Lafı eveleyip gevelemeyelim. Ortadaki bilgiler, Silahlı Kuvvetler’in, en azından bir bölümünün, uzun yıllardır, planlı şekilde kendi askerini öldürttüğünü gösteriyor.
“Koskoca” paşalar ağzını açmıyorsa, bu iddiaların en azından ciddiye alındığı veya yalanlamadığını gösteriyor.
O zaman soru şu:
Asker kendi askerini niye öldürtüyor?
Ve bu gerçeği medyanın ağırlıklı bir bölümü neden görmüyor?
Bu rejimle ve işbirliği olduğunu gösteriyor.
Ve de bu iğrenç bir durum.
Çünkü hakkını savunma imkanından yoksun çocukların evladı ölüyor.
Nasıl mı?
Cevap basit.
Baskınların tümü önceden istihbarat bilgisi olarak gelmiş.
Hantepe’de 30 merkezden naklen izlenmiş.
Ama bu merkezlerin tamamı Genelkurmay Başkanlığı’na ait.
Lafı kısa keselim, oradaki askerler ölsün diye kimse kılını kımıldatmamış.
Yani, PKK ile işbirliği yapılmış.
İktidarın kim olduğu önemli değil.
Elbette, AK Parti’nin iktidar olması artı bir motivasyon.
Ama Bask modelinden bahseden Tansu Çiller ve “Avrupa Birliği yolu Diyarbakır’dan geçer” diyen Mesut Yılmaz dahil, herkesin bu dersi aldığı kesin.
Önceki iktidarların koşullar elvermediği ve medyadan destek bulmadığı için üstüne gidemediği bir gerçek.
Bugün tablo farklı.
Demokrat medya da, iktidar da sorunun üstüne gidiyor.
Daha önemlisi, halka “gerçek korku imparatorluğu”nun ne olduğunu gösteriyor.
Korku imparatorluğu, “bölücü”, “düşman” gösterdiğin elemanlarla işbirliği yapıp kendi askerini öldürtmektir.
Eğer yalansa, bir general çıksın bu iddialar yalan desin.
Yoksa bu halk, çocuklarını ölüme gönderen komutanlara emanet etmez.
Bunun işaretleri giderek artıyor.
Ne diyelim, “Hepizin katilsiniz” diye bağıralım mı?
Bu etiketi üstlenmek istemiyorsanız bir açıklama yapın.
Yoksa mezara gittikten sonra bile suçlama üzerinizde kalacak.
En azından ben bunun için elimden geleni yapacağım.
Gençlere tek tavsiyem var, Genelkurmay bir açıklama yapana kadar askere gitmeyin, yoksa tabutla geri dönme ihtimaliniz yüksek.
Ama hiçbir şey puştça bir tuzakta öldürülmenize yolaçmamalı.
Anne-babalar, siz de oğullarınızın hesabını sorun.
General dediğiniz, sizin benim gibi insan.
Ve de omuzundaki yıldızlar, oğlunuzu ölüme göndermek için yeterli bir neden değil.