10 Ağustos 2010 Salı

Başbuğ'un şok eden imza tuzağı !

Başbakan'a rest çekmek isteyen Başbuğ, dört komutanın istifaları için imza aldı ama sadece Atila Işık'ınkini iletti. İşte toplu istifa restinin perde arkası;

YAŞ krizi önceki günGenelkurmayBaşkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un geri adım atmak zorunda kalmasıyla çözülürken, bir haftadır yoğun olarak yaşanan süreçle ilgili gün yüzüne çıkmamış bilgilere ulaştık.

Başbuğ, krizin çıktığı ilk gün toplu istifa resti çekeceğini söyleyerek, dört kuvvet komutanından istifa ve emeklilik dilekçesini almış. Ancak hükümetin kararlılığını görünce, yeni bir plan devreye sokmak için yalnızca Işık Paşa'nın emeklilik dilekçesini Savunma Bakanlığı'na iletmiş. Toplu istifa gerekçesiyle emeklilik dilekçesini veren Atila Paşa, kandırıldığını düşünüyor. İşte, Başbuğ'un boşa çıkan planları ve bir komutanı harcamasının perde arkası:

Işık Paşa'yı emekliliğe götüren süreç, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız'ı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na düşünmediklerini Başbuğ'a iletmesiyle başladı. Köşk'teki zirvede Başbuğ'a bu atamanın olmayacağı bir kez daha anlatıldı.

Ya istifa ya emeklilik
Bunun üzerine Karargâh'a geçen Başbuğ, üçlü toplantı yaptı. Toplantıya 1. Ordu Komutanı Iğsız ve Genelkurmay 2. Başkanı Güner katıldı. Çankaya ve hükümetin Iğsız restine karşılık verilmesi kararlaştırıldı, toplu istifa ve emeklilik formülü gündeme geldi. Başbuğ konuyu tüm kuvvet komutanlarıyla paylaştı. Hükümetin atamalara müdahalesine karşılık, kendilerinden istifa ve emeklilik dilekçesi vermelerini istedi. Kara Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık'a yoğun baskı yapıldı. Başbuğ ve ekibinin baskısıyla, Kara Kuvvetleri Komutanı Koşaner, Deniz KuvvetleriKomutanı Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Aksay ve Jandarma Genel Komutanı Işık emeklilik ve istifa dilekçelerini vermek zorunda kaldı. Bir gün sonra Çankaya ve Başbakanlığa bu dilekçelerin sunulmasına karar verilmesiyle toplantı sona erdi.

Başbuğ'un yeni planı
Kuvvet Komutanları için sürpriz gelişme ise sabah saatlerinde yaşandı. Milli Savunma Bakanlığı aracılığıyla Çankaya ve Başbakanlığa toplu mektuplar sunulması beklenirken, yalnızca Atilla Işık'ın emeklilik dilekçesi Savunma Bakanlığı'na sunuldu. Bu karar Kuvvet Komutanları için sürpriz olduğu gibi Işık Paşa için de sürpriz olmuştu. Kamuoyuna bu bilginin sunulmasının ardından Başbuğ, Işık Paşa'ya neden böyle bir tasarrufta bulunduğunu açıkladı.

Başbuğ, yeni bir plan devreye sokmuştu. Işık Paşa'nın emeklilik dilekçesiyle yeni durum ortaya çıkmış, bu duruma göre, Jandarma Genel Komutanlığı'na atanan Orgeneral Necdet Özel'in Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in ise Jandarma Komutanlığı'na teklif edilmesi gündeme gelmişti. Karargah'ın hükümete teklifi bu olacaktı. Eğer hükümet bu teklifi de kabul etmezse, o zaman kendisi dahil diğer üç kuvvet komutanının istifa ve emeklilik dilekçeleri gündeme sokulacaktı. Karargâh'a çağrılacak bazı gazeteciler vasıtasıyla, kuvvet komutanlarının toplu istifasının kriz yaratacağıyla ilgili haberler yaptırılacak, medyada yer alan bu haberlerin ardından kamuoyunun tepkisiyle hükümet de geri adım atmak zorunda kalacaktı. Başbuğ'un Atila Paşa'ya gerekçe olarak sunduğu açıklama buydu. Başbuğ'un planının anlamı oldukça açıktı. Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanlığı önü kesilecek, hak etmediği halde Aslan Güner'in önü açılacaktı.

Planı tutmadı
Başbuğ'un bu planı da tutmadı. Çankaya, Aslan Güner'in önünün açılmasına izin vermeyeceğini bir kez daha yineledi.Başbakan Erdoğanise Necdet Özel'in hak edilmiş Genelkurmay Başkanlığı'nın birtakım planlarla elinden alınmasını kesinlikle onaylamayacaklarını açıkladı. Gerekirse bütün kuvvet komutanları görevden alınacaktı ama Başbuğ'un bu oyununa yeşil ışık yakılmayacaktı.

Dendiği gibi oldu. Bu kararlı tutum, Karargâh'ı geri adım atmak zorunda bıraktı. Ceylanoğlu'nun Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, Kıvrıkoğlu'nun 1. Ordu Komutanlığı'na atanması kararlaştırıldı. Başbuğ'un giderayak çıkardığı kriz de böylece sona erdi.

Işık Paşa ise şu sıralar Başbuğ'a oldukça kızgın. Oyuna getirilip, harcandığını düşünüyor. Karargâh'ta, Başbuğ, Iğsız ve Güner'in “savaşı” kaybettikleri, Işık Paşa'nın da piyon olarak kullanıldığı görüşü hâkim.