25 Ağustos 2010 Çarşamba

Almanya yaptı, biz hâlâ konuşuyoruz

 Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas bugünkü yazısında bir türlü gerçekleşmeyen "profesyonel askerlik" çalışmalarına dikkat çekiyor ve Almanya örneğini vererek, reform planının nasıl uygulamaya geçirileceğini anlatıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılanacağını, asker sayısının azaltılacağını, profesyonel askerliğe geçileceğini, ordunun mekanize ve mobilize hale getirileceğini kaç yıldır duymaktayız.
Ama değişen bir şey yok.

Bunun yerine sürekli "Bedelli askerlik olamaz" tekerlemesinin yanında "Asker ihtiyacı giderilemiyor" şeklinde açıklamalar dinlemekteyiz.
30 yaşını geçmiş, meslek sahibi olmuş on binlerce insanımız ya "Bakaya" ya da "Yoklama kaçağı" konumundalar.
Bunların sorunlarına "Bedelli" ile çözüm aramak yerine, "Profesyonel askerlik gelecek" içerikli sonu olmayan açıklamalarla yetiniyoruz.

Bu durum sadece askerliğe ilişkin bir sorun değil.
Konuşmak ve çözüm üretmek yerine sadece konuşmak her alanda bunaltmıyor mu hepimizi?
Bir de Almanya'ya bakın.

İşte somut bir reform planı

Şu anda Alman ordusunun insan mevcudu 250 bin...
Alman Savunma Bakanı Karl- Theodor zu Guttenberg önceki gün, zorunlu askerliğin tamamen kaldırılacağını ve bu sayının 163 bine indirileceğini açıkladı.

Amaçlanan daha esnek ve hareketli bir yapıyı gerçekleştirmek yanında askeri harcamaları kısmak da.
Parlamentodaki parti gruplarına da sunulan ordu reformu ile, gelecekteki 163 bin kişilik Alman ordusu uluslararası barış görevlerine istek halinde, 70 bin kişilik vurucu güce sahip havuzdan 14 bin asker verebilecekmiş.

Oysa şu andaki 250 bin kişilik ordudan ancak 7 bin askerlik güç verilebiliyormuş.
Bu reform çerçevesinde 403 tane kışla kapatılacak, kumanda merkezi sayısı 9'a indirilecekmiş.
Böylece subaylara ve erata daha yüksek maaşlar verilebilirken, askeri harcamalarda 2011 ile 2014 arasında 80-102 milyar Euro tasarruf sağlanacağı hesabı yapılıyormuş.
Vadesi ve rakamları belli
Alman Savunma Bakanı bu planı ilk kez nisan ayında Hamburg Askeri Akademisi'nde anlatmış.

Şimdi de bu plan parlamentodaki partilerin desteğiyle uygulanmaya başlanıyor.
Görüldüğü gibi bu bir "Vadesiz senet" değil.
Uygulanma tarihi de, yapılan hesaplar da belli.
Bize dönersek...

Mümtazer Türköne'nin geçen hafta Zaman'da yayınlanan yazısından alıntı yaparak "Biz"i hatırlayalım:
165 bin hizmetli...
"- Türk ordusunda emireri uygulaması kaldırıldı, ama onun yerine haberci (posta) uygulamasına geçildi. Orduda, rütbeli personelin özel hizmetinde görevli yüz bin civarında posta elemanı, bizim vatani görevini yapan evlatlarımızdan meydana geliyor. 65 bin civarında orduevleri ve sosyal tesislerde görevli Mehmetçik bu rakama dahil edilirse, İngiltere'nin toplam ordu mevcuduna yakın rütbesiz askerin özel işlerde kullanıldığı ortaya çıkmaz mı?"

Siz istediğiniz kadar onların da bizim de aynı NATO'da olduğumuzu söyleyin.
Bizim NATO'da askerler siyasete çekilmekten, meslekte reforma pek vakit ayıramazlar.
Sonuçta Genelkurmay Başkanları değişir, başka bir şey değişmez.
Bu arada neden "Milli Savunma Bakanı diye bir görevli vardır" sorusuna da kimse cevap aramaz.