Güneydoğu gazisi Volkan Kaya'nın sorusu üzerine, Başbakan parmağıyla bir bakanı işaret eder ve "ona sor' der. Bakanın veremediği cevap skandalın giderek büyümesine neden olur.
Çok sayıda askerimizi şehit verdiğimiz Hantepe'deki askeri birliğe yapılan saldırıda ortaya çıkan Heron skandalıyla ilgili Genelkurmay Karargâhı sessizliğini koruyor.
Karargâhı saran ölüm sessizliğini sona erdirmesi beklenen bir diyalog geçtiğimiz günlerde yaşandı ama, nedense bir sonuç alınamadı.
Geçen hafta İzmir'de Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın düzenlediği “İzmir'in Temsilcileri Buluşuyor” başlıklı yemekli toplantıya katılanlar arasında, Başbakan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Gönül de vardı.
Bu programa katılan isimlerden biri olan ve 1995 yılında Güneydoğu'da gazi olan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Volkan Kaya, o akşam yemekte yaşanan bir diyalogu şöyle aktarıyor:
“Başbakan'a Heron'u sordum. Parmağıyla Sayın Gönül'ü işaret edip ‘ona sor' dedi”.
Bunun üzerine Bakan Gönül'ün masasına gittim. “Öyle bir şey yok, yalan. Böyle şeylere inanmayın. Gönlünüz rahat olsun. Genelkurmay'a söyleyeyim bir açıklama daha yapsın” şeklinde cevap verdi.
Bu yazının kaleme alındığı vakte kadar (16.08.2010, saat 05:00) bir açıklama gelmediğine göre, Bakan Gönül’ün yukarıdaki açıklamasından şu çıkarımlarda bulunmak mümkün:
Milli Savunma Bakanı Gönül, ya Güneydoğu gazisi Volkan Kaya’yı başından savmak için öyle söyledi, ya da, Heron konusundaki gelişmeleri yakından izlediğini ve kuşkuya yer bırakacak bir durum olmadığı konusunda güvence vermek için, “Genelkurmay'a söyleyeyim bir açıklama daha yapsın” deme gereği duydu.
Bundan daha vahim olmak üzere, Bakan Gönül ya Genelkurmay'a, ‘Heron meselesi nedir, ne değildir ‘ diye soramadı, ya da sordu, ‘kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapın’ dedi de, sözünü dinletemedi. Bu saate kadar bir açıklama yapılmadığına göre başka seçenek geliyor mu aklınıza?
Güneydoğu gazisi Volkan Kaya’nın, Başbakan Erdoğan ve Bakan Gönül ile Heron konusundaki diyalogu yalanlanmadığına göre, üstelik Başbakan Erdoğan parmağıyla Sayın Gönül'ü işaret edip ‘ona sor' dediği gerçeği ortada olduğuna göre, kamuoyuna tatmin edici açıklama yapması gereken öncelikli merci Genelkurmay’dan daha öte Milli Savunma Bakanı’nın kendisidir.
Bugün itibari ile 7 askerimizin şehit verdiğimiz Hantepe saldırısının üzerinden 27, bu saldırının Heronlar tarafından saniye saniye kaydedildiği iddia edilen görüntülerin medyaya düşmesinin üzerinden 14, Başbakan Erdoğan’ın, “Heron konusuna Bakan Gönül cevap versin” demesinin üzerinden 8 gün geçti.
...Ve, Başbakan’a rağmen ölüm sessizliği sürüyor.
Ne Başbakan Erdoğan’ın adres gösterdiği Bakan Gönül’den tatmin edici cevap var, ne de, oğlunun bir PKK’lı ile yan yana olduğu iddia edilen fotoğrafı yayınlandı diye, ailevi meselesi sayılabilecek özel bir konu hakkında Genelkurmay’ın web sayfasından apar topar bir açıklama yapma gereği duyan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan, 7 askerimizi ihmaller neticesinde kaybettiğimiz yönündeki kuşkuları güçlendiren ve Heron’ların çektiği iddia edilen görüntülerle ilgili tek satır açıklama var.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, oğlu ile ilgili konuda Anadolu Ajansı’na 2 satır açıklama gönderebilirdi. Askerde olmayan kendi oğlu için Genelkurmay’ın web sayfasını kullanan İlker Paşa, oğullarının şehit olduğu gece Hantepe’de neler olduğu konusunda 2 satır açıklama bekleyen şehit ailelerinin, Heron’ların çektiği iddia edilen görüntülerin akıbeti konusundaki merakını giderecek 2 satır açıklamayı şu dakika itibari ile hala yapmamış olması nasıl izah edilebilir, anlamak mümkün değil.
Bu ölüm sessizliği, Mehmetçiklerin göz göre ölümüne neden olunduğu gerçeğinin saklanamaz hale geldiğinden kaynaklanıyorsa sorumlular hakkında ne tür işlem yapıldığı, yok eğer bu görüntüler sahte ise, TSK’ya olan güvenin derinden sarsılmasına neden olan bu iddialar konusunda 2 satır açıklama yapmanın neden bu kadar güç olduğu da merak edilen konular arasında.
Acaba Sayın Başbakan, Heronlar’ın çektiği iddia edilen ve Mehmetçiğin Hantepe’de göz göre göre ölüme terk edildiği yorumlarının yapılmasına neden olan görüntüler hakkında, en azından kendi merakını gidermek için Bakan Gönül’e bu konuyu sorup sormadığı, sordu ise ne cevap aldığı da merak konusu.
...Ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ve MHP lideri Devlet Bahçeli...
Böyle bir iddia karşısında yeri yerinden oynatması gereken muhalefet, böylesine vahim bir konu varken, meydanlarda hala senin havuzun - benim havuzum diye havuz problemi çözmekle uğraşıyorsa, vay bu ülkenin haline...
Eğer muhalefet böyle bir iddianın doğruluğunu veya yanlışlığını ardına kadar deşmiyorsa, meydanları inletircesine dillendirdikleri diğer tüm vaatleri birer balondur.
Şehit dernekleri ayakta, hukukçular ayakta, oğlu askerde olan aileler merakta...
Bu olay Karargah’ı aştı... Başkomutan sıfatıyla Sayın Gül’ün de yapması gereken işler var.
Karargah’ta çalışan her komutan bu ülkenin birer bürokratı. Tren raydan çıktı diye Ulaştırma Bakanının istifasını isteyen tamtamcıların, Heron’lar konusundaki vahim iddia karşısındaki ölüm sessizliğini neye yormalı bilmiyorum.
Kamuoyu günlerdir Heron’ların çektiği görüntüler konusunda bir açıklama bekliyor. Eğer iddialar doğru çıkar da bunun hesabı sorulmazsa, bu millet bunun hesabını çok ağır sorar. Böyle bir skandal dünyanın neresinde olursa olsun ülkeyi ayağa kaldırır. Nereye kadar sessiz kalacaksınız? Millet unutsa, şehit aileleri unutmaz.