31 Ağustos 2010 Salı

12 Eylül'de Askeri Yargı Değişiyor

12 Eylül'de halkoyuna sunulan referandum paketinde asker ve sivil yargı alanları yeniden tanımlanıyor.

Askerlerin sivilleri yargıladığı hukuk sistemi tarih oluyor. Sivillere karşı işlenen darbe suçu sivil yargının alanına giriyor. Askeri hakimler bağlı bulundukları komutanlığa karşı hakimlik teminatına kavuşuyor. Yeni düzenlemeyle darbeciler yasaların arkasına sığınamayacak.

ESKİ HALİ
MADDE 145. Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin; askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. Askerî mahkemeler, asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askerî suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askerî mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler.

Askerî mahkemelerin savaş veya sıkıyönetim hallerinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir. Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin mahkemesinde görevli bulundukları komutanlık ile ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik teminatı, askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenlenir. Kanun, ayrıca askerî hâkimlerin yargı hizmeti dışındaki askerî hizmetler yönünden askerî hizmetlerin gereklerine göre teşkilatında görevli bulundukları komutanlık ile olan ilişkilerini de gösterir.

YENİ HALİ
MADDE 145. Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir. Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.

Anayasa'da 'Askeri yargı' başlığı altında yer alan 145. Madde büyük oranda değişti. Anayasal düzene karşı suçlara ait davalara sivil mahkemelerin bakması Anayasal güvenceye kavuştu. Asker olmayan kişi savaş dışında askeri mahkemede yargılanamayacak.

ESKİ BAŞSAVCI REŞAT PETEK
KOMUTANIN EMRİ DEĞİL HUKUKUN GEREĞİ ESAS OLMALI
Anayasanın 145. Maddesi askeri yargıyı düzenliyor. Mevcut haliyle yapılacak yasal düzenlemeleri de engelleyici tarzda askeri yargıyı güçlü kılan bir özelliğe sahip. Eski kanunda 'askerî hâkimlerin yargı hizmeti dışındaki askerî hizmetler yönünden askerî hizmetlerin gereklerine göre" tabiri var. Hukuka göre hareket edilmesi gerekiyor. Yeni düzenlemede yani hukuku askeri hizmetlerin gerekleri gibi komutanın emri altında işleyen bir düzen kaldırılıyor.

DARBECİYİ ASKER YARGILAYAMAZ
Diğer taraftan anayasa değişiklik paketinden önce Ceza Mahkemesi Kanunu'nda askerlerin anayasal düzene karşı işlemiş olduğu suçların sivil mahkemelerde yargılanması ile ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Bunlar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu Avrupa'daki bilim yasaları çerçevesinde ve evrensel hukuk standartlarına uygun bir düzenlemeydi.

Bu da Anayasa'nın 145. Maddesine takıldı. Şimdi yeni yapılan düzenleme asker kişiler dahi olsa anayasal düzene, darbe girişimi olarak adlandırılan suçlarla ilgili yargılamanın tamamen sivil mahkemelerde olması anayasa hükmü haline getiriliyor. Önemli bir gelişme. Zaten darbe teşebbüsünde bulunanlar ellerinde silah bulunan asker kişilerdir. Asker kişilerin askeri mahkemelerde yargılanması, talimatla işleyen ve bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışmalı olan askeri mahkemelerden adil bir karar, adil bir sonuç çıkmazı çok zordu. Sivil mahkemelerde yargılanmaları da olumlu bir gelişme olarak değişiklik paketinde ortaya çıkıyor.

YARGI BİRLİĞİ SAĞLANMALI
Değişiklik genel hatları iyi ama eksiklikleri var. Yargı birliği sağlanmış olsaydı, böyle Askeri Yargıtay ayrıcalığı, Askeri Yüksek İdari Mahkemesi ayrıcalığı ortadan kalkmış olması gerekirdi. Bu gelişmeleri sağlayamıyor. Diğer taraftan askeri mahkemelerin varlığı da hala bir noktada devam ediyor. Halbuki yargı birliği bakımından yüksek askeri mahkemelerin durumu yeniden gözden geçirilmeliydi. Dünyada askeri mahkeme olmayan hukuk devletleri var. Sadece disiplin işlerine bakıyor askeri mahkemeler. Diğer taraftan askeri Yargıtay ve askeri yüksek idare mahkemesinden yargı ayrıcalığı içinde anayasa mahkemesine üye seçilmesinin devam etmesi de bence sakıncalı. Bir taraftan Avrupa Birliği'ne uyum yapmaya çalışıyoruz ama diğer taraftan askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesi'ne üye seçimi devam ediliyor. Bu da kendi içinde bir çelişki, bunu da bir eksiklik olarak düşünüyorum.

3 YILDA BİR SORUŞTURMA BİTMEDİ
Askeri yargının özellikle suçların soruşturması ile ilgili düştüğü durum Türkiye'de çok açık bir şekilde ortada. Bir ses kaydının kime at olduğunu 3 yıl içinde tespit edememiş ve hâlâ soruşturma neticelendirilip bir karara bağlanmamış. Ne iddianame ne takip kararı, böyle hantal işliyor. Emir komuta içinde hareket eden Askeri mahkemeler, evrensel hukuk kriterlerine göre dünyada tarafsız mahkemeler olarak kabul edilmiyor. Gerçekten çok darbe görmüş olan Türkiye'nin yeniden darbelerle muhatap olmaması için darbe girişiminde bulunanları yargılayıcı makamın sivil mahkemeler olduğu tarafından tereddütler ortadan kalkmış bulunuyor. Zaten yasal olarak da düzenleme yapılmıştı ceza mahkemesi kanunu 2. maddesinde. Siviller ister tek başların ister bir askerle iştirak halinde işlemiş olsunlar hiçbir şekilde askeri mahkemede yargılanamayacak. Bu da anayasal hüküm haline geliyor.

Anayasa değişikliği Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes ve Amirallere Suikast davaları nedeniyle sivil mahkemelerde yargılanan askerlerle ilgili tartışmayı da sona erdirecek. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları dışındaki tüm askeri personel benzer suçları işlemesi halinde sivil savcılar tarafından soruşturulup, sivil mahkemelerde yargılanacak.

Emekli Askeri Hakim Yusuf ÇAĞLAYAN:
YAŞ kararıyla hakim ihraç edilen yerde bağımsızlık olmaz
Anayasa reformu, askeri yargı açısından üç temel değişiklik getirmektedir. Anayasa reformunun askeri yargı açısından getirdiği en önemli yenilik, 145'inci maddede yapılan değişikliktir. Bu değişiklik, askeri yargının yetki alanını asker kişiler, askerlik hizmet ve görevleri ile sınırlandırmaktadır. Asker kişilerin askerlik hizmet ve görevlerinden doğmayan suçlarına genel yargı bakacaktır. Böylece asker kişilere gerçek manada bir vatandaş statüsü kazandırılmaktadır. Genel yargı denetimi, dolayısıyla devlet otoritesi askeri kışlalara da yaygınlaştırılmaktadır. Böylece hukukun üstünlüğü ilkesi genel bir kural haline gelmektedir.

SUBAY ÜYE ÇIKARILIYOR
İkinci yenilik ise, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden hakim olmayan üyelerin çıkarılmasıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ndeki dairelerde sicili ve terfisi tamamen askeri hiyerarşi içindeki makamlara ve özellikle de generalliğe terfide önemli rol oynayan YAŞ'a bağlı iki kurmay subayın da yer alması, özellikle üst kademelerin iradesine aykırı kararlar alınmasında önemli bir blokaj oluşturduğu yönünde tartışmalara yol açmakta idi. TSK personeli, dava açtığı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde sırf bu iki subay üye sebebiyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından kendini tam bir güvence altında hissetmemekteydi. Anayasa değişikliği ile bu güvence de sağlanmaktadır.

MİLLETLE BAĞI KOPARDILAR
Üçüncü yenilik ise Anayasanın 125'inci maddesinde yapılan değişiklik. YAŞ karalarını yargı denetimine açmaktadır. Yargı denetimi, hukuk devleti ilkesinin olmazsa almaz kuralıdır. Bu değişiklik, TSK mensupları hakkındaki keyfi ve hukuka aykırı ilişik kesme işlemlerine karşı yargı denetimi güvencesi sağlamaktadır. Böylece, ordu içinde yargı denetimi dışı işlemlerle orduyu kendi zihniyet tekeline alan, böylece ordu millet bağını koparan darbeci kadrolaşmalara yargı denetimi engeli konulmuş olacaktır. Gerek YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması, gerekse Askeri Yüksek İdare Mahkemesinden kurmay subayların çıkarılması, ordu mensuplarının mesleki haklarının güvence altına alınmasında hayati öneme sahip değişikliklerdir. Bu değişiklikler ordu mensupları için önemli bir moral kaynağı da olacaktır.

ASKERİ YARGIÇLARA GÜVENCE
Askeri yargıçların, YAŞ kararları ile ihraç edildiği bir sistemde askeri yargının bağımsızlığından söz edilemez. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması en başta askeri yargıçlara gerekli güvenceyi sağlayacaktır. Yargıç güvencesi, davası mahkeme önüne gelen her asker kişinin güvencesi demektir. Ülkemizde, sadece askeri yargı değil, brifinglerle sivil yargı da, diğer tüm kurumlar da darbecilerin ideolojik formatına sokulmaya çalışılmıştır. Vesayet sistemini sürdürmek isteyenler, anayasal, yasal ve kurumsal değişimlere, rejimi değiştirme, Cumhuriyeti yıkma, laikliği ortadan kaldırma, kurumları yıpratma, asimetrik psikolojik savaş, karşı darbe, polis devleti, sivil dikta, sivil vesayet gibi söylemlerle direnmektedirler. Halka veya milliyete vurgu yapan, ancak milletin değil, darbecilerin yanında duran kişi, bürokrat ve siyasilere kesin bir tavır koymalıyız. Artık bizi akılsız, aciz bir sürü olarak gören ve vesayet altında tutmaya çalışanlara karşı 12 Eylülde yapılacak referandum tam bir fırsat sunmaktadır.

Emekli Hakim Albay Rüştü ATPULAT:
Askeri yargının alanı daraltılıyor
Askeri suçların yargılamasını askeri mahkemeler yapıyor. Asker olmayan suçların sivil mahkemelerde yargılanmasına bakıyor. O da olması gereken şekilde doğru bir terfi. Son zamanlarda askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması problem çıkarıyor. Bu anayasa değişikliğiyle bu iyice açıklığa kavuşuyor. Bundan askeri mahkemeler sadece sırf askerin işlediği suçlara bakacak. Asker kişinin asker kişiye karşı işlediği suçlarda, mesela asker kişi bir askeri yaraladı, bu gibi şeylere askeri mahkemelerin bakması doğal. Bu halde düzenlenmesi olumlu. Askeri yargı var ama gene sivil yargı var. Diğer NATO ülkelerinde de vardır. Bu değişiklikle askeri yargının alanı çok daraltılıyor. Doğru ve demokratik olan da bu. Hiçbir şekilde sivil bir kişi askeri mahkemede yargılanamaz.

Doç. Dr. Sedat LAÇiNER:
Darbeciler yasanın arkasına saklanmayacak
Referandumdan eğer 'evet' çıkar ise devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her durumda sivil mahkemelerde görülecek. Yani darbe girişiminde bulunan kim olursa olsun hiç bir kurum ve yasanın arkasına saklanamayacak. Askere sivil yargı yolu güçlü bir anayasal güvenceye kavuşacak. Dahası askeri yargının görev alanı yeniden belirlenecek, askeri yargı, askeri ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülecek. Askeri mahkemeler, asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.