İbrahim
Şahin ve Fatma Cengiz, İlker Başbuğ’la sürekli görüşüyormuş. Telefon
kayıtlarına göre Ergenekon sanıkları, Büyükanıt ve Bir'le de görüşmüş.
İlker
Başbuğ’un duruşma salonundan kaçmasına neden olan telefon kayıtlarına
ulaşıldı. Söz konusu telefon görüşmelerine göre İbrahim Şahin ve Fatma
Cengiz, İlker Başbuğ’la sürekli görüşüyormuş. Telefon görüşmelerine göre
Ergenekon sanıkları, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar
Büyükanıt ve Genelkurmay eski 2. Başkanı Çevik Bir’le görüşmüş. Görüşme
kayıtlarında geçen Ağrı konusu, “Başbuğ, İbrahim Şahin ile Ağrı’da ne
ekibi kuracaktı” sorularını beraberinde getiriyor.“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasının tutuklu sanıklarından Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, çapraz sorgusu sırasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti tarafından ikinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanıklarından Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz arasındaki telefon kayıtlarının dinletilmesine tepki göstererek, duruşma salonunu terk etmişti.
ŞAHİN, BAŞBUĞ’A MALZEME SORMUŞ!
İlker Başbuğ’un, duruşma salonundan kaçmasına neden olan telefon kayıtlarına ulaşıldı. Söz konusu telefon görüşmelerine göre, İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz, İlker Başbuğ’la sürekli görüşüyormuş. İbrahim Şahin, 3 Kasım 2008 tarihinde Fatma Cengiz’i aramış ve Cengiz’e İlker Başbuğ’la yaptığı görüşmeyi anlatmış. Şahin’in, Başbuğ’a, “Malzemeler eskiymiş, ikide bir şarj ediliyor” dediği, İlker Başbuğ’un, “Eskileri vermişler, yenileteyim orayı” dediğini anlatıyor. İbrahim Şahin, İlker Başbuğ’un Ağrı’da ekip kurmalarını istediklerini söylüyor. İbrahim Şahin, İlker Başbuğ’a, “Evvelsi gece iki saat konuştum ya, o bambaşka ya, ona ben alenen söyledim sen gerçek Başbuğ’sun diye” dediğini söylüyor.
BÜYÜKANIT VE BİR’LE DE GÖRÜŞMÜŞ
Söz konusu görüşmelerinden; İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz’in, İlker Başbuğ’un yanı sıra Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Genelkurmay eski 2. Başkanı Çevik Bir’le görüştükleri anlaşılıyor.
İŞTE O GÖRÜŞMEDEN BAZI DETAYLAR
İbrahim Şahin’in, 3 Kasım 2008 tarihinde Fatma Cengiz’le yaptığı telefon görüşmesi şöyle:
İBRAHİM ŞAHİN: Belki şeye kızmıştır. Hani bu Başbuğ Paşa’ya ben dedim ya; “Malzemeler eskiymiş ikide bir şarj ediliyor” diye. O da dedi ki; “Eskileri vermişler, yenileteyim orayı” dedi.
(…)
“BAŞBUĞ PAŞA DİYOR Kİ, “AĞRI’YI BEKLİYORUM”
FATMA CENGİZ: Abi ben Ağrı’nın ayaklarını kurmaya başlıyorum. Kurmaya başlıyorum ben Ağrı’yı.
İBRAHİM ŞAHİN: Tamam, o da diyor ki...
FATMA CENGİZ: Ekibim hazır, ekip hazır, götürecem ekip hazır...
İBRAHİM ŞAHİN: Başbuğ Paşa da diyor ki, “Ağrı’yı bekliyorum” diyor bana.
FATMA CENGİZ: Şey de, onu söylicem, o akşam Çevik Paşa operasyona giriyorlar ya şeyler jö...onlar operasyona giriyor ben dedi. Hatta “Giricem” dedi “Paşadan” dedim “İzin aldın mı” dedim, “Başbuğ Paşa’dan izin aldın mı?” dedim. “Ben karışmam” dedim. “Diyarbakır’dan girecekmiş onlar ne yapıyor” diye sordu. Seni dedim, “Ne yapsın ondan sonra ne yapsın” dedim, “Biliyon mu bekliyor” dedim, “Öyle yollarınızı gözlüyor” dedim. “Hanginiz nerdesiniz ona bakıyor” dedim. Ondan sonra bir oturdu, bir ağladı, “O çocuğu” dedi “Köşeye bıraktılar da” dedi “Ağar gibi adamlara sahip çıktılar ya” dedi biliyon mu, sesinin tonu baya bir düştü senin adını duyunca...
“SADECE AĞRIYI BEKLİYORUM”
İBRAHİM ŞAHİN: Başbuğ Paşa dedi “Sadece şey, Ağrı’yı bekliyorum ben seni yedirmem ortalığı” dedi, “Ağrı’yı bekliyorum” dedi
FATMA CENGİZ: Ne dedi ne dedi, bir dakka, baştakini söyle hele ne dedi?
İBRAHİM ŞAHİN: “Sadece senin sözünü dinliyor bu kez” dedi “Ağrı’yı kursunlar” dedi. “Ben gereken yardımı yapacağım” dedi, herhalde o İlker Paşam şeye bağırdı ki...
FATMA CENGİZ: Demek “Yedirmem” dedi ha, “Yedirmem” dedi, ya aslan bu adam ya.
İBRAHİM ŞAHİN: “Eski malzemeyi vermişler Kayseri’ye” dedi.
FATMA CENGİZ: Abi sadece Kayseri’ye değil her yere eski malzeme verdiler de eski olması önemli değil, ben eski malzeme ile de çalışırım ama önemli olan sağlam olsun, eski olsun ama sağlam olsun yani illa bana gelin Amerika’dan şurdan buradan sıfır malzeme getirin demiyorum ki ben ona, onlara.
İBRAHİM ŞAHİN: İşte Metin Paşa’ya sen ona öylece şey yap ben çünkü saat birden üçe kadar konuştum ya onla bu şimdi...
FATMA CENGİZ: Abi ben geçen geldiğimde söyledim Metin Bey’e tamam mı Metin Bey’e ben söyledim, ondan sonra bana ne de di biliyor musun, bana ne dedi biliyor musun, dişlerinin arasından konuşarak bana sanki “Ben mi çalışacam o sistemde, bana ne, çalışacak adam düşünsün” dedi, benim de cinler tepeme tepeme geldi.
İBRAHİM ŞAHİN: Başbuğ Paşa bağırdı demek ki onun için o sıkıştı.
FATMA CENGİZ: Ha o da bana bağıracak öyle mi tamam.
İBRAHİM ŞAHİN: Yok ya sana bağıramaz nereye bağırıyor ya.
FATMA CENGİZ: Ben de kaşırım, hiç gereği yok abi, ben de kaşırım, hiç gereği yok tamam mı.
“BEN GELDİKTEN SONRA BÜTÜN SORUNLAR BİTER”
İBRAHİM ŞAHİN: Hayır Başbuğ Paşa’ya bile demiş “Ben o kızdan korktum” diye
FATMA CENGİZ: Tamam tamam ben yapacağımı biliyom, dur sen, ben ne olur ne olmaz sana bir şey mi söyledi diye ben şey yaptım.
İBRAHİM ŞAHİN: Sakin ol da şu şeyi kurduralım önemli olan.
FATMA CENGİZ: Önemli olan o abi zaten ben Ağrı’nın ayaklarını kurmaya başlayacam şimdi sen dedin diye kurmaya başlayacağım yoksa ben de diyorum ki verin şu adamı başıma diyorum, verin şu adamı başıma, ben Ağrı’nın ayağını 4 günde kurdururum ona diyorum.
İBRAHİM ŞAHİN: Ya neyse görüş...
FATMA CENGİZ: Onun elinde de var adam yani senin elinde de var anlayacak adam herhalde 4 günde kurarız biz orayı.
İBRAHİM ŞAHİN: Ben geldikten sonra bütün sorunlar biter zaten de...
FATMA CENGİZ: Önemli olan o işte şimdi ben bütün sistemi kurarım tamam mı, bütün her şeyi hazırlarım, bu sefer vermiyorum demeye kalkarsa ben o paşanın ... sulu tarlaya götürür susuz getiririm ben onun anasını tamam mı?