Şehit cenazesini takip ettirmediler / Tarık Toros
Yüreğimiz
yandı. Afganistan’da helikopter kazasında şehit olan 12 askerimiz için
dün ilk tören Ankara Mamak’taki 4’üncü Kolordu Komutanlığı’na bağlı
Barış Gücü Tugay Komutanlığı’nda düzenlendi.
Cumhurbaşkanı, TBMM
Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, CHP Genel Başkanı,
bakanlar, kuvvet komutanları, milletvekilleri bu törendeydi.
Barış
Gücü Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Karadayı şehit ailelerine
hitaben, "Evlatlarınız bizlerin de evladı, kardeşi" dedi. "Türkiye,
Büyük Önder Atatürk’ün dünyanın bir başka yerinde olan rahatsızlığın
giderilmesinin hepimizin ortak sorumluluğu olduğu, yurtta barışın
cihanda barıştan ayrılmayacağı prensibiyle bugün dünyanın sorunlu
bölgelerinde dünya barışına katkı sağlamaktadır" diye de devam etti.
Ne kadar doğru... "Yurtta barış" cihanda barıştan ayrılmayacak bir prensip.
Kapıda tutulan gazeteciler
Ne
yazık ki yukarıdaki bilgileri kendi haber merkezimize bağlı
arkadaşlarımızdan almadım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne akredite
ajanslardan yararlandım. Çünkü benim arkadaşlarım bu törene sokulmadı.
Barış Gücü Tugayı, adına yakışmayan bir tutum sergiledi.
Genelkurmay, 15 yıldan uzun bir süredir medyanın önemli bir bölümünü askeri törenlere veya programlara almıyor.
Maalesef...
Bugün Gazetesi, Kanaltürk, Bugün TV, Zaman gazetesi, Samanyolu TV,
Samanyolu Haber TV, Kanal 7, Ülke TV, Taraf gazetesi, Akit
gazetesi... Ve buraya sıralayamayacağım kadar uzun bir liste var,
Genelkurmay’a akredite olmayan.
Arkadaşlarımız 4’üncü Kolordu Komutanlığı nezdinde girişimde bulundular, Genelkurmay’dan izin istendi. Cevap verilmedi.
Samanyolu
TV canlı yayın ekibi, sabah cenaze törenini takip etmek için
Kolordu’ya gitti. Kapıdan çevrildiler. Girişte beklemelerine bile izin
verilmedi, karşı kaldırıma gönderildiler.
Medya, üç maymunu oynuyor
Daha
önce... İki muhabiri Başbakanlık’ta akredite problemi yaşadı diye
ortalığı ayağa kaldıran medya grupları, uzun yıllardır bu çifte
standardı görmezden geliyor. Basın meslek örgütleri, her gün "tutuklu
gazeteci listesi"ni güncelliyor, bu hukuksuzluğun kenarından bile
geçmiyor.
Televizyon programlarını "Silivri Mahallesi"ne çeviren yapımcılar, görmüyor, duymuyor...
Resmi kanallar tıkalı. Yol alamıyoruz.
Askerin tavrı ortada.
Merak ediyorum, Milli Savunma Bakanı bu konuda ne düşünüyor?
Dün bu adaletsizlik, basına karşı menfi tutum gelişirken bir girişimde bulunuldu mu?
Bulunulduysa ne oldu?
Ata’nın kabrine bile almıyorlar
Biz,
akredite değiliz deyip Genelkurmay ve onun sahasına giren haberleri
hiç görmezden gelmedik. Ajanslardan, gazetelerden takip edip
haberleştirdik. Hiçbir zaman da açık bir saygısızlık, tanımazlık
yapmadık.
Ama tanınmadık. Medya listelerinde yok sayıldık.
Biliyor
musunuz?.. Atatürk’ün kabrine, Anıtkabir’e bile alınmıyoruz.
Anıtkabir Komutanlığı izin vermiyor. Oradan yaptığımız canlı yayınlar,
ajans kaynaklı... Kendi kameralarımız kapıda bekliyor.
Türk Ordusu dünyanın dört bir yanında görev yapıyor.
Niye?
Komutan açıkladı, "Yurtta barış dünyada barış."
"Dünyada barış" için Bosna’dan Afganistan’a kadar çeşitli coğrafyalara askerler yolluyoruz.
Peki "Yurtta barış" için ne yapıyoruz?