Yıldız Teknik Üniversitesi bilirkişi heyeti, Balyoz
Davası’nın tartışmalı 11, 16 ve 17 No’lu CD’leri için “2003’te yazılması
imkansız” dedi.
Raporda, 3 CD’nin yazı karakterinin 2004 yılında geliştirilmeye başlandığını, 2007’de de piyasaya sürüldüğü belirtildi
Balyoz davasının temelini oluşturan ve içinde ‘ana eylem planları’nın bulunduğu öne sürülen 11, 16 ve 17 No’lu CD’ler üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapıldı. Davanın tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, Balyoz CD’lerinin imajları üzerinden Amerika’da 10 yıldır danışmanlık hizmeti veren Arsenal isimli bir şirkete inceleme yaptırmıştı. Söz konusu araştırmanın sonuçları mahkemeye sunulurken, CD’lerin imajları üzerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’ne (YTÜ) bir inceleme daha yaptırıldı. İki bilirkişi incelemesinde de davanın temelini oluşturan CD’lerin sahte olabileceğine dikkat çekildi.
‘2003’te yazılamaz’
‘Bu sürüm 2007’de çıktı‘
‘Tarihler tutarsız’
11 No’lu CD’deki soru işaretleri
Gölcük ve Eskişehir belgeleri
Amerika ne demişti?
Çetin Doğan 2 yıldır Silivri’de tutuklu
Balyoz davasının temelini oluşturan ve içinde ‘ana eylem planları’nın bulunduğu öne sürülen 11, 16 ve 17 No’lu CD’ler üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapıldı. Davanın tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, Balyoz CD’lerinin imajları üzerinden Amerika’da 10 yıldır danışmanlık hizmeti veren Arsenal isimli bir şirkete inceleme yaptırmıştı. Söz konusu araştırmanın sonuçları mahkemeye sunulurken, CD’lerin imajları üzerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’ne (YTÜ) bir inceleme daha yaptırıldı. İki bilirkişi incelemesinde de davanın temelini oluşturan CD’lerin sahte olabileceğine dikkat çekildi.
‘2003’te yazılamaz’
YTÜ
Öğretim Üyeleri Prof. Dr. A. Coşkun Sönmez ve Dr. Ö. Özgür Bozkurt
tarafından hazırlanan raporda, yüzeysel bir inceleme yapıldığında
bilgiler arasında tutarsızlık bulunmadığı ancak daha detaylı bir
inceleme yapıldığında bazı hususların tespit edildiğine dikkat çekildi.
Raporda, 11 ve 17 numaralı CD’ler içinde bulunan toplam 66 dokümanın
“Calibri” karakteri ile yazıldığı söylendi. Ancak, raporda bu yazı
karakterinin 2004 yılında geliştirilmeye başlandığı, 2005 yılında deneme
olarak kullanıldığı, 2007 yılında da piyasaya sürüldüğü belirtildi.
Raporda 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen belgelerin bu yazı tipini
kullanarak 2003 tarihinde yazılmasının mümkün olmadığına dikkat
çekildi.
‘Bu sürüm 2007’de çıktı‘
Aynı şekilde 11
ve 17 numaralı CD’lerin eklerinde yer alan pek çok belgenin de “Calibri”
yazı karakteriyle yazıldığının altı çizilen raporda, bu belgelerin de
en erken 2005 yılından sonra oluşturulabileceği ifade edildi. CD’ler
içinde bulunan 80 adet belgenin ise XML uzantılı olduğu belirtilen
raporda, XML uzantısının 2007 yılında piyasaya sürüldüğünü belirterek,
“XML içeriğinin bulunması bu dosyanın Office 2007 ya da daha yeni bir
sürümü ile hazırlandığını göstermektedir. Bu standart 2006 yılına aittir
ve Office 2007 ve daha sonraki sürümlerinde kullanılabilmektedir”
ifadeleri yer aldı.
‘Tarihler tutarsız’
Raporun
sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi: “Toplam 80 adet dosyanın
CD’lerin hazırlanma tarihinden sonraki yıllarda kullanıma sunulan
programlarla hazırlandığı veya CDlerin hazırlandığı tarihlerde
bulunmayan olanakları içerdiği anlaşılmaktadır. 11 ve 17 No’lu CD’ler
ancak 2007 yılı içinde ya da daha sonra, geçmiş tarihli olarak
hazırlanmış olabilir, daha önceden hazırlanmış olmaları mümkün değildir.
11 ve 17 No’lu CD imajlarına ilişkin olarak bu CD’lerin içerisinde yer
alan dosya tarih bilgileri değiştirilemez gerçek bilgi olarak kesin
delil niteliğinde değerlendirilemez. Basitçe sistem saatini ileri-geri
alarak herhangi bir dokümanın yaratılma, erişim ya da değiştirilme
tarihleri kolaylıkla gerçekdışı olarak belirlenebilir. ‘Hash’ değeri
sadece uygulandığı verinin değişip değişmediğini ortaya koyar, geçmişe
yönelik, ne zaman değiştirildiği hakkında bilgi vermez. Üretildiği
tarihten sonrasına yönelik kullanılabilir.”
11 No’lu CD’deki soru işaretleri
BALYOZ
Davası’yla ilgili en önemli delillerin başında, Mehmet Baransu’ya
gönderildiği iddia edilen ve Baransu tarafından savcılığa iletilen bavul
içindeki belgeler yer alıyor. 3 DVD ve 1 CD’den oluşan belgeler mahkeme
sürecinde hem askeri yetkililer hem de sanık avukatlarının belirlediği
uzmanlar tarafından incelendi. Suga, Oraj, Çarşaf ve Sakal bu
planlarının bulunduğu 11 nolu CD, tartışma konusu oldu. 2003 yılında
oluşturulduğu söylenen 11 Nolu CD’nin içinden çıkan bazı bilgiler kafa
karıştırıyordu. İşte dava sürecinde gündeme gelen soru işaretleri:
1- 2003 yılında hazırlandığı söylenen piyade ve idare personel listesinde yer alan isimlerin, 2007 yılında bu görevlere geldiği ortaya çıktı.
2-“ek.doc ve carerben_1.doc” belgelerinde “CC MAR NAPLES” unvanlı bir Nato Komutanlığı’ndan bahsediliyor. Oysa bu komutanlık 1 Temmuz 2004 tarihinde kuruldu.
3-Yassıada ve İmralı’da 6 hücumbota devriye görevi verildiği yazıyor. Oysa bu 6 hücumbottan TCG Karayel o tarihte arızalı olduğu için İstanbul Tersanesi’nde bakımda.
4- 2003 tarihinde hazırlanan arazi araçlarının listesinde yer alan 16 BEB 33 plakalı aracın, 2003 tarihinde aslında İzmir’e kayıtlı olduğu, 2006 yılında Bursa’ya tescil edildiği saptandı.
5-11 nolu CD’nin üzerinde “Or.K.na” ifadeleri yer alıyor. Bu yazının ise iddianamade Süha Tanyeri tarafından yazıldığı yer almıştı. Ancak sanık avukatları bu yazıyı Adli Belge İnceleme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jale Bafra’ya incetti. Bafra hazırladğı raporda bu yazının, Tanyeri’nin yazılarından, yazı makinası kanalıyla taklik olarak üretildiğini belirtti.
1- 2003 yılında hazırlandığı söylenen piyade ve idare personel listesinde yer alan isimlerin, 2007 yılında bu görevlere geldiği ortaya çıktı.
2-“ek.doc ve carerben_1.doc” belgelerinde “CC MAR NAPLES” unvanlı bir Nato Komutanlığı’ndan bahsediliyor. Oysa bu komutanlık 1 Temmuz 2004 tarihinde kuruldu.
3-Yassıada ve İmralı’da 6 hücumbota devriye görevi verildiği yazıyor. Oysa bu 6 hücumbottan TCG Karayel o tarihte arızalı olduğu için İstanbul Tersanesi’nde bakımda.
4- 2003 tarihinde hazırlanan arazi araçlarının listesinde yer alan 16 BEB 33 plakalı aracın, 2003 tarihinde aslında İzmir’e kayıtlı olduğu, 2006 yılında Bursa’ya tescil edildiği saptandı.
5-11 nolu CD’nin üzerinde “Or.K.na” ifadeleri yer alıyor. Bu yazının ise iddianamade Süha Tanyeri tarafından yazıldığı yer almıştı. Ancak sanık avukatları bu yazıyı Adli Belge İnceleme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jale Bafra’ya incetti. Bafra hazırladğı raporda bu yazının, Tanyeri’nin yazılarından, yazı makinası kanalıyla taklik olarak üretildiğini belirtti.
Gölcük ve Eskişehir belgeleri
Savunma
bu CD’leri bu iddialar ile çürütmeye çalışırken bazı hukukçular ise bu
verilerin aslında Balyoz Darbe Planı’nın sürekli güncellendiğinin kanıtı
olduğunu iddia etti. Hatta ihbar sonucu Gölcük Donanma Komutanlığı’nda
yapılan aramada ele geçirilen CD de bu iddiaya kanıt olarak gösterildi.
Ancak bu CD içindeki bilgiler de kısa sürede tartışılmaya başlandı.
Örneğin CD’de yer alan 2002 tarihli bir belgede, Yüzbaşı Emre Tok’a
Aksaz Üst Komutanı Tuğamiral Ahmet Aksoy’u izleme görevi veriliyor. Oysa
bu zaman diliminde Yüzbaşı Aksoy’un Gölcük’te görevli olduğu ve
tuğamiral ile arasında 700 kilometre var.
Gölcük’te bulunan CD’den kısa sürede sonra Eskişehir’de ele geçirilen bir flash bellek de Balyoz’un güncellendiğini gösteren bir delil olarak mahkemeye sunuldu. Ancak bu flash bellekte de bazı soru işaretleri ortaya çıktı. Çünkü flash belleğin içinde 19 Nisan 2007 tarihinde taranmış olarak görünen bir dosya bulunuyor. Bu dosyaya bakıldığında Cumhuriyet gazetesi kupürü olduğu anlaşılıyor ve kupürün üzerinde ise 12 Mayıs 2009 tarihi yazıyor. Bu da flash bellek üzerindeki soru işaretlerini artıran başka bir örnek.
Gölcük’te bulunan CD’den kısa sürede sonra Eskişehir’de ele geçirilen bir flash bellek de Balyoz’un güncellendiğini gösteren bir delil olarak mahkemeye sunuldu. Ancak bu flash bellekte de bazı soru işaretleri ortaya çıktı. Çünkü flash belleğin içinde 19 Nisan 2007 tarihinde taranmış olarak görünen bir dosya bulunuyor. Bu dosyaya bakıldığında Cumhuriyet gazetesi kupürü olduğu anlaşılıyor ve kupürün üzerinde ise 12 Mayıs 2009 tarihi yazıyor. Bu da flash bellek üzerindeki soru işaretlerini artıran başka bir örnek.
Amerika ne demişti?
BALYOZ CD’lerinin
imajları avukatlar tarafından incelenmek üzere Amerika’da 10 yıldır
hükümet, emniyet ve hukuk firmalarına danışmanlık yapan “Arsenal
Consulting” isimli bir danışmanlık şirketine gönderilmişti. CD’ler
üzerinde inceleme yapan uzman bilirkişi, CD’ler üzerinde sahtecilik
yapıldığının belirlendiğini raponunda belirtmişti. Raporun sonuç
bölümünde, 11 ve 17 numaralı CD’lerde bulunan en az 76 dokümanın tarih
ve zamanlarında sahtecilik yapıldığı sonucuna varıldığı belirtilirken,
şöyle denildi: “Arsenal aynı zamanda 11 ve 17 numaralı CD’lerin
oluşturma tarih ve zamanlarında da sahtecilik sonucuna varmıştır. Son
kayıtlarının yapılması akabinde 2003’te CD’ye kaydedilmiş gibi görünen
dokümanların, Office 2007’den önce mevcut olmayan XML şemalarına ve
Calibri yazı karakterlerine referanslar taşıması mümkün değildir. 11 ve
17 numaralı CD’lerin oluşturulma tarihleri en erken 2006 ortası
olabilir.”
Çetin Doğan 2 yıldır Silivri’de tutuklu
Emekli
Orgeneral ve eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan 2003 yılında Balyoz
Darbe planını hazırladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı.
Balyoz soruşturması kapsamında Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet
savcıları tarafından bir aylık bir incelemeden sonra 22 Şubat 2010 günü
49 emekli ve muvazzaf askerle birlikte gözaltında alındı ve 26 Şubat
2010 tarihinde mahkeme kararıyla tutuklanarak, Silivri Cezaevi’ne
konuldu. 1 Nisan 2010 tarihinde ise tutuksuz yargılama talebi İstanbul
12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hakimi Oktay Kuban tarafından
değerlendirilerek, serbest bırakılması gerekçeleriyle serbest
bırakılarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Ancak, 23 Nisan
2010’da yeniden tutuklandı. Doğan o tarihten bu yana tutuklu olarak
yargılanıyor.