29 Mart 2012 Perşembe

Sabıkalı asker, paşaya nasıl özel aşçı oldu?


1991’de, Doğan Güreş ile komutanlara siyanürlü kahveyi hazırlayan er Mustafa Akın’ın çok sayıda sabıkası çıktı. Akın, 9 yıl hapis yatıp, tahliye olduktan sonra askere alınmış




1991 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Fisunoğlu, 1. Ordu Komutanı İ. Hakkı Karadayı ve 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal, denetimde bulunma maksadıyla gittikleri İstanbul’daki 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanlığında uğradıkları siyanürlü suikast girişimiyle ilgili askerî mahkeme 20 yıl sürdü. Ancak, askerî mahkemede açılan davada suikastın PKK’lı olduğu iddia edilen garson erler Mustafa Akın ve Mehmet Saka tarafından gerçekleştirildiği bilgisinin ötesine geçilemedi. Geçtiğimiz ay Özel Yetkili Mahkemeye devredilen dosyadaki belgelere göre sanıklardan Mustafa Akın 1993 yılında bir çatışmada öldürüldü. Mehmet Saka hakkında ise İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından en son 26 Ocak 2012 tarihinde yakalama kararı çıkarıldı. Suikast girişimiyle suçlanan garson erlerle ilgili dosyaya giren belgeler olayın perde arkasına ilişkin derin bağlantılar hakkında çok önemli ipuçları veriyor.

ÜLKÜCÜ GENÇLİK ÜYESİ
Dosyadaki belgelere göre her iki sanık da 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanı Tuğgeneral Habil Küçük’ün özel aşçısıydı. Gazinoda hem sivil aşçı hem de başka aşçılar olmasına rağmen, paşalara yemek ve kahve hazırlamaları için özel olarak görevlendirilmişlerdi. Suikastçı garsonlardan Mustafa Akın’ın özellikleri ise oldukça dikkat çekici. Çünkü paşalara yemek hazırlamak için özel olarak görevlendirilen Akın çok sayıda sabıkası olan eski bir mahkûmdu. 1962 Kahramanmaraş Pazarcık doğumlu olan Akın, paşalara yönelik suikast girişimi sırasında 29 yaşındaydı. 9 yıl hapis yattıktan sonra silah altına alınmıştı. Dosyada Akın’ın o dönemde işlediği suçları itiraf ettiğine ilişkin 16 Haziran 1981 tarihli bir ifadesi de yer alıyor. Akın, söz konusu ifadesinde bu eylemleri Ülkücü Gençlik Derneği üyesi arkadaşları ile yaptığını savunuyor ve şöyle diyor: “Caddebostan’da bulunan Maksim Gazinosu soygun olayı, Maksim Gazinosunun Taksim’de bulunan yazıhanesinde iki ayrı sefer soygun olayı ile Gazinoların sahibi Sacit Aslan’ın meskenindeki teşebbüste kalan soygun olayı, Matild Manukyan’ın meskenindeki silahlı soygun olayı ve bilahare fidye alma işlerinin gerek fiilen ve gerekse olayın tertipleyici olarak katılıp bu olayların içinde bizzat bulunarak, her olayda hisse aldım.”

NASIL PKK’LI OLDU?
Mustafa Akın 1981 yılında yakalandıktan sonra bu suçlardan ceza aldı. Uzun süre hapis yattıktan sonra tahliye olduğunda da askerliğini yapmak üzere silah altına alındı. Ancak, Akın bu kadar kabarık sabıkasına rağmen askerliğini yaptığı 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanlığında komutanın özel aşçısı olarak görevlendirildi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve komuta kademesi birliği ziyaret ettiğinde de özel aşçı olarak görev başındaydı. Gençliğinde Ülkücü Gençlik Derneği ile birlikte faaliyet gösterdiği iddia edilen birinin sonradan nasıl PKK’lı olduğu ise aydınlatılamadı.