23 Mart 2012 Cuma

İhtilalin mantığı / Derya Sazak


12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili olarak avukat Bülent Acar, davanın hukuken “yok hükmünde” olduğunu savunarak Evren ve Şahinkaya’nın yargılanamayacaklarını öne sürdü.
Acar’ın mahkemeye sunduğu 160 sayfalık itiraz, “ihtilalin mantığı” üzerine kurulu.
Darbeye teşebbüs yasalar karşısında suç. Başarısız olursanız, yargılanıyorsunuz! Türkiye’de “ölüm cezası”nın olduğu dönemlerde “başarısız” ihtilal girişimlerinden asılan -Talat Aydemir gibi- askerler oldu.
Elinde silah bulunduran güç 27 Mayıs 1960’tan bu yana seçimle işbaşına gelmiş yönetimleri iktidardan uzaklaştırmaya çalıştı. 1971’de “muhtıra” vererek bunu yaptı. 12 Eylül darbesi ise parlamentoyu dağıtarak, konsey adlı “cunta” yönetiminde yeni bir Anayasa yaptı. Darbeyi yapan Genelkurmay başkanı, 1982 referandumuyla 7 yıl cumhurbaşkanı seçildi. 1980 darbesiyle kurulan “askeri vesayet” neredeyse on yıl sürdü.
Türkiye’nin 50 yıllık darbe geleneğinde “başarılı” darbecileri yargılama deneyimi yok!
Asker darbeyle Anayasal düzeni ortadan kaldırıyor ancak yönetim kendisine geçtiği için dokunan olmuyor! 12 Mart 1971 muhtırasında ordu Parlamento’yu açık tutmanın koşulu olarak, “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalıştıkları” gerekçesiyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını sivillere onaylatmakta “ahlaki” bir sorun görmedi.
12 Eylül 1980 darbesi ise kat be kat can yaktı.
Şili’de Allende’yi deviren General Pinochet’i işkence ve insanlığa karşı işlediği suçlar kapsamında yargıladılar.
4 Nisan’da Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Evren de nihayet yargı önüne çıkacak.
Ancak Evren’in avukatı diyor ki, “İhtilalleri ahlaki bulmamak başka bir şeydir, ihtilalleri yargılamaya kalkışmak başka bir şeydir. Buna restorasyon denmektedir. Bu, bir ihtilalcinin bir başka ihtilalci tarafından yargılanmasıdır!”
Avukat Bülent Acar’a göre Evren ve Konsey üyeleri 12 Eylül darbesinden sonra 1961 Anayasası’nı ve yönetim organlarını ortadan kaldırarak, kendileri “kurucu iktidar” haline geldikleri için bu kadronun Danışma Meclisi’ne hazırlattığı 1982 Anayasası dahil oluşturdukları rejim “meşrudur.” 1982 Anayasası ve TCK’da “darbe suçu” olmadığı için Evren ve Şahinkaya haklarında açılmış dava yok hükmündedir.
Bu mantığa göre “ihtilalle gelen ihtilalle gider!”
Evren 1989’da dönemini tamamladığına göre geçici 15. madde kaldırılmış olsa bile Evren’i 1982 Anayasası ve TCK’ya göre yargılamak asıl “darbe” anlamına gelir.
Alay eder gibi.
Darbecilerin avukatı, “Uygar ülkelerin ceza kanunlarında kurucu iktidar olmak fiilini cezalandıran bir hükme rastlayamazsınız!” diyor.
İyi de hangi uygar ülkede askerler defalarca yönetime el koyup ülkeyi yönetmeye çalıştılar.
“Namlunun ucundaki demokrasi”ye nasıl olur da “kurucu iktidar” denir!?
12 Eylül davasıyla nihayet “başarılı” darbeciler de yargılanacak.