15 Temmuz 2010 Perşembe

''İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI'' DAVASI

 ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuksuz sanığı, MİT görevlisi Özel Yılmaz'ın çapraz sorgusu yapıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savunmasının ardından eski ifadeleri okunan Özel Yılmaz, İzmir Bölge Başkanlığı görevine başladıktan sonra, terör örgütü PKK'ya ait 52 kilo 400 gramlık patlayıcının yerini tespit ettiklerini ve 6 saatte etkisiz hale getirdiklerini söyledi.

Daha sonra çapraz sorgusu yapılan Özel Yılmaz, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''Bedrettin Dalan ile samimiyetinizin boyutu nedir?'' sorusunu, ''Hiçbir samimiyetim yoktur'' diye yanıtladı. Özel Yılmaz, Pekgüzel'in ''Devam eden bir soruşturma ile ilgili bilgi toplama göreviniz var mı?'' sorusuna ise ''Hayır'' yanıtını verdi.

Özel Yılmaz, Pekgüzel'in ''Yeditepe Üniversitesi Hastanesinde anjiyo olduğunda Bedrettin Dalan'ın kendisini ziyaret edip etmediği, soruşturmaya ilişkin bir soru sorup sormadığına'' yönelik sorusuna, ''Asla, bir kelime bile konuşmadık. Kapıdan uğrayıp 'Geçmiş olsun' dedi. Bana oğlu geldi, İlhami Ümit Handan organize etti'' yanıtını verdi. Tutuksuz sanık Yılmaz, küçük oğlunun burslu olarak Yeditepe Üniversitesi'nde okuduğunu kaydetti. Özel Yılmaz, Bedrettin Dalan tek başına görüşmediğini ifade ederek, ''Yanında her zaman 7-8 kişi vardır. Daire Başkanı'nın kızıyla ilgili burs konusunu görüştüm, kabul etmedi'' diye konuştu.

Yılmaz, tutuklu sanık Serdar Öztürk'ün avukatı Demet Rençber'in ''Mehmet Eymür hakkında, CIA üyeleriyle görüştüğü ihbarı geldi mi? 15 Şubat 2008'de 35 CIA ajanının Türkiye'ye geldiği bilgisi var mı?'' şeklindeki sorularına ise Özel Yılmaz, ''Bilgim yok, bunları MİT Müsteşarlığı'na sorun'' diye yanıtladı. Yılmaz, İstanbul'da güvenlik istihbaratında görevli olduğunu, görevlerde bölümleme yapıldığını, bu nedenle bilgi sahibi olmadığını anlattı. İzmir'de her konuda bilgisi olduğunu ifade eden Özel Yılmaz, bu konuların MİT Müsteşarlığı'na sorulmasını isterken, sanık Serdar Öztürk ''Mahkemeye karşı devlet sırrı olmaz. Ne biliyorsanız söylemek zorundasınız'' diye konuştu.

Hüsnü Çalmuk'un, ''Hrant Dink'i İstanbul Valiliği'nde tehdit eden MİT'çi olduğuna'' ilişkin gazete haberlerini anımsatması üzerine Yılmaz, ''Bu tür haberlere devletim adına üzülüyorum'' dedi. Özel Yılmaz'ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından, duruşmada daha sonra sanıkların talepleri alındı.

-DURSUN ÇİÇEK-
Tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek, savunması sırasında, sahte belge olarak adlandırdığı dava konusu belge ve taklit imza ile ilgili şüpheleri ortaya koyduğunu belirtti. İhbar mektuplarının, içerikleri birbirinden farklı konuları kapsadığı için bir kişi tarafından hazırlanmasının mümkün olmadığını, istihbaratçılar tarafından hazırlanabileceğini ifade eden Çiçek, 1 yıldır maddi, manevi ve hukuki baskı altında bulunduğunu ve mağdur olduğunu anlattı. Çiçek, ''Millete değil, askere komplo davasına dönüştü. Bu olay irtica ve cemiyeti koruma, kollama davasına dönüştü. Bu süreçte zarar gören kurum, Türk Silahlı Kuvvetleridir'' dedi. İrtica konusunun kendi alanı dışında olduğunu anımsatan Çiçek, ''Bu sahte belgeyi, parmak ve avuç izi bırakmadan hazırladığım, gönderdiğim iddiası insanlık dışıdır. Gizli ve sahte evrak yapacak olsam, niye imza atayım. 1 yıllık süreçte komplo altında olduğuma inanıyorum. Kurum olarak da inanıyoruz. Genelkurmay Başkanı da '1 yılımı çaldılar', dedi. Bu olay Türk yargı tarihine Albay Dursun Çiçek vakası olarak, kara leke olarak geçmiştir. Siz de bugün karar vereceksiniz. Ankara'ya ya serbest gideceğim ya da tutuklu gideceğim'' diye konuştu. Çiçek, Genelkurmay Askeri Mahkemesindeki davasını da hatırlatarak, ''Orada da iddialara yanıt vereceğiz. Bizim anlımız açık'' dedi. Duruşma, taleplerin alınmasıyla devam ediyor.