‘Heronlar PKK’ya zayiat verdi, etkisizleştirilsin” şeklinde konuşma yaptıkları iddia edilen 2 subayın soruşturmasını engellediği öne sürülen Askeri Savcı Üçok’un avukatından yalanlama: Konuşmanın yapıldığı saatte Üsteğmen uçuşta, Yarbay Napoli’deydi
“Sahte Çürük Raporu” soruşturması kapsamında tutuklanan Askeri Savcı Albay Ahmet Zeki Üçok’un avukatı Celal Ülgen, müvekkili hakkında “insansız hava araçları Heron’ların PKK’ya çok zayiat verdirdiği için etkisiz hale getirilmesi gerektiği” yönünde konuşmalar yaptıkları iddia edilen iki subay hakkında başlatılan soruşturmayı engellediği iddiasıyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Avukat Ülgen, Albay Üçok’un yürüttüğü soruşturmada, konuşmayı yaptığı iddia edilen Fırat isimli üsteğmenin, konuşmanın yapıldığı saatte Eskişehir’de F4 uçağıyla uçuşta; konuşmanın diğer tarafı olduğu iddia edilen yarbayın ise İtalya Napoli’de kurmay akademisinde görevde olduğunu tespit ettiğini bildirdi.
‘MİT konuşmayı tespit etti’Basındaki haberlere göre, MİT 1 Ekim 2007’de kimliği meçhul iki subay arasında geçen bir konuşmayı tespit etti. Konuşmaya göre, genç olan subay “komutanım” diye hitap ettiği diğer subaya “Heronların PKK’ya çok zarar verdiğini ve mutlaka etkisiz hale getirilmesi gerektiğini” söyledi. Baz istasyonu kayıtlarına göre bu aramayı yapan subay Ankara Etlik’ten arıyordu. MİT bu görüşmeyi Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderdi ve soruşturma başlatıldı.
Avukat Ülgen açıklamasında soruşturma sürecini şöyle anlattı:
Tüm Fırat’lar incelendi
- Bu bildirim üzerine K.K.K. Askeri Savcılığı soruşturma başlatmış ve de konuşmanın bir yerinde ‘Fırat’ benzeri bir ismin geçmesi nedeniyle K.K.K Askeri Savcılığı TSK’da ne kadar Fırat ismiyle başlayan kişi varsa bunların ses kayıtlarını telefondaki ses ile karşılaştırmak üzere Jandarma ve Emniyet kriminale göndermiştir. Her iki inceleme sonucu, Havacı Pilot Üstteğmen Fırat Ç.’nin sesine benzer olduğu yönünde rapor hazırlanmıştır.
- K.K.K savcısı, Fırat Ç. havacı olduğu için dosyayı görevsizlikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’na göndermiş ve müvekkilimizin görevli bulunduğu Askeri Savcılığa dosya yaklaşık 1.5 yıl sonra ulaşmıştır. Müvekkilimiz dosyanın kendilerine ulaşmasından hemen sonra Fırat Ç.’nin kendisini ve tüm yakın çevresini yasal dinlemeye ve teknik takibe aldırmış ancak Fırat Ç.’nin hiçbir şüpheli hali, konuşma ve eylemi olmadığı saptanmıştır.
- Bu arada müvekkilimiz, Fırat Ç.’yi gözaltına aldırmış, ev, araba, işyeri ve bilgisayarlarında arama yaptırmıştır. Bu aramalar sonucu hiçbir şüpheli bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. Ayrıca telefon konuşmasının yapıldığı (12 Ekim 2007 14:10 gibi bir zaman dilimi olabilir) tarih ve saatte Fırat Ç.’nin Eskişehir Ana Jet Üs Komutanlığı’nda F-4 uçağı ile uçuşta yani havada olduğunu uçuş kayıt belgeleriyle tespit edince gözaltından tutuklanmaya sevk etmeden serbest bırakmıştır.
- MİT’in gönderdiği telefon konuşması Ankara/Etlik’te bulunan ankesörlü telefondan Kavaklıdere/Ankara’da bulunan cep telefonunun aranmasında geçen konuşmalardır. 12 Ekim 2007 14:10’da yapılmıştır. Bu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç. Eskişehir’de havada F-4 uçağının içinde, Yrb. S. Selçuk Ç. ise İtalya/Napoli’de kurmay subay akademisinde görevdedir.
- Olaya karıştığı iddia edilen hiçbir havacı subay ile ilgili tek bir somut kanıt yoktur. Aksine olayla ilgili olmadıklarına ilişkin somut kanıtlar vardır. Bu kanıtlar da Üçocuk’un CMK 160.md. gereği savcı olarak sanık lehine de delil toplama çabası sonucu elde edilmiştir. Müvekkilimiz de Beşiktaş savcıları gibi her belge ve bilgiyi araştırmadan doğru kabul etmiş olsaydı şimdi suçsuz bir üstteğmen ve yarbay vatan haini olarak cezaevinde olacaklardı.”