22 Temmuz 2010 Perşembe

Bankalara asker müdür planı

Balyoz İddianamesi'nde dönemin 1'inci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, darbe seminerinde, "80 İhtilali alelacele yapıldı, bu sefer bu konulara daha çok dikkat edilmesi gerekiyor" dediği öne sürüldü. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, darbe sonrası kurulması amaçlanan "Milli Mutabakat Hükümeti"nin ekonomi politikaları belirlediği iddiasına yer verildi. Buna göre; ilk etapta banka genel müdürlüklerine nitelikli, uzman muvazzaf veya emekli askeri personel atanacağının, irticai, yıkıcı ve bölücü faaliyetleri desteklediği bilinen veya çeşitli yolsuzluk ve usulsüzlüklere karışmış bütün kamu personelinin, hiçbir istisnaya tabi tutulmadan görevden el çektirileceğinin ifade edildiği iddianamede, emekli askerlerin de çeşitli kritik noktalarda görevlendirileceklerine yer verildi.

20 KİŞİLİK LİSTE
İddianamede askeri personele yardımcı olmak için 12'si "Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu"unda", 8'i "Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu"nda görevli toplam 20 kişinin adının yer aldığı listeye de dikkat çekildi. Listelerde yer alan isimlerin karşısına ise "güvenilir, işbirliğine açık, bilgi akışı sağlıyor, imam hatipli, eşi türbanlı, rüşvetçi, irtibatı iyi, kilit görevler verilmeli, gümrükteki soruşturma işlerimizde destek veriyor, üst görevlere atanmasında yardımcı olmalı, basın-sosyete-iş-yargı çevreleriyle ilişkili, üst makamlara teşvik edilmeli, her türlü yardım yapılmalı, gelecek için hazırlanmalı, iş takipçisi, Güneydoğulu ve PKK yanlısı bazı firmaların koruyucusu olmasına rağmen verdiğimiz işleri yapar, ulusalcı, MİT ve Jİ- TEM'le de bağlantılı, aktif" gibi ifadeler yazıldığı belirtildi.

'YARIM YAMALAK OLDU'
İddianamede; emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde İstanbul Selimiye'deki 1'inci Ordu Komutanlığı'nda gerçekleşen plan seminerinde, 1980 askeri darbesinden de örnekler vererek, "Madem ki görevimiz öncelikle iç güvenliktir, mevcut kamu kurum ve kuruluşlarını fiilen emre almak zorundayız. Planlarımızın boyutlarının böylece detaylandırılması lazım. Aksi halde her şey yarım yamalak olur ki, olmuştur da. Mesela, alelacele 80 İhtilali'ni yaşamış bir kimse olarak söyleyeyim" dediği öne sürüldü.