1 Kasım 2010 Pazartesi

Komutanların Köşk boykotu! / Erhan Başyurt

Çankaya'da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı davetine CHP lider kadrosu ve komuta kademesi katılmadı.
Sebep basit; tek davet olacağı için Hayrünnisa Gül'ün ev sahipliğinden rahatsızlık duydular.
Çünkü hanımefendinin başı kapalı ve konuklar arasında da başı kapalı insanlar olacaktı.
Bu tavır birçok açıdan sakıncalı ve sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarını kamuoyunda zayıflatır.
Her şeyden önce Türk kadınının yüzde 70'inin başı kapalı, o halde başörtüsüne bu şekilde tavır almak toplumun büyük kesimine de tavır almak anlamına gelir.
İkincisi, TSK uzun süredir kendisinin inançlara saygılı olduğunu ortaya koymaya çalışıyordu.
Hatta Orgeneral Aslan Güner'in "Cumhurbaşkanı'nın eşiyle tokalaşmamak için protokolden kaçtığı" iddiasına 3 yıl sonra "talimat" nedeniyle izah getirilmeye bile çalışıldı.
Şimdi bir hafta önce yapılan bu açıklama da, geçmişte yapılan açıklamalar da havada kaldı.
Bundan böyle kamuoyunu inandırmak daha zor olacaktır.
Daha önemlisi, Cumhurbaşkanı "Başkomutan" olarak kabul edilmiştir.
YAŞ kararlarının altında imzası olmayınca, atama gerçekleşmez.
Başbakan hükümetin, Cumhurbaşkanı devletin başıdır.
Bu durumda devletin ordusu, devletin başını nasıl protesto edebilir?
Başkomutanın, Cumhuriyet Bayramı davetini bugüne kadarki bütün teamülleri yerle bir ederek nasıl reddedebilir?

Köşk'e nispet olsun diye aynı saate neden ve nasıl resepsiyon koyarlar?..
Oysa komuta kademesinin tamamı "atanmış" bürokratlardır.
Bürokrasinin devlete bu şekilde tavır alması izah edilemez bir tutumdur.
CHP de resepsiyonu "boykot" etmiştir.
Ama CHP siyasi bir partidir.
Hesabını da halka verir.
CHP'nin peşine takılarak ya da CHP'yi peşine takarak asker bürokratların aldığı bu tavır son derece yakışıksız olmuştur.
Hesap sorması gereken de onları o göreve atayan isimlerdir.
Ama başta da söylediğim gibi bu tavır en fazla TSK'nın yok yere yıpranmasına neden oluyor.
Türkiye demokratikleştikçe, bu tavırların ne kadar yersiz olduğu da gün gibi ortaya çıkacak.
Bugün başörtülülere "vebalı" muamelesi yapıp görünce kaçanlar ve kurumlarının kapılarını kapatanlar, o zaman yaptıklarının ne kadar çocuksu ve saçma olduğunu da görecek ve belki de nedametle kendilerine gülecekler...
31.10.2010 (bugün)