'Orduya ait gizli belgeleri ele geçirmek için bazı askerî kişilere şantaj yapıldığı' iddialarına yönelik soruşturma derinleştikçe skandalın boyutları da ortaya çıkıyor. Zanlıların bilgisayarlarında, üst rütbeli askerlerin de aralarında olduğu 250 kişi hakkında fişleme bilgileri ile çocuk istismarını içeren görüntüler bulundu. Mağdur sıfatıyla ifadeleri alınan subayların, aile kayıtlarının tutulduğu, özel hayatlarına dair görüntülerin gizlice çekildiği tespit edildi.
Askerî casusluk ve fuhuş operasyonunun ardından başlatılan soruşturmada kamuoyunu dehşete düşürecek bilgilere ulaşıldı. Şantaj amaçlı kurulan fuhuş şebekesinin, amiral, subay ve üst düzey askerlerden oluşan 250 personeli hedef aldığı tespit edildi. Soruşturma kapsamında 200 askerin 'mağdur' ve 'müşteki' sıfatıyla ifadeleri alındı. Bu kişilere şebekeden şikâyetçi olup olmadıkları soruldu. Savcıların 50 subayın daha ifadesine başvurması beklenirken, adli işlem yapılması için bazı subayların dosyalarının da askerî savcılığa gönderildiği öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, şantajla devletin gizli belgelerini elde eden çetenin ağına düşen kritik mevkilerdeki askerler savcılıkta tek tek ifade verdi. Soruşturma kapsamında ele geçirilen bilgisayarlarda ise aralarında üst düzey rütbeli askerlerin de olduğu 250 kişi hakkında fişleme, gizli bilgi ve görüntü ile çocuk istismarını içeren kayıtlar bulundu. Belgelerde askerlerin özel hayatlarına ilişkin bilgilere ulaşıldığı, aile kayıtlarının tutulduğu, gizli görüntülerinin çekildiği belirlendi.
Soruşturma kapsamında ortaya çıkan belgeler doğrultusunda yaklaşık 100 adreste arama yapıldı. Aramalarda ele geçen belge ve bilgiler inceleniyor. Ayrıca şantaj ve casusluk çetesinin ağına düşen subay ve uzmanların devletin gizli belgelerini şebekeye sızdırıp sızdırmadığı da tek tek araştırılıyor. Askerî casusluk ve fuhuş çetesine yönelik soruşturmada ilginç ayrıntılar da ortaya çıktı. Çetenin fuhuş elemanı olarak kullandığı 18 kadın askerden 13'ünün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden (ÇYDD) burs aldığı tespit edildi. Albay İ.S.'nin bilgisayarından çıkan bilgiler ise ÇYDD'li kızların özellikle seçildiğini ortaya koydu. Soruşturmada çıkan belgelerde şebekenin fuhuş ve şantaj için kullandıkları kadınlara nasıl ulaştıkları da adım adım anlatılıyor. Fuhuş ve casusluk şebekesinin de ÇYDD kızlarını fuhuş için kullanması, dernekte ele geçen bir belgeyi akla getirdi. Ergenekon operasyonu çerçevesinde bir ÇYDD şubesinden çıkan mektupta genç teğmenlerin kızlar aracılığıyla kontrol edilmesi öneriliyordu.
Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda ev, işyeri ve bilgisayarlarında çocuk ve hayvan pornosu bulunan askerler de ifade verdi. Cumhuriyet savcılığı tarafından bireysel suç teşkil ettiği için dosyadan ayrılarak farklı savcılıklara gönderilen görüntüler hakkında askerler çağrılarak ifadeleri alındı. İfadeleri alınan askerler hakkında çocuk ve hayvan pornosu bulundurmaktan işlem yapılacak. Yapılan aramalarda çocuk ve hayvan pornosu satılan kişilerin listesi de bulundu. Soruşturma kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in kızı ve damadının da müşteki olarak ifadeleri alınmıştı. Çetenin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit ve ailesini yakın takibe aldığı ortaya çıkmıştı.
Tümamiralin eşi çeteden şikâyetçi olmuştu
Askerî casusluk ve fuhuş şebekesinin, Deniz Kuvvetleri Harekât Başkanı Tümamiral Fikret Güneş ve ailesini yakın takibe alarak, internet hareketlerini izlediği ve özel fotoğraflarını ele geçirdiği ileri sürülmüştü. Tümamiralin eşi Manolya Güneş savcıya ifade verdikten sonra çeteden şikâyetçi olmuştu. Mağdur olarak ifadesi alınanlar arasında Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in kızı ve damadı da bulunuyordu.