25 Kasım 2010 Perşembe

3 generalin açığa alınması nasıl okunmalı?

Cumhuriyet tarihinde bakanların ilk kez kullandığı yetki tartışılıyor
İçişleri Bakanı’na jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. Buna göre Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu açığa alındı. Bu gelişmeler nasıl yorumlanmalı? Başbakan Erdoğan’ın “Yasalar çerçevesinde hareket edildi”, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un da “sivil darbe” olarak yorumladığı gelişme için “uzman görüşü”ne başvurduk. İşte farklı değerlendirmeler:

Ali Fahir Kayacan - Askeri Yargıtay Onursal Üyesi:

"(Cumhuriyet tarihinde ilk kez) lafı eksik. Daha önce generaller hakkında açığa alınmayı gerektirecek bir suçtan dava açılmamıştı. Ergenekondakiler emekli zaten. O nedenle daha önce bir general açığa alınmadı. Alınmasını gerektirecek yasal haklar oluşmadı. 'Daha önce alınmıyordu şimdi alınıyor' gibi bir durum yok.
Açığa alma yasaya uygun ama zamanlama açısından düşündürücüdür.
Kararı 'siyasi' olarak değerlendirmek yanlış olur. O zaman karşı tarafı da (Genelkurmay'ı da) siyasi diye nitelendirmek lazım. Siyasi demeyelim de 'AYİM'in kararıyla terfi etmelerini hükümet bitirdi' diyelim. Bakalım ne olacak? AYİM bu konu hakkında da bir karar verebilecek.

Atilla Kıyat – Emekli Koramiral:

“Bir amiral ve iki generalin bahsi geçen davalarla ilgili soruşturmada ya da gündemde olmaları bir yılı aşkın zamandır. Bu zaman dilimi içinde kendileri açığa alınmadı. 12 Eylül’de referandum geçirdik. Bu referandumda YAŞ kararlarına itiraz edilebildiği bir maddeyi de kabul ettik. Ama uygulamanın maalesef hiç öyle olmadığını gördük. Bu isimler de YAŞ kararlarıyla terfilerinden oldular. YAŞ kararlarını mahkemeye götürdüler ve kazandılar. Daha önce açığa alınsaydı kimsenin söyleyeceği bir şey yoktu. Ama mahkemeyi kazandıktan sonra açığa alınmaları olumsuz bir mesaj oldu. ‘Biz istesek size görevinizi yaptırmayız’ mesajı verildi. Bunun da değerlendirilmesini topluma bırakıyorum.”

Hikmet Sami Türk - Eski Adalet Bakanı:

“Adı geçen generaller hakkında alınmış bir karar var ve Anayasa'nın 65. maddesi böyle bir dava sonucu Bakanlığın açığa almasını gerektirebilir diyor. Ancak son zamanlarda yapılan bazı uygulamalar orduyu yıpratmaya yöneliktir, hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Böyle bir karar alabilmek için çok güçlü kanıtların olması gerekmektedir. Bu kararın, orduyu siyasallaştırmaya götüren bir uygulama olduğu kanısındayım.”

Lale Kemal - Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi:

“Geç de olsa hükümetin, siyasi iradenin yasal hakkını kullanmış olması olarak değerlendiriyor ve çok önemsiyorum. Bu ülkede sivil, asker ayrımı olmada yasalar çalıştırılmalıdır. Türkiye'de bir normalleşmeye gidiliyor. Son açığa alma da normalleşme yolunda bir adımı ifade ediyor.”

Radikal'den Cüneyt Özdemir de 25 Kasım tarihli yazısında aynı konuyu ele aldı. İşte o yazı:
O şehit düşen erlerin hesabını verirken görevde de kalmayıver komutanım!.

Eğer adın Balyoz gibi alengirli bir soruşturmanın içindeyse bir süre kenara çekil, soruşturmanın bitmesini bekle. Bu soruşturma saçma geliyorsa çıkıp buna itiraz etsin silah arkadaşların. Yangından mal kaçırır gibi oldu bittilerle ‘dediğim dedik çaldığım düdük’ demesin kimse artık komutanım.

Dağın başında bir köylüye b.k yedirdiysen seni yargılamak için taaa Avrupalara gitmek zorunda kalmayalım. AİHM’den önce bu ordu seni alsın karşısına hesabını sorsun. Bu süre zarfında bir zahmet sen de emretmeyiver komutanım!
Emrindeki erler senin yerleştirdiğin mayınlara basıp öldüyse ve sen hâlâ “Olur böyle vakalar” aymazlığına yatıp kurtulacağını zannediyorsan artık bunu aklından bile geçirme komutanım.
O şehit düşen erlerin hesabını verirken görevde de kalmayıver komutanım!
Eşref Bitlis gibi bir komutanın düşen uçağının kaza soruşturması doğru dürüst yapılmıyorsa ve sen bunun üzerini itina ile örtmüşsen biraz da senin uykuların kaçsın komutanım!
Darbe günlükleri tuttuysan, silah ihalelerine aracılık ettiysen, askerken askerlik dışında her türlü işe burnunu soktuysan ve bütün bunlardan üzerindeki üniforma sayesinde kurtulacağını zannediyorsan, çoktan geçmiş olsun komutanım!