CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 3 generalin "hukuksuz bir şekilde görevden alındığını" öne sürdü. Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in 3 generalin görevden alınmasıyla ilgili açıklamasının anımsatılması üzerine, 12 Eylül halk oylamasından önce "ya Türkiye görünüşte demokratik ama fiilen daha totaliter bir rejime doğru gidecektir ya da anayasa paketini reddederek yeni ve özgürlükçü bir anayasa yapma fırsatını yakalayacaktır" dediklerini kaydetti.
Söylediklerinin çıktığını belirten Hamzaçebi, "Burada yapılanın demokrasi ve sivilleşme ile hiçbir ilgisi yoktur" dedi. Asker üzerinden yapılan her işlemin demokratikleşme olarak sunulduğunu ifade eden Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Cumhuriyet tarihinde bir ilk yapıldı, deniliyor. Evet Cumhuriyet tarihinde bir ilk yapıldı. Hukuksuz bir şekilde 3 komutan açığa alındı. Askerler de görevden alınabilir. TSK Personel Kanunu ilgili bakanlara yani Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanına görevi başında sakınca görülen hallerde görevden alma yetkisi vermiştir. Nasıl devlet memurları görevden alınabiliyorsa Silahlı Kuvvetler mensupları da görevden alınabilir. Ancak görevden alma ile ilgili ortaya konulan gerekçeler hukuki temelden yoksundur. ’Balyoz davasında bu kişiler var, darbe planlamışlar, görevleri başında kalmaları sakıncalıdır’ deniyor. Balyoz iddianamesi 6 Temmuzda savcılığa sunuldu. Bu dava o günden beri gündemde. Ne oldu sonuçta. Yeni Anayasa paketiyle Yüksek Askeri Şura kararlarına karşı yargı yolu açıldı. Hükümetin beklemediği bir tablo ortaya çıktı, YAŞ’ın terfi ettirmediği komutanlar idari yargıya gitti. Askeri Yüksek İdare Mahkemesine (AYİM) gittiler. AYİM, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Hükümetin ve Silahlı Kuvvetlerin yapması gereken 3 komutanı terfi ettirmektir. Hukuk devleti bunu gerektirir. Oylanan Anayasa paketi bunu gerektirir. Hükümet ne yaptı, ’siz AYİM’e giderseniz ben de sizi görevden alırım’ dedi. Bunun demokratikleşme, sivilleşme ile hiçbir ilgisi yoktur. Asker üzerinden demokratikleşme, asker üzerinden sivilleşme gibi kavramları demokrasinin özü ile bağdaştıramıyorum."
-"TÜRK HALKI TOTALİTERLİĞE İZİN VERMEYECEKTİR"-,
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin "darbenin ürünü bir parti olduğunu" öne süren Hamzaçebi, "Adalet ve Kalkınma Partisi 28 Şubat darbesinin ürünüdür. Varlığını 28 Şubat’a borçludur. Gerçekten darbelerle yüzleşme niyeti olsaydı önce 28 Şubat ile hesaplaşırdı. AKP, onunla yüzleşme yürekliliğini gösteremez. Varlığını darbeye borçludur. Yine hayatiyetini borçlu olduğu bir diğer darbe 27 Nisan e-muhtırasıdır. 27 Nisan, 28 Şubat gündeme gelince Sayın Başbakan, Sayın Meclis Başkanı ortada yok. 3 komutan hukuksuz bir şekilde görevden alınınca, bu sivil iradedir... Asker iradesi diye bir şey yoktur. Demokraside sivil irade vardır. Sivil irade her şeye muktedirdir, demokratik olmak kaydıyla" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın "satır arasında" Yargıtay’ın yeniden yapılandırılmasını gündeme getirdiğini, sırada bunun olduğunu ifade eden Hamzaçebi, "İş yükünün ağırlığı nedeniyle Yargıtay yeniden yapılandırılacak. Yani, ’oraya hakim olamadık, yeni daireler kurarak oraya da hakim olacağız’ demek istiyor. Türkiye, demokrasiye değil totaliterliğe gidiyor. Ama bu seçimlerde Türk halkı bu dersi AKP’ye verecektir, totaliterliğe izin vermeyecektir" dedi.