15 yıl önce Demirel, ''Tanklar manklar yürütemezsiniz” deseydi her şey farklı olurdu
Oğuzhan Asiltürk’e göre 15 yıl önce Demirel, “Anayasa’ya göre MGK danışma niteliği bir kuruldur, aldığı karar tavsiye kararıdır. Tanklar manklar yürütemezsiniz” deseydi her şey farklı olurdu.
28 Şubat sürecinde devrilen Refahyol hükümetinin Başbakanı Erbakan’a en yakın isimlerden olarak bilinen ve 54. hükümetin kuruluş protokolünün mimarı, SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, o döneme ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
“Biz 28 Şubat’la ilgili her şeyi söyledik. Hatta ABD Dışişleri Bakanlığı’nda hazırlanıp MGK’da önümüze konulan belgelerin kriptolarını da verdik” diyen Asiltürk, “MGK kararlarının imzalanması konusunda hala eleştiriliyorsunuz” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“İmzaladı diyenler de imzalamadı diyenler de aslında konuyu bilmiyorlar. MGK kararları danışma kurulu niteliğinde kararlardır. Hükümet onu uygulamak zorunda değildir. O dönemde MGK 9 kişiden oluşuyordu, Genelkurmay Başkanı ve 4 kuvvet komutanı, diğerleri de Başbakan’ın da aralarında bulunduğu hükümet üyeleri vardı. Yani 4 sivil 5 asker. Ama anayasayı yapanlar bunu düşündüğü için bu nedenle ‘Tavsiye niteliğindedir, hükümet dilerse uyar” demiş. Ama oradaki kararların gönderilmemesi anayasaya aykırıdır. Yani anayasa gereği onu imzalamak zorunda yoksa anayasa suçu işlemiş olurdu” diye yanıtladı.
Asiltürk, 10 saat süren tarihi MGK toplantısında yaşananlarla ilgili de şunları anlattı:
“Toplantının yarısında kendisini itham ettiler. Hakaret edildi deniyor ama bu doğru değil. Ama ‘irticayı desteklemiş olursunuz, onlara arka çıkarsınız’ gibi ağır ithamlarla toplantının yarısında konuştular. Toplantının yarısında onlar yarısında Erbakan konuştu. 5 saat sonra Erbakan, ayakta duran yaveri yanına çağırır ve ‘Sayın Cumhurbaşkanı Demirel’in önündeki anayasayı lütfen verir misin?’ der. Yaver de alıp getirir. Sayın Erbakan anayasayı açar ve birinci maddeyi okur. Orada son bölümünde ‘hukuk devleti’ olarak bittiğini söyleyerek, ‘Türkçe fiile en yakın sıfat onu tanımlar’ der ve ‘Birtakım iddialar ortaya koydunuz. Bunlar hukuka uygun mu, değil mi diye bakmak gerekir’ der.”
‘Askerin yanında yer aldı’
Asiltürk, “Cumhurbaşkanı askerlerle birlikteydi. Cumhurbaşkanı muhtıralarda, darbelerde hep askerlerin yanında yer aldı. Bazıları korktuğu için der ama bana göre biraz onlar gibi düşündüğü için” ifadesini kullanarak, “Ama Demirel, ‘Anayasaya göre bu danışma niteliği bir kuruldur, aldığı karar tavsiye kararıdır. Tanklar manklar yürütemezsiniz’ deseydi farklı olurdu. Başkomutandı anayasaya göre” dedi.
Koalisyon ortağı Çiller’in o süreçte dik durduğunu” söyleyen Asiltürk şunları anlattı:
‘Hoca Çiller’i uyardı’
“Sayın Erbakan o zaman Çiller’i uyardı, ‘Demirel sana bu görevi vermeyebilir’ dedi. Sayın Çiller, ‘Bana söz verdi’ deyince Hocamız bu defa tedbir olarak DYP milletvekillerinin yeni hükümeti destekleyeceklerine dair imzalarını almasını önerdi. Hoca akıllı insan, bizden bir şey çıkmaz onlardan çıkacak diye korkuyor. Ve Sayın Çiller de o imzaları aldı. Hocamız, Demirel’in önüne RP milletvekillerinin de imzalarının bulunduğu istifa mektubunu verdi.”
“O dönem herkes darbe bekliyordu, grup olarak endişeniz var mıydı?” sorusuna ise Asiltürk şu yanıtı verdi:
“Daha önce belli konularda Hoca’ya baskı yaptıklarını biliyorum. Ama Hoca bunların hiçbirine en ufak bir şekilde taviz vermedi. Hatta o zamanki MGK Genel Sekreteri (İlhan Kılıç) bir kaç defa Hoca’yı zorlamak için bazı konularda geldi. Özellikle imam hatip okullarının yavaş yavaş fonksiyonlarını kaybetmesine yönelik düzenlemelerle ilgili baskı yapıyorlardı. Meclis’e tasarı gönderin diyorlardı. Sonra zaten 8 yıllık eğitilm meselesi geldi. O görüşmede Hoca bunları kabul etmedi ve hatta, ‘Bunları yapmam. Bu inancımıza ve insan haklarına aykırı. Söyle arkadaşlarına ihtilal yapıyorlarsa yapsınlar’ dedi. O zaman vazgeçtiler ve DYP’den 20, 30 sonra 40, 50 kişi istifalar başlattılar. “