Deniz Harp Okulu eski Komutanı Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Londra'da konuştu.
Genç Türkler grubunun davetlisi olarak Londra’ya gelen emekli Tuğamiral Ertürk “Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” nedeniyle yaptığı konuşmasında, Silahlı Kuvvetlerin darbeci olmadığını, Osmanlı tarihinin ise darbelerle dolu olduğunu belirterek, “ Ülkede faşizm var, ilan edilmemiş iç savaş var” dedi.
Londra Üniversitesi Birbeck College’daki konferanta konuşan Türker 28 Şubat’ın hata olduğunu belirterek, “ Bu süreç emperyalizme bir taşla iki kuş avlama imkanı sağlamıştır. Batı tarafından manipüle edildiği görüşündeyim. Yoksa asla iktidarda bulunan parti kurulamazdı. ” dedi.
Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Türkiye’deki darbenin adını “ gül suyu” olduğunu ve ağır dinsel istismar olduğunu kaydederek, iktidarın iyi şeyler de yaptığını, ancak Hitler’in de iyi şeyler yaptığına dikkati çekti. Ertürk, karşı devrim gerçekleştirilerek Türkiye’yi ılımlı İslam Devleti’ne dönüştürecek Gülsuyu Darbesi’nin 2’nci safhasının sonuna gelindiğini öne sürererk, "Devletin dönüştürülerek yeniden yapılanması ve karşı devrimin tamamlanmasını içeren Safha 3 seçimlerden sonra tüm hızıyla başlayacak” dedi.
“Yalanın da bir şerefi vardır” diyen Türker Ertürk , TSK’nin harbe devam edecek azim ve iradesinin kırıldığını, ancak asker olarak sorulsa “ Fişek gibi ayaktayız,” diyerek “ yalan” söyleyebileceğini belirterek, , bunun yalanın şerefi olduğunu söyledi.
Çok sayıda konuğun dinlediği Şehitleri Anma gününün konuşmacısı ve Londra’da bir süre Silahlı Kuvvetler ve Deniz Askeri ataşesi olarak görev yapan emekli tuğamiral Ertürk, “Ilımlı İslam” deyiminin kutsal islam dinini hiçe saymak olduğuna vurgu yaptı, “ Bu kötü niyetli olmak, ona saygı duymamak demektir. Ilımlı İslam, batıyı tehdit etme niteliğini kaybetmiş, manipüle edilebilir İslam’dır, İlamın ılımlısı, serti olmaz ” dedi.
Genç Türkler kulübü Başkanı Bekir Çoban’ın, “onur belgesi” verdiği emekli amiral, Çanakkale zaferinin Türklere moral ve motivasyon kazandırdığını, rüştünü ispatladığı bir savaş olduğunun altını çizerek, yurt dışındaki şehitliklerimizin bakım ve onarımının önemi üzerinde durdu. Deniz Harp Okulu komutanlığı döneminde okulda eşcinsel öğrenciler bulunduğu ve fuhuş yaptırıldığına ilişkin yurt dışı kaynaklı imzasız mailler gönderildiğini, kendisine “ ya istifa , ya intihar et” denildiğini hatırlatan Türker Ertürk, “ Bu tehditleri ABD’de konuşlanmış ahlaksızlar mı, devletin içindeki çeteler mi yapıyordu ? Şimdiki tabloya bakın, generallerin yüzde 10’u içerde, bir sürü asker, gazeteci , muhalefet edenlerin çoğu içerde. Ülkede faşizm var, açıkça söylüyorum. İlan edilmemiş iç savaş var. Türkiye Cumhuriyetini dönüştürmeye çalışıyorlar. “ diye konuştu.
Türkiye’nin dinsel anlamda bölgede cazibe merkezi haline getirilmeye, İslam dünyasında parlatılmak istendiğine çalışıldığını öne süren Ertürk , “one minute ve Mavi Marmara” olaylarının geniş halk kitlelerinde isim parlatma olduğuna, ancak gerçeğin böyle olmadığını iddia etti.
DENİZ KUVVETLERİ DARBE İÇİN UYGUN DEĞİLDİR
Deniz Harp Okulu eski komutanı, Deniz Kuvvetleri'nin askeri bir darbe için uygun olmadığını, denizcilerin bir darbede kullanılamayacağını ifade ederek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü tekrarladığına, bundan da “sandıktan en fazla oyu ben aldım, istediğimi yaparımı” kastettiğini öne sürerek, “ Egemenlik ilahi güçten referans alınarak yapılamaz. Egemenlik sandıktan çıkıp, bildiğini okumak değildir” dedi.
Bir soru üzerine, generallerin, amirallerin, yüksek rütbeli subayların tümünü emekliye sevk etseler bile askeri okullarda yetişen yüzlerce öğrencinin geriden geldiğini belirten Ertürk, “ TSK sindirseler de sonunda orada durduğunuz sürece tehdit görülüyorsunuz” dedi.
