Kaşif Kozinoğlu'nun ismini, ilk defa, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile yaptığı konuşma, kamuoyuna yansıyınca duymuştum. Özkaya ve Kozinoğlu, müteahhit Süha Hakkı Şen aracılığıyla bir araya gelmişti. Özkaya'nın ifadesine göre, Kozinoğlu, Alaaddin Çakıcı davasıyla ilgili bilgi almak istemişti ve "Çakıcı hapse girer veyahut yurtdışına kaçarsa, bazı önemli kasetlerin temin edilemeyeceğini" Yargıtay Başkanı'nasöylemişti. Özel Harpçi emekli Binbaşı Kaşif Kozinoğlu, yıllardır MİT'te çalışıyordu. Çakıcı'nın yakını olarak biliniyordu. Ayrıca, Doğu Perinçek'in iddiasına göre, Özbekistan ve Çin'de darbe girişimleri organize etmişti. Gene eski bir MİT'çi olan Mehmet Eymür'ün eşi Janset ise, Akın Birdal suikastında, azmettirici olarak Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'nun yanı sıra, Kaşif Kozinoğlu'nun da ismini vermişti. Oda TV baskınında, Kozinoğlu adı gene ön plana çıktı.
Oda TV'ye ait bir bilgisayarda "Kozinoğlu3" başlığını taşıyan bir klasör ele geçirildi. Bunun içinde "hizmete özel" ve "gizli" ibareli belgeler bulunuyordu. "Koz.doc" isimli Word dokümanında şöyle yazıyordu: "Rusya ve Özbekistan'daki cemaat operasyonları hakkında Kozinoğlu'ndan gelen belgeleri mutlaka gündeme taşıyalım."
Kozinoğlu da, Savcı Zekeriya Öz'ün sorgulaması sırasında, tıpkı Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi, Soner Yalçın'ı tanımadığını söyledi. Aynı sorguda, Kozinoğlu'nun Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'la yakın ilişkisi olduğu da ortaya çıktı. Kozinoğlu, Ulusoy için, "Ağabeyim gibi görüştüğüm bir insandır" dedi.
Eğer konuyu biraz daha kurcalamak istersek, şu hususu hatırlatmakta da yarar görüyorum. Meşhur Danıştay saldırısında (17 Mayıs 2006), güvenliğin Oyak tarafından sağlandığı, ama, kameralar arızalı olduğu için, sistemi kuran Oyak Güvenlik Şirketi'ne bakıma yollandığı, 3-17 Mayıs arasında kayıt yapılamadığı belirtilmişti. "Bu ne biçim tesadüf" diye herkes şaşırmışken, sonraki aylarda bir başka bilgiye daha ulaşıldı. Danıştay davası, Ergenekon ile birleştirilince, dosya İstanbul'daki Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne intikal etti. Mahkeme, saldırı gününe ve öncesine ait kamera kayıtlarını Oyak'tan talep edip, Tübitak'a inceletti. Tübitak, "Kameralar arızalı" denilen tarihlerde kayıt yapıldığını, kayıtların bir kısmının silindiğini tespit etti. Özellikle, 16 Mayıs 2006'da, saldırıdan bir gün önce, 19.47 ile 19.50 arasındaki bir zaman aralığında yapılan kayıtlar, geri döndürülemez şekilde silinmişti. Acaba olaydan bir gün önce, Alparslan Aslan, Danıştay'a keşif yapmaya yanında biriyle mi gelmişti?
Bütün bu karışık olaylarda ipucu olsun diye bir başka bilgi daha verelim: Oyak Güvenliğin Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban, Kaşif Kozinoğlu'yla birlikte, hem Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda, hem de MİT Müsteşarlığı'nda çalıştı.
Parça parça olayları birleştirebilirseniz, belki puzzle'ı çözebilirsiniz.