Ankara Büyükelçiliğinden Washington'a giden gizli telgrafta, ordunun PKK'ya ilaç satmak için anlaşma yaptığı aktarılıyor. Rus kızlarıyla silah partisi de haberin detaylarında...
2003'te ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinden Washington'a giden gizli telgrafta, ordunun PKK'ya ilaç satmak için anlaşma yaptığı, "İstemeyerek bizzat parçası oldum" diyen eski bir istihbaratçının ağzından aktarılıyor.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson'ın 18 Nisan 2003 tarihli kriptosunda, Genelkurmay,"Atlantikçiler, Avrasyacılar ve katı Milliyetçiler" olarak üçe bölünmüş halde tarif ediliyor: İçlerinde en demokrat ve en Atlantikçi Hilmi Özkök ama, Rusya, Çin ve İran'a göz kırpan generaller onu sıkıştırıyor. İleri görüşlü subaylar lazım."
KIBRIS'TA MÜLK KAVGASI, GÜNEYDOĞU'DA UYUŞTURUCU
Telegrapftan: Genelkurmay, kendini temizlemek konusunda gönülsüz. Kuzey Kıbrıs'taki askeri mülklerle ilgili çıkar çatışması ve Güneydoğu'daki uyuşturucu kaçakçılığı ile bağlantıları var. XXX, askeri istihbaratta çalışırken, PKK'ya ilaç satmak üzere ordu bünyesinde kotarılan anlaşmanın parçası olduğunu bize anlattı.
RUS KIZLARLA SİLAH PARTİSİ
(Askeri) alım skandalları (irtibatta olduğumuz birçok kişi İsrail'e verilen M-60 tankları ve F-4 savaş uçağı modernizasyon ihalelerinde rüşvet döndüğüne ilişkin ısrarlı haberleri gündeme getiriyor; savunma alanında önde gelen bir Batılı müteahhitlik şirketinin Türkiye'de yaşayan yabancı uyruklu üst düzey temsilcisi de bize, belli helikopterlerin rakibi olan Kamov'un ve diğer şirketlerinin Türkiye temsilcisi olan Rusya yanlısı meşhur iş adamı Ali Şen tarafından, 2002 ağustosunda, deniz kıyısındaki tatil beldesi Bodrum'da Türk subayları için verilen ve çok sayıda Rus tele-kızın katıldığı partinin ayrıntılarını anlattı.)
TSK PKK'YA İLAÇ SATARKEN GÖRDÜ
Kuzey Kıbrıs'taki Türk askeri mülkleriyle ilgili çıkar çatışmaları ve Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki uyuşturucu kaçakçılığı ile bağlantılar; XXX ayrıca, askeri istihbaratla çalıştığı dönemde, PKK'ya ilaç satmak üzere Türk ordusunun bünyesinde kotarılan bir anlaşmanın istemeyerek parçası olduğunu bize anlattı.
(3) Türk Genelkurmayı, aynı zamanda fikren bir bütün olmadığının ima edilmesine şiddetle öfkeleniyor: Türk Genelkurmay'ın yönetimindeki çekişmeleri konu alan bir Washington Post haberine tepki olarak, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 10 Nisan'da resmi bir kuruluş olan TRT'den yayınladığı açıklamayla, özellikle de "Irak'taki gelişmeler nedeniyle ülkenin çok ciddi bir dönemden geçtiği şu sırada" bu haberin yersiz olduğu eleştirisinde bulundu.
İrtibatta olduğumuz şahıslar istisnasız bir şekilde, Özkök'ün bu açıklamasını, benzer değerlendirmelere karşı Türklere yapılmış genel bir uyarı olarak değerlendirdiler.
Ancak daha sonra önde gelen üç gazeteci (Akif Beki, dış politika yazarı Murat Yetkin ve CNN-Türk dış politika muhabiri Barçın Yinanç), Büyükelçilik, basın ateşesine ayrı ayrı, Post'un haberine hayran olduklarını belirttiler; her birinin fikrince, hiçbir Türk gazetecisinin bu haberi yazmaya cesaret edemeyecek olması bu hayranlığı arttırıyordu. Askeriyenin gazetecilere gözdağı vermesi konusuna gelince, hem Jane's Defence Weekly'den Lale Sarıibrahimoğlu hem de Hürriyet'ten Cüneyt Ülsever kısa süre önce bize, askeriyeyi açıkça eleştirmelerinin bir sonucu olarak hayatlarından endişe duyduklarını söyledi.
TÜRKERİ-AYDINLIK SIZDIRMA İLİŞKİSİ
Özkök katı-milliyetçi ve Avrasyacı cephelerden bir grup üst rütbeli karacı generalin muhalefetiyle karşı karşıya; bunlardan en dikkat çekenleri;
1) Genelkurmay İkinci Başkanı General Yaşar Büyükanıt
2) Kara Kuvvetleri Komutanı General Aytaç Yalman ki genellikle bu görevdekiler daha sonra Genelkurmay Başkanı oluyor ama Yalman'ın emekli edilmesi bekleniyor
3) Birinci Ordu Komutanı General Çetin Doğan
4) İknci Ordu Komutanı General Fevzi Türkeri, ki XXX'e göre, uzun zamandır Amerikan-karşıtı, hakaretamiz haberler (mesela, ABD'nin PKK/KADEK'e malzeme desteği sağladığı yönündeki ithamlar) sızdırmak için milliyetçi sosyalist haftalık dergi Aydınlık'ı kullanıyor
5) Kudretli MGK'nın Genel Sekreteri ve Türkiye'nin Rusya ve iran'la daha güçlü bağlar kurmasının avukatlığını açıkça yapan General Tuncer Kılınç
6) Jandarma Genel Komutanı General Şener Eruygur-kaynaklarımız, Jandarma'nın Türk Genelkurmayı tarafından rutin biçimde araştırmacı ve "polislik" amaçlar için kullanıldığınısöylüyorlar. Aynı zamanda muhtemel GenelKurmay Başkanı olabileceği yönünde tüyo verilen J-3 (Genelkurmay Harekat Başkanı) Korgeneral Köksal Karabay'ın da grupla ilişkili olduğunu öğrendik. Özkök'ün en ateşli ve liberal destekçileri (J-5- Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanı- Korgeneral Reşat Turgut bunların tipik bir örneği) ise, milliyetçilere ve az Avrasyacılara kıyasla daha az mücadeleci olma eğilimdeler.