GATA Nöroloji Anabilim Dalı'nda görevli 6 doktorun, hareket bozukluğu hastası 20 Mehmetçiği kobay gibi kullanması Türkiye gündemine oturdu. Skandalın bir benzerinin de aynı akademinin göz ve onkoloji servislerinde yaşandığı ortaya çıktı. GATA'da görevli Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın, kemik kanseri olan erler üzerindeki deneysel tedavi yöntemi için hiçbir etik kurulundan izin almadığı öğrenildi.GATA Nöroloji Anabilim Dalı'nda görevli 6 doktorun, hareket bozukluğu hastası 20 Mehmetçiği kobay gibi kullanması Türkiye gündemine oturdu. Skandalın bir benzerinin de aynı akademinin göz ve onkoloji servislerinde yaşandığı ortaya çıktı. GATA Tıbbi Onkoloji servisinde görevli Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın kemik kanseri (osteosarkom) tanısı konulan erlerde deneysel bir tedavi uyguladığı ve bunun için de etik kurula müracaatta bulunmadığı ileri sürüldü. 22 kişiye bu tedaviyi uygulayan Arpacı, çalışmasını daha sonra 'Cancer' adlı dergide yayımlandı. Dün Genelkurmay'dan yapılan açıklamada ise uygulamaların teşhis amaçlı olduğu savunuldu.
Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın deneysel tedavi yöntemi bir ihbarla ortaya çıktı. Arpacı tarafından uygulanan tedavi yönteminin 'deneysel tedavi faz II' çalışması olduğu ileri sürüldü. Konunun uzmanları, 'faz II'nin insan üzerinde yapılan yeni ilaç deneme çalışması olduğunu, hastaları ciddi oranda riske atma potansiyeli taşımaları sebebiyle Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu'ndan izin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu tür çalışmalarda deneklerin, her türlü sağlık riskine karşı güvencede olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, şu değerlendirmelerde bulunuyor: "Onay verildiği takdirde hastaların yapılacak yeni tedavi hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Tedaviye ait ortaya çıkabilecek yan etkiler hastaya anlatılmalı, ölüm riski, kısırlık yüzdesi gibi veriler söylenmelidir. Faz II çalışmalarında hastaların tamamı sigortalanır, tedavi ve tetkik masrafları araştırıcı tarafından karşılanır."
Hakkındaki iddiaların bununla kalmadığı belirtilen Arpacı'nın, kök hücre nakli uygulanacak hastalara da normal ilaç dozundan daha düşük dozlarda ilaç vererek onları riske attığı da belirtildi. Fikret Arpacı'nın aralarında asker ve genç kadınların olduğu 40 hastayı denek olarak kullandığı ve son derece tehlikeli bir tedavi şekli olan yüksek doz kemoterapi ve ardından kök hücre naklini uyguladığı da belirtiliyor. Arpacı'nın tedavide yeri olmamasına rağmen meme kanserli hastalara yüksek doz tedavi ve kemik iliğinden tümör hücrelerinin temizlenmesi gibi, yurtdışında dahi tedavi maliyetlerinin yüksekliği ve hastaya herhangi bir faydası olmaması sebebiyle terk edilen bir yöntemi uyguladığı kaydediliyor. Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın bu çalışmasının da yine etik kurul onayı alınmadan yürütüldüğü ileri sürülüyor. Uyguladığı tedavi yöntemleri ile dikkat çeken Arpacı'ya, GATA Dekanı Tabip Tümgeneral Zeki Bayraktar tarafından 2006 yılında ikincilik ödülü verildiği de öğrenildi.
GÖZE ZARAR VEREN İLAÇLA DENEY YAPILIYOR
GATA Haydarpaşa Hastanesi Göz Kliniği'nde görev yapan Dr. Ali Aydın'ın da 'Siklosporin' denen ve göze ciddi zarar verebilecek bir ilacı kullanarak benzer bir şekilde deney yaptığı ileri sürüldü. Gelişmiş ülkelerde deneyin hayvanlara bile yapılabilmesi için önceden izin alınması gerekirken, Dr. Aydın'ın resmi prosedürü dikkate almadan er ve erbaşlara bu deneyi uyguladığı kaydedildi. Hastalara muhtemel sonuçlar hakkında uyarıda bulunmadan deneyi tamamlayan Dr. Ali Aydın'ın bu deneyinin etik ihlalin de ötesine geçtiğine dikkat çekildi. Aydın hakkındaki şikâyetler sonucu YÖK tarafından etik inceleme talebi ile GATA'ya yazı gönderildi. GATA Etik Kurulu, hiçbir etik izin alınmadığı halde alınmış gibi gösterilen bu çalışma için etik ihlal raporu düzenledi. Yetkililer, ileride benzer durumların yaşanmaması ve masum erlerin hamster (deney faresi) muamelesi görmemesi için, bu olayın ciddi olarak araştırılması gerektiğini vurguladı.
20 askere elektro manyetik alan şoku
Bugün gazetesinin haberine göre, GATA'da askerler üzerinde skandal bir deney uygulandığı ileri sürüldü. Aralarında Balyoz tutuklusu Korgeneral Nejat Bek'in oğlu Tabip Binbaşı Semai Bek'in de olduğu 6 kişilik heyet, hareket bozukluğu hastası 20 Mehmetçik'i kobay yerine kullandığı belirtildi. Hasta erlere yapılan işkence gibi tedavide Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu izni ve askerlerden 'yazılı onay formu' alınmadığı öne sürüldü. Görüntüleri kameraya kaydedilen askerler için, hareket bozukluğu (diskinezi) tanısı konulması için bazı çalışmalar yapılıyor. Bunun için de erlerin beyinlerine yüksek elektro-manyetik alan uygulanıyor.
GATA Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Odabaşı, Yrd. Doç. Dr. Semai Bek ve Prof. Dr. Yaşar Kütükçü'nün gözetiminde hasta erler üzerinde yapılan deney, 12-15 Eylül 2009'da İtalya'nın Floransa kentinde yapılan Dünya Nöroloji Kongresi'nde 'bilimsel çalışma' adı altında sunuldu. Beynine uygulanan manyetik etki sonucu kaskatı kesildiği görülen askerlerden bazıları adını dahi söyleyemiyor, oturdukları sandalyeden düşme noktasına geliyor. Prof. Dr. Zeki Odabaşı, gazeteye yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu onayı olmadığını doğruladı. Sadece GATA Etik Kurulu onayı aldıklarını söyleyen Odabaşı, askerlerden de gerekli izinlerin alındığını iddia etti.
Sağlık Bakanlığı GATA'dan bilgi istedi
Sağlık Bakanlığı, 'Kobay Mehmetçik' başlıklı haberlerde yer alan iddialar ile ilgili GATA'dan bilgi istedi. Açıklamada; bazı basın organlarında 'Kobay Mehmetçik' başlıkları ile yer alan habere ilişkin açıklama yapılmasına gerek duyulduğu bildirildi. Açıklamada, "Klinik araştırmalar hakkındaki mevzuata göre böyle bir klinik çalışma yapılabilmesi için Bakanlığımızdan izin alınması gerekmektedir. Habere konu olan çalışmaya dair bakanlığımızdan alınmış bir izin ya da izin başvurusu bulunmamaktadır." denildi.
Genelkurmay: Sıçrayan er, acı duymuyor
Genelkurmay Başkanlığı, GATA Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığı'nda yapılan deneyle ilgili çıkan haberler hakkında açıklama yaptı. Genelkurmay, iddia edilen konuların araştırıldığını belirterek saptanan hususları şöyle açıkladı: "Bu çalışma için 27 Ocak 2009 tarihinde GATA Etik Kurulu'ndan onay alınmıştır. Ayrıca 23 Aralık 2008 tarihinde yayımlanan Sağlık Bakanlığı Klinik Araştırmalar (ilaç dışı) Merkezi Etik Kurulu Yönetmeliği'nde, Haziran 2009 tarihine kadar eski yerel etik kurulların çalışmalarına devam edecekleri hususu yer almaktadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'ndan Etik Kurul Onayı alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bu çalışmada yer alan hastaların yazılı olarak kendi onayları alınmış ve bu onaylar dosyalarında bulunmaktadır."
Çalışmalar sırasında hastalara zararlı olabilecek herhangi bir uygulama, girişim yapılmadığını ve ilaç verilmediğini belirten Genelkurmay, açıklamasında, "Yapılan Paroksismal Kinesijenik Diskinezli hastalarda transkallozal geçiş zamanının araştırılmasıdır. Ayrıca iddia edildiği gibi uygulama sırasında hasta ağrı ve acı duymamakta, sadece uyarımla hastada bir sıçrama oluşmaktadır." dedi.
'Mehmetçiğin kabul etmeme lüksü yok'
İnternette yer alan askerlerin görüntülerini izlediğinde şoke olduğunu, çok üzüldüğünü belirten Harp Malulü Gaziler Derneği İzmir Şubesi Başkanı Volkan Kaya, "Tedavi amaçlı bir uygulamaysa ne ala. Fakat bilimsel bir çalışma için denek olarak kullanılıyorsa o zaman vay halimize." diyor. Mehmetçiğin uygulamayı kabul etmeme gibi bir lüksünün olmadığını söyleyen Kaya, yetkili mercilerin harekete geçerek durumu açıklığa kavuşturmasının önemli olduğunu ifade etti.