İleride bu konuya tekrar geleceğim, ancak bugün ilk izlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
TÜSİAD, içinde bulunduğumuz ortamda, sorumlu bir sivil toplum örgütünün yapması gerekeni yaptı. Yeni bir anayasanın nasıl olması gerektiği ile ilgili görüşlerini, ilkelerini ortaya koydu.
Korkmadı. “İktidar ile ters düşmeyelim, bırakın siyasiler yapsın, biz tepki gösterelim, eleştirelim” demedi.
Nereden nereye…
Bizim büyük sermayemiz, özellikle İstanbul sermayesi geçmişte, inanılmaz tutucuydu. Daima darbelerin arkasında görülür ve statükonun değişmemesi için elinden geleni yapardı.
Bugün ise patronlar; kendilerini reformcu, liberal, demokrat sayan siyasi partilerden dahi ileri giden önerilerle ortaya çıktılar.
TÜSİAD’ın öneri paketi, Ak Parti’nin birçok görüşüne yakın izler taşıyor. CHP ve MHP’nin de kolay kolay reddedemeyecği yaklaşımlar var.
Başlıklara baktığınızda, TÜSİAD öneri paketinin bu ülkeye nasıl rahat bir nefes aldıracağını hemen görebiliyorsunuz.
Kimileri yine bölünme tehlikesinden söz edecek; irticanın ayak seslerinden, Cumhuriyet değerlerinin yok olduğundan şikayetçi olacak. Kimileri de atılan adımları yetersiz bulacak.
Bırakın, herkes eteğindeki taşları döksün.
Görüşler ortaya atılsın.
Ancak sonunda, Türkiye’nin önünü açan, ellerinden kelepçeleri atan yepyeni bir Anayasa yapalım.
Çatık kaşlı, devlet merkezli yönetim tarzından kurtulalım.
Son nokta: TÜSİAD’A BRAVO…
Eski darbeci geçmişini temize çıkaracak, onurlu bir adım attı.