7 Eylül 2010 Salı

Balyozcu General Böyle Fişlemiş

Firmaları fişleyip ekonomiyi sarsan zihniyet, 2000'li yıllarda da firmaları 'örgüt bilgileri' başlığı altında 'yeşil sermaye, radikal dini grup' kodlarıyla fişlemiş.
28 Şubat sürecinde firmaları 'yeşil sermaye-alışveriş yapılmasın' gibi başlıklar altında fişleyerek Türkiye ekonomisine büyük darbe vuran postmodern darbe zihniyetinin 2000'li yıllarda da devam ettiği ortaya çıktı. Anayasa değişiklik paketinin halkoylamasından geçmesi halinde tarihe karışacak fişleme yöntemlerinin bu seferki hedefinde, ülke ekonomisinin önde gelen firmalarından biri bulunuyor. Balyoz sanığı Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun yaptığı dönemde İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından hazırlanarak Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderilen fişleme raporu, 28 Şubat sürecini aratmayan ifadelerle dolu.

YUNANİSTAN'A YATIRIM BİLE SUÇ

'Haber Kayıt ve Bildirim Formu' başlıklı ve 08.07.2004 tarihli fişlime belgesinde dünya çapında iş yapan bulunan Ülker Grubunun yatırımları, ihaleleri ve sosyal sorumluluk projeleri ve sivil toplum faaliyetlerinin yakın takibe alındığını ortaya koyan notlar yer alıyor. Grubun söz konusu faaliyetlerinin fişleme belgesinde 'Devlete karşı işlenen suçlar' kapsamında değerlendirilmesi dikkat çekiyor. İllegal belgedeki 'Örgüt Bilgileri' başlığının karşısında ise 'Radikal Dini Gruplar' notu bulunuyor. Belgenin 'İrticai çevrelere destek verdiği bilinen, İslami Sermayeler (Yeşil Sermaye) arasında gösterilen grubun hakkında yapılan istihbari çalışmalar neticesinde' ifadeleriyle başlayan açıklama bölümünde ise grubun faaliyetleri madde madde fişlenmiş. Firmanın, Yunanistan'da ve bölge ülkelerde kurduğu şirketler ve yaptığı yatırımlar bile rahatsızlık unsuru olarak fişleme belgesine işlenmiş.

"DURMAK YOK FİŞLEMEYE DEVAM"

Fişleme belgesinin 'Yorum ve Öneriler' başlıklı kısmına düşülen şu notta ise yasal olmayan işlemlerin devamına karar verildiği anlaşılıyor: "İslami sermaye kuruluşları içerisinde değerlendirilen Ülker Grubu'nun; özellikle mevcut Hükümetin iktidara gelmesinden sonra yurtiçi ve yurtdışı yatırımları ve devletten aldığı ihaleler sayesinde büyük bir sermaye haline geldiği, Ülker grubu yöneticilerinin, iktidar partisi ile iyi ilişkiler kurarak irticai kadrolaşmaya, medya ve sivil toplum kuruluşları üzerinde etkili olmaya çalıştıkları değerlendirilmektedir."

YAŞ'ta terfi alamadı
Balyoz sanığı olan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, geçtiğimiz ağustos ayında yapılan ve atama krizine sahne olan Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) terfi alamadı. Helvacıoğlu'nun 30 Ağustos'ta emekli olması bekleniyordu. Ancak, YAŞ kararlarını by-pass etmek için Balyoz sanıkları Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile birlikte Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) başvurdu. AYİM'deki dava sonuçlanmayınca, emekli edilmemesi için Tümgeneral Helvacıoğlu'na idari izin verildi.

3 bin camiyi fişlemişti
Tümgeneral Helvacıoğlu, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bazı Bakanları terör örgütü ile irtibatlı gösteren bir fişleme çalışması ile gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı 'İbda-C mensubu' olarak göstermeye çalışan belgede, İçişleri Bakanı Beşir Atalay irticai görüşlerinden dolayı 'sakıncalı', Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül 'tarikat mensubu', Devlet Bakanı Hüseyin Çelik ise 'Atatürk düşmanı' olarak fişlenmişti. Helvacıoğlu'nun adının karıştığı fişlemelerden biri de yaklaşık 3 bin camiye ait cemaat bilgileriydi.