Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından emekli Albay Arif Doğan'ın, önceki gün Habertürk Gazetesine yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı.
"Hakimlere yalvarıyorum, ölmeden ifademi alın. Anlatacaklarım hem Ergenekon davasına hem de PKK ile mücadeleye ışık tutacaktır." diyen Doğan'ın talebi dün Silivri'deki mahkemeyi harekete geçirdi. Ergenekon davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, verdiği ara kararda Doğan'ın sağlık durumunun araştırılması, ifade verip veremeyeceğini tespit edilmesi için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca, Habertürk ve Taraf gazetelerinden ilgili haber materyallerinin ham hallerini istedi.
Ergenekon terör örgütü davasının tutuksuz sanıklarından emekli Albay Arif Doğan, önceki gün Habertürk Gazetesi'ne yaptığı açıklamada Genelkurmay'ın ısrarla varlığını inkâr ettiği JİTEM'i kendisinin kurduğunu itiraf etti. JİTEM elemanlarının terörist kellesi başına 3 bin lira prim aldığını vurgulayan Doğan, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Veli Küçük'e suçlamalarda bulundu. Doğan, internete düşen ses kayıtlarının da kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak farklı konuşmalarından montajlandığını öne sürdü. Veli Küçük'le ilişkisini ise şöyle anlattı: "Ben Yalova'da alay komutanıyken kendisi Edirne'deydi. Zaman zaman görüşmelerimiz olmuştur. Ama onunla ortak hiçbir yanımız, bağlantımız olmamıştır. 1990'da tayinim çıktı. Veli Küçük'ün de tayini çıkmıştı. Güneydoğu'daydım. Veli Küçük denilen ka..at bana geldi. Ben ona JİTEM'i değil, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nı teslim ettim. "
Veli Küçük'ün emekli olduktan sonra tasvip etmediği olaylara girdiğini belirten Albay Doğan, "Bazı işler çevirip para aldığını biliyordum. Bazı yerlerde benim adımı kullanmıştı. Bunun hesabını sormaya gittim... Hatta o görüşmede Seda Sayan ile bir kabadayının kardeşi de vardı. Beni Seda Sayan ile tanıştırmıştı. Sabah gelmeden önce aramızda tartışırken bir adamını telefonla aradı. Benim söylediğim olayı anlattı. Telefondaki ses, 'Paşam, o işten senin hesabına 150 bin dolar yatırdık. Devamı gelecek merak etme.' diyordu. Diyafon açık olunca her şeyi anladım ve o an onunla ilişiğimi kestim." dedi.
Arif Doğan, Susurluk kazasında ölen Hüseyin Kocadağ ve Mehmet Özbay'ın (Abdullah Çatlı) çok değer verdiği dostları olduğunu da sözlerine ekledi.