Çete suçundan cezaevinde bulunan Peker, Diyarbakır’dan gelen JİTEM elemanlarının Avcı tarafından kendisine emanet edildiğini öne sürdü
2005 yılında yapılan Kelebek Operasyonu’nda tutuklanarak 14 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınan çete lideri Sedat Peker, Haliç’te Yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat kitabıyla tartışma yaratan eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.
Taraf ’a konuşan Peker, Hanefi Avcı’nın Diyarbakır’dan gelen eski JİTEM elemanlarını, “Pala Şeref” lakaplı istihbarat polisi aracılığıyla İstanbul’da kendisine emanet ettiğini öne sürdü: “Yanıma gelen bu insanlar burada bazı suçlara karışıp, işadamlarından haraç kesiyorlardı. Bir gün beni Emniyet’ten ifadeye çağırdılar ve bana ‘itirafçılarla işbirliği yapıp haraç topladığım’ suçlamasını yönelttiler. Ben de Hanefi Avcı tarafından bunların bana yollandığını söyleyince serbest bırakıldık.”
Askerle değil polisle aramız iyiydi
Kandıra F Tipi Cezaevi’nde kalan Peker, iddialarını mahkemede de anlatacağını belirterek, şöyle dedi:
“Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün mülakatta bana ‘Seni kimler destekledi, nasıl genç yaşına rağmen bu kadar yükselebildin’ diye sordu. Israrla sorulan bu soru neticesinde askeriyeye yakın olmadığımı, Marmara Üniversitesi’nin karşısında takıldığımız “Cafe Vanessaya”ya gelen İstihbarat Şube’nin memurları ve âmirleriyle yakın olduğumuzu anlatmıştım. Bu polislerle ilişkilerimiz iyiydi, üniversitede eylem olduğunda, karışıklıklar çıktığında zaten birçok defa birlikte hareket ediyorduk. Şu an solcu arkadaşlara karşı polislerle beraber hareket etmemizin ‘çok kaliteli’ bir davranış olduğunu düşünmüyorum.
Pala Şeref bana selamını iletti
İstanbul’da İl Emniyet Müdürlüğü değişince kadrolarda da bazı değişiklikler oluyordu. Hanefi Avcı’nın ismini ilk bu atamalardan sonra duymuştum. Necdet Menzir’in kadrosu olarak İstanbul’a gelmişti. Ben kendisiyle hiçbir zaman yüz yüze gelmedim. İstihbarat Şube’de görevli ‘Pala Şeref’ diye tanıdığımız bir başkomiser vasıtasıyla kendisiyle irtibatımız vardı, bizden haberdardı. Aradan bir dönem geçtikten sonra Şeref Bey, Hanefi Avcı’nın selamını ileterek devlete hizmetleri olmuş bazı itirafçıların Diyarbakır’dan İstanbul’a getirildiğini ve onlara maddimanevi yardımcı olmamı istiyordu. Bahsi geçen itirafçı arkadaşlarla tanıştım. Bu arkadaşların isimleri Tilki Selim, İbrahim Babat, Hidayet Bozyiğit, Süleyman Öğer ve kardeşi Cemal Öğer’di.
İtirafçılar haraç alıp adam vurdular
İtirafçı arkadaşlarla tanıştıktan sonra milliyetçi camianın bilinen isimlerinden Adanalı işadamı Hayrettin Alp gelerek bu itirafçı grubun, bir arazinin el değiştirilmesinden dolayı Kanal 6’nın sahibi Mehmet Kurt’tan yüklü miktarda para istediklerini söyledi. Ben itirafçıların Hanefi Avcı aracılığıyla geldiklerini söyledim. Kurt daha sonra Hanefi Avcı’nın yanına gidip konuyu anlattığında Avcı “Bu kişilerin kendisine bağlı çalışmadığını ancak devlete hizmetleri olmuş, biraz da sorunlu insanlar olduğunu” söylüyor. Yani ‘iyi çocuklar’ diyor. İtirafçı grup Mehmet Kurt’tan o zamanın parasıyla yüklü miktarda para aldı. Zaten bu bitirdikleri işten aldıkları cesaretle Tatlıcı Ailesi’nin bir alacağı yüzünden, kendilerine yapılan rica üzerine bir içecek firmasının sahibi rahmetli Hidayet Bozyiğit’i de belden yukarı vurularak yaralamışlardı. Bu olay halen Emniyet’in faili belli olmayan dosyaları arasındadır.
Hanefi Avcı telefon etti
İstanbul’da Emniyet müdürleri değişimi tekrardan yapılınca yeni gelen Asayiş Şube Müdürü telefonla beni şubeye çağırttı. Bana “yanıma itirafçıları alarak insanları rahatsız ettiğim” suçlamasını yöneltti. Benimle beraber Sülayman Öğer de Emniyet’e getirilmişti. Ben Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir’e çok açık bir şekilde “Bu arkadaşlar İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı’nın yakınıdır. Ben sadece kendilerini tanırım” dedim. Daha sonra beni dışarı yolladı. Sonradan öğrendiğime göre Hanefi Avcı’yı telefonla arıyor ve durumu öğreniyor. Neticesinde Süleyman Öğer, bir fiske vurulmadan gönderilirken bana da sıkıntı yaşattılar. Bu olayların ardından itirafçı grup arasında para nedeniyle anlaşmazlık çıktı.
Suriye uyruklu itirafçı İbrahim Babat, Sülayman Öğer’i Kalaşnikofla arabasının içindeyken taradı. Daha sonra Babat’tın da öldürüldüğünü duydum. Diğer üyeler ise tutuklandılar.”
Peker’i duymak istemiyorum
Yazdığı kitapla olay yaratan eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Peker’in iddialarını “duymak istemediğini” söyledi. Taraf’a iddialarla ilgili konuşmayacağını belirten Avcı, yazdığı kitapta Güneydoğu görevindeyken Cem Ersever’in kendisini JİTEM’e katılmaya davet ettiğini belirtmişti. Güneydoğu’da Ersever’le yakın ilişkiler kurduklarını ve bilgi alışverişi yaptıklarını kaydeden Avcı, daha sonra İstanbul’a gelerek Necdet Menzir’in grubuna katıldığını belirtti.