Jandarma İstihbarat Binbaşı Kemal Şahin 28 Şubat zulmünü anlattı.
28 Şubat darbesi, toplumun J her kesimini hedef aldı. En büyük acıyı ise TSK bünyesinde görev yapanlar çekti. Evlerinin röntgenlenmesi, haklarında yalan yanlış raporlar tutulması bir yana inanılmaz baskılara ve işkencelere maruz kaldılar. Emekli Jandarma İstihbarat Binbaşı Kemal Şahin, yaşadığı olaylarla ilgili çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Uydurma delil ürettiler
Evlerinin 'BBG' evine çevrildiğini anlatan Şahin, "Çeşitli bahanelerle ziyarete gelen subay eşleri raporlar tutuyordu. Eşyaların rengi bile irtica sebebi sayılıyordu. Hat sanatı, resim, biblo yoksa irticacıydın. Kendilerine göre 'dindar' diye yaftaladıklarını attılar. İkna odaları kuruldu. Yazılı ve sözlü ikazlarla sürekli baskılar yaptılar" dedi.
Şahin, bazı subay ve astsubay eşlerinin fotomontaj yöntemi ile çarşaflı kadınlarla bir araya getirilerek uydurma deliller üretildiğini dile getirdi. Eşleri başörtülü bazı subay ve astsubayların 'korkunç' yöntemlere başvurmak zorunda kaldığını anlatan Şahin, şöyle devam etti: "Kimi subaylar eşlerini nizamiyeden arabanın arka koltuklarına yatırıp üzerine battaniye atarak, eşya süsü vererek geçiriyordu. Bu fark edilince bagaja kilitleyenler bile oldu. Ben de eşimi her sabah arka ve ön koltukların arasına saklayarak nizamiyeden çıkarıp, akşam da dolmuş durağından alıp getiriyordum. Adeta bir tecrit ve hapishane hayatı yaşadık." Üzüntüsünden mide kanaması geçirdiğini hatırlatan Şahin, doktorun kendisine "Miden sağlam ama sanki jilet kesiği var" dediğini aktardı. Darbe için tasfiye ettiler Şahin, 28 Şubat'ın asıl amacının darbe olduğu bunun için engel olarak görülenlerin ordudan tasfiye edildiğine dikkat çekti. Şahin, "Darbenin ilk ayağında TSK'da kadrolaşma ile başladılar. Kendilerine engel olarak gördüklerini tasfiye ettiler. Emekliliğe zorladılar, ayrılmayanları YAŞ'ta attılar. TSK'da ilk kadrolaşma bu dönemde oldu. Mesela benimle ilgili hiçbir belge yok. Kulağımızdan tutup attılar" ifadelerini kullandı.
'Kendimi işgal ordusunda sandım'
28 Şubat sürecindeki yasadışı fişlemelerin, hukuksuz takibatların ve psikolojik savaşın kaynağı TSK bünyesinde oluşturulan Batı Çalışma Grubu (BÇG) idi. O dönemde BÇG'nin toplantılarından birine katılan Şahin, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şahin'in verdiği bilgilere göre söz konusu toplantının başkanlığını o dönemde korgeneral olan Çetin Doğan yapıyordu. Kuvvet komutanlarının temsilcileri de salondaydı. Şahin, orada konuşulanlardan ürperdiğini söylüyor. Komutanların halkın tümünü düşman olarak gördüğünü anlatan Şahin, şöyle devam ediyor:
Halk düşmandı
"Ürperdim dehşete kapıldım.Özel okullardan tutun, Kuran kurslarına, cemaatlerden İHL'lere, Refahyol hükümeti üyelerinden milliyetçi, muhafazakâr ve dindar insanlara kadar birçok kesim düşman görülüyordu. Halkın tek tek fişlendiğini fark ettim. 'Bulunduğum karargâh nerenin karargâhı acaba?' diye şaşırdım. 'Bir işgal ordusunun toplantısında mıyım?' diye düşündüm. Oradaki manzarayı kelimelerle anlatmakta aciz kalıyorum. Halkı yok etmeye endeksli bir bakış açısı gördüm. Kurtuluş savaşındaki işgal tabloları gözümün önüne geldi. Vietnam'la özdeş tuttum. İki defa sandalyeden kaydığımı fark ettim.
Hukukçulardan suç duyurusu
Hukukçular Derneği, 28 Şubat'ın 14. yıl dönümünde dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ve darbe sürecinde rolü olanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Sultanahmet'te bulunan İstanbul Adliyesi'ne gelen avukatlar hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi. Adliye çıkışında açıklama yapan Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, "Varlığını herkesin ilikleri- ne kadar hissettiği 28 Şubat darbesinin bugüne kadar yargılanmamış olması, herkesin hukuka olan güven ve inancını sarsmaktadır" dedi. Toplumu böldüler Bu tablonun cunta heveslilerini cesaretlendirdiğini belirten Özkan, şöyle devam etti: "Bugün herkes yaşanan hukuksuzluklara açıkça tanıklık etmektedir. Her gün yeni tanıklar 28 Şubat cuntacılarının oluş- turduğu sahte tarikatlara, sahte şeyhlere zaman zaman taşeronlar kullanarak toplumda kin ve düşmanlığı tahrik eci eylemlerle nasıl darbe ortamı hazırladıklarını ortaya koymaktadır. Bu çerçevede başta Çevik Bir olmak üzere 28 Şubat darbesinde rolü olan tüm kişiler hakkında soruşturma başlatılması için suç duyurumuzu ve şikayetimizi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na illetmiş bulunmaktayız."