1 Eylül 2010 Çarşamba

Merkez Orduevi'nden notlar / Oray Eğin

- Gecenin en çalışkanı: Akşam'ın Ankara temsilcisi Çiğdem Toker resepsiyonun tadını çıkarmak yerine sürekli haber kovaladı, sürekli haber yazdırdı, bir tek demeç atlamamak için uğraştı.

- Smokinli gazeteciler: Yayın yönetmenimiz İsmail Küçükkaya 'Gazetecilerden smokin giyen az vardı' diyor ama benim listem bayağı kabarık. Başta kendisi, Sedat Ergin, Okay Gönensin, Metehan Demir, Murat Yetkin, Okan Müderrisoğlu, Hakan Çelik, Fikret Bila... Muharrem Sarıkaya üzerini değiştirmeye fırsat bulmadığı, Murat Çelik de ana haber yayınından çıkıp geldiği için takım elbiseliydi. Ben de smokin giymeyenlerdenim.
- Liberallerin Sezen'i varsa: Ulusalcıların da Erol Evgin'i var. 30 Ağustos resepsiyonunda sahneye çıkan Erol Evgin önce marşlarla ardından kendi şarkılarıyla kalabalığı coşturdu.
- CHP nerede: Görebildiğim kadarıyla bir tek parti meclisi üyesi Nuran Yıldız vardı. CHP'liler resepsiyona katılmamıştı.
- Orkestraya tam puan: 1993'ten beri askeri resepsiyonları takip eden Sedat Ergin'e sahnedeki askeri orkestrayı nasıl bulduğunu sordum. Gazeteciliği kadar titiz müzik kulağıyla da tanınan Ergin bazı zor parçaların icralarına tam puan verdi.
- En sempatik bakan: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'yla ayaküstü sohbet edince basında hakkında çıkan övgü dolu yazıların nasıl kaleme alındığı da anlaşılıyor. Şeytan tüyü var, insan tavlamasını biliyor. Çok rahat, kendine güvenli, esprili, kendisiyle barışık bir insan izlenimi verdi. Sürdürdüğü dış politikaya hala karşıyım ama insan olarak duruşu 10 numara. Ve bir açıklama: Cumhurbaşkanı'nı uğurlayamamasının müsebbibi benim. Davutoğlu'yla uzun bir ayaküstü sohbet ettik, Erol Evgin'in orkestrasının yüksek notaları el verdiği ölçüde.
- Genelkurmay'dan sosyal medya atağı: Genelkurmay'da basınla ilişkilerden yeni sorumlu olan Tuğgeneral Tayyar Süngü'yle ayaküstü sohbet edince konu twitter ve Facebook'a geldi. Kendisine, özelikle İsrail Ordusu IDF'in sosyal medyayı nasıl kullandığını anlattım. Türk Ordusu'nun da bu ağı küçümsememesi gerektiğinden söz ettim. Yeni dönemde askerden bir twitter açılımı gelebilir.
- Ramazan ayarı: Ramazandan dolayı 30 Ağustos kutlaması saat 20:30'da başladı. Bu saat özel olarak ayarlanmış, öyle söyleniyordu. Geçen senelere kıyasla içki servisinin daha 'görünmez' olduğunu da belirtenler oldu. Benim de gözüme daha çok meyve suları çarptı.
- Bir makyaj ihtiyacı: Resepsiyon iyi hoş ama bu gibi organizasyonların artık daha profesyonelleşmesi, elden geçmesi, daha görkemli hale gelmesi gerekiyor. Kısacası Genelkurmay'a ciddi bir organizasyon makyajı yapılmalı, bu gibi etkinlikler yeniden tasarlanmalı. Daha coşkulu, etkileyici bir tören yapılabilir.
- Konuşan paşa, konuşmayan paşa: Özlem Çelik'le Aslan Güner Paşa'nın yanına gidip sohbet etmeye başladığımız anda etrafımızı gazeteciler sardı ve bir anda iç 'demeç almaya' dönüştü. Resepsiyon öncesi Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'le konuşmuşlar. Koşaner 'Ben gazetecilere merhaba derim, bayramlarını kutlarım, başka bir şey söylemem' demiş. Güner 'Ben ne diyeyim' diye sormuş. Sınırlı bir açıklama yapılması konusunda hemfikir olmuşlar. Davetin sonunda Işık Koşaner'in etrafını saran gazetecilerin aldığı tek demeç neden konuşmadığına ilişkindi.