Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında, şüpheler, 'meçhul bir jet' üzerinde yoğunlaşıyor. Askerî uçak, kazadan 4 dakika önce Gürün civarında ortaya çıkıp kayboluyor. Hemen ardından helikopter düşüyor. Genelkurmay, bu uçakla ilgili sorulara cevap vermedi.
Merhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında, bütün şüpheler, 'meçhul bir jet uçağı' üzerinde yoğunlaşıyor. Çağrı işareti bilinmeyen askerî jet uçağı, kazadan yaklaşık 4 dakika önce Sivas Gürün civarında ortaya çıkıyor. Daha sonra radarda kayboluyor. Şüphelerin yoğunlaştığı da işte bu uçuş. Çünkü uçağın radarda kaybolmasının ardından, 15.03'te, Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter düşüyor. Enkaz bölgesine yakın uçan söz konusu jetin izlediği rota tam olarak belirlenemiyor. Uzmanlar, hızı, irtifası ve güzergahı belli olmayan; radarda görünüp kaybolan bu uçağın akıllara soru işaretleri getirdiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Genelkurmay Başkanlığı'na, jetin irtifası, hızı ve güzergahıyla ilgili bilgileri sordu. Ancak karargahtan herhangi bir cevap gelmedi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın önceki gün yaptığı açıklamada da bu uçuşla ilgili bilgi yoktu. Açıklama, Genelkurmay'ın sorulara cevap vermediğini de teyit etmişti. Hava Kuvvetleri, DDK'nın sorularına binaen hazırladıkları bilgi notunu 21 Ocak 2011 tarihinde Genelkurmay'a ilettiklerini bildirdi. Ancak bu cevap Genelkurmay'ca Köşk'e iletilmeyince rapor, mevcut haliyle 24 Ocak'ta Cumhurbaşkanlığı internet sitesine konuldu.
Hava Kuvvetleri açıklaması, kazayla aynı dakikalarda bölgede uçan F-16 uçaklarının helikopteri düşürmüş olabileceği yönündeki iddialar üzerine yapılmıştı. Açıklamada, kazanın olduğu tahmin edilen saatlerde, olay mahalli 74 km içerisinde, F-4 ve F-16 uçakları trafiğinin olmadığı bildirilmişti. Bir diğer iddia, 'Safa 51' adlı bir uçağın, enkazın üzerinde daireler çizdiği yönündeydi. Açıklamada bunun kazadan yaklaşık dört saat sonra gerçekleşen rutin bir eğitim uçuşu olduğu bildirilmişti. Söz konusu görevin askerî radarlar tarafından takip edildiği ve kaza ile ilgili bir boyutunun olmadığı ifade edilmişti.
Zaman, helikopter kazasının yaşandığı dakikalarda bölgede uçuş yapan jetlerin radar görüntülerine ulaştı. Özellikle kazadan yaklaşık 10 dakika önce söz konusu alanda büyük bir hareketlilik gözleniyor. A 1561 çağrı işaretli jet, 14.51:40'ta Erhaç'ın güneyinde ortaya çıkıyor, 14.56'da Çağlayancerit üzerinden geçiyor, 14.59'da Kahramanmaraş-Göksun arasında 12.600 feette uçuyor. Uzmanlar, 12 bin feetin üzerinde uçan bir jetin helikopteri savurmuş olamayacağını söylüyor. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görev yapmış emekli bir pilot, "Eğer bir jet, helikopterin civarından hemen hemen aynı irtifada geçtiyse, arkasında bıraktığı hava akımı helikopteri etkiler. Helikopter, bu hava akımına 1-2 dakika bile sonra girmiş olsa savrulabilir. Fakat jetin helikopterin çok yakınından geçmesi gerekir. Uzak bir mesafeden etkilemez." şeklinde bilgiler veriyor.
Genelkurmay, rapor çıktıktan sonra cevapları gönderdi
Tartışmalar üzerine Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden dün bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istenen cevapların, raporun yayımlanmasından sonra kendilerine intikal ettiği bildirildi. Köşk'e bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK), 30 Haziran 2010 ve 29 Aralık 2010 tarihlerinde Genelkurmay'a yazı yazarak bazı bilgi ve belgeler talep ettiği aktarıldı. Ancak cevap yazısının, 31 Ocak 2011 tarihinde kendilerine ulaştığı bildirildi. Rapor, 24 Ocak'ta yayımlanmıştı. Ayrıca, ulaşan yazıda, söz konusu şüpheli uçakla ilgili sorulara cevap bulunmadığı da öğrenildi. Açıklamada, Genelkurmay'dan gönderilen bilgi ve belgelerin, Kurul tarafından değerlendirildikten sonra ilgili cumhuriyet başsavcılığına iletildiği aktarıldı. DDK raporu da Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişti. Bu arada açıklamada, raporda yer almayan birtakım hususların da rapora atfen haber yapıldığı, bunun da hatalı ve yanıltıcı yorumlara yol açtığı ifade edildi.