TÜRKİYE Libya'daki vatandaşların can güvenliğini temin etmek için her seçeneği masaya yatırdı...
Türkiye, Libya’dan normal yollarla tahliye edemediği vatandaşlarını, can güvenliklerinin tehlikeye düşmesi halinde askeri bir operasyon ile kurtaracak. Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay’a bu yönde yazılı direktif verdiği öğrenildi.Libya’daki kaos ortamının devam etmesi Ankara’yı endişelendiriyor. Krizin derinleşmesi üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da MGK toplantısından önce bir Libya zirvesi yaptı. Başbakanlık Resmi Konutu’nda yapılan ve yaklaşık bir saat süren toplantıya; Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile diğer yetkililer katıldı.
Son seçenek askeri operasyon
Edinilen bilgiye göre toplantıda, Libya’daki olaylar ve tahliye operasyonları masaya yatırıldı. Türkler’in sağ-salim getirilmesinin hükümetin en önemli gündem maddesi olduğunu ifade eden Başbakanlık kaynakları, devletin bütün imkanlarını seferber ettiğini vurguluyor. Toplantıda en kötü senaryo da değerlendirildi. Libya’daki isyancıların genel olarak Türkler’e karşı bir tavır almadığı aktarılırken Kaddafi yanlılarının ise Türkler için tehlike arz ettiği ifade edildi. Vatandaşları getirmek için giden feribotları koruma gerekçesiyle Akdeniz’de bulunan 4 firkateynin, tahliyeler sonlanıncaya kadar Libya açıklarında kalması kararlaştırıldı.
Operasyonu komandolar yapacak
Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Koşaner’den muhtemel bir kurtarma operasyonu için Silahlı Kuvvetler’in hazır olmasını istediği ifade ediliyor. Erdoğan’ın ‘Nokta operasyonu’nun son seçenek olduğunu, önceliğin diplomatik kanallar yoluyla vatandaşlarımızı geri getirmek olduğu vurguladığı öğrenildi. Toplantıda alınan karar gereği, muhtemel bir operasyon ancak Başbakan’ın emri ile başlayacak. Bunun için Libya’nın bir bölgesinde mahsur kalan Türk vatandaşlarının can güvenliğinin ‘gerçek anlamda’ tehlikede olduğunun tespit edilmesi ön şart olacak. Nokta operasyonlar, denize yakın bölgede olursa firkateynlerimizden kalkan helikopterler ya da karaya çıkacak botlar vasıtasıyla gerçekleşecek. Operasyonları SAT komandoları gerçekleştirecek. Tahliyenin Libya’nın içinde bir yerde olması ihtimalinin de değerlendirildiği, bunun için seçenekler hazırlandığı belirtiliyor. Bu tür bir durum ile karşılaşılırsa Dışişleri Bakanlığı Libyalı yetkililer ile görüşüp durumdan haberdar edecek ve operasyonun amacının sadece ve sadece vatandaşlarımızı kurtarmak olduğunu anlatacak.
Arnavutluk’ta operasyon yapmıştık
1997 yılında Arnavutluk’ta ortaya çıkan karışıklık nedeniyle Türk vatandaşlar başkent Tiran’da mahsur kalmıştı. Vatandaşlarımız 16 Mart 1997 tarihinde Tiran Büyükelçiliği’nin koordinesinde Durres şehrine intikal ettirildi. Vatandaşlarımız buradan TCG Adatepe (F-251) firkateyni ile İtalya’nın Bari limanına nakledildi. Gemide bulunan 15 SAT timi botlarla Bari- ’ye çıktı. Sahilde keşif yapan komandolar, vatandaşlarımızı iskeleden gemiye götürdü. Tahliyede balıkçı tekneleri de kullanıldı. Harekat sırasında emniyet timi ile konvoyu koruyan özel harekat polisleri sızma girişiminde bulunan ve ateş açan Arnavutlar’a karşı bölgenin emniyetini sağladı. Çatışmada can kaybı yaşanmadı. Operasyonda toplam 253 kişi kurtarıldı.
Son seçenek askeri operasyon
Edinilen bilgiye göre toplantıda, Libya’daki olaylar ve tahliye operasyonları masaya yatırıldı. Türkler’in sağ-salim getirilmesinin hükümetin en önemli gündem maddesi olduğunu ifade eden Başbakanlık kaynakları, devletin bütün imkanlarını seferber ettiğini vurguluyor. Toplantıda en kötü senaryo da değerlendirildi. Libya’daki isyancıların genel olarak Türkler’e karşı bir tavır almadığı aktarılırken Kaddafi yanlılarının ise Türkler için tehlike arz ettiği ifade edildi. Vatandaşları getirmek için giden feribotları koruma gerekçesiyle Akdeniz’de bulunan 4 firkateynin, tahliyeler sonlanıncaya kadar Libya açıklarında kalması kararlaştırıldı.
Operasyonu komandolar yapacak
Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Koşaner’den muhtemel bir kurtarma operasyonu için Silahlı Kuvvetler’in hazır olmasını istediği ifade ediliyor. Erdoğan’ın ‘Nokta operasyonu’nun son seçenek olduğunu, önceliğin diplomatik kanallar yoluyla vatandaşlarımızı geri getirmek olduğu vurguladığı öğrenildi. Toplantıda alınan karar gereği, muhtemel bir operasyon ancak Başbakan’ın emri ile başlayacak. Bunun için Libya’nın bir bölgesinde mahsur kalan Türk vatandaşlarının can güvenliğinin ‘gerçek anlamda’ tehlikede olduğunun tespit edilmesi ön şart olacak. Nokta operasyonlar, denize yakın bölgede olursa firkateynlerimizden kalkan helikopterler ya da karaya çıkacak botlar vasıtasıyla gerçekleşecek. Operasyonları SAT komandoları gerçekleştirecek. Tahliyenin Libya’nın içinde bir yerde olması ihtimalinin de değerlendirildiği, bunun için seçenekler hazırlandığı belirtiliyor. Bu tür bir durum ile karşılaşılırsa Dışişleri Bakanlığı Libyalı yetkililer ile görüşüp durumdan haberdar edecek ve operasyonun amacının sadece ve sadece vatandaşlarımızı kurtarmak olduğunu anlatacak.
Arnavutluk’ta operasyon yapmıştık
1997 yılında Arnavutluk’ta ortaya çıkan karışıklık nedeniyle Türk vatandaşlar başkent Tiran’da mahsur kalmıştı. Vatandaşlarımız 16 Mart 1997 tarihinde Tiran Büyükelçiliği’nin koordinesinde Durres şehrine intikal ettirildi. Vatandaşlarımız buradan TCG Adatepe (F-251) firkateyni ile İtalya’nın Bari limanına nakledildi. Gemide bulunan 15 SAT timi botlarla Bari- ’ye çıktı. Sahilde keşif yapan komandolar, vatandaşlarımızı iskeleden gemiye götürdü. Tahliyede balıkçı tekneleri de kullanıldı. Harekat sırasında emniyet timi ile konvoyu koruyan özel harekat polisleri sızma girişiminde bulunan ve ateş açan Arnavutlar’a karşı bölgenin emniyetini sağladı. Çatışmada can kaybı yaşanmadı. Operasyonda toplam 253 kişi kurtarıldı.