DONANMADA BEŞ HÜCRELİ ÇETE

Türk Silahlı Kuvvetleri, Havelsan ve TÜBİTAK gibi en kritik kurumlara sızan Donanma’daki casusluk çetesi, beş ayrı hücre halinde örgütlenmiş  Casusluk ve şantaj yapmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, TÜBİTAK, Havelsan ve Genelkurmay Elektronik Sistemleri Komutanlığı’na beş ayrı hücre halinde sızan suç örgütünün 165 bin 363 gizli belge ile askeri birlik ve üslere ait 43 kamera görüntüsü ve fotoğraf elde ettiği belirlendi. Çete üyelerinin, Erdek Deniz Üs Komutanlığı, İstanbul Tersane Komutanlığı, Gölcük Donanma Komutanlığı ve İzmir Hava Radar Komutanlığı’na ait kritik noktaları gizlice kameraya kaydettiği tesbit edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş gemileri, savaş uçakları ve denizaltı görüntülerinin kaydedildiği anlaşıldı. Genelkurmay Başkanlığı, fotoğraf ve video görüntülerinin radara düzenlenebilecek saldırı ve sabotajlar için “keşif bilgisi” sağlayacak nitelikte olduğunu açıkladı.  Beş gizli hücre Ergenekon Savcısı Fikret Seçen tarafından hazırlanan askeri casusluk ve şantaj iddianamesinde aralarında Tuğamiraller Şafak Yürekli ve Fahri Can Yıldırım’ın da bulunduğu suç örgütünün gizli belge ve görüntüleri nasıl elde ettiği ayrıntılarıyla dile getiriliyor. İddianameye göre Türk Silahlı Kuvvetleri, Havelsan ve TÜBİTAK gibi devletin en kritik kurumlarına sızan örgüt, buralarda emekli Albay İbrahim Sezer, emekli Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan, Albay Tamer Zorlubaş, Binbaşı Zeki Mesten ve TÜBİTAK Ulusal Elektronik Kriptoloji Araştırma Enstitüsü Daire Başkanı Yücel Çipli liderliğinde beş ayrı hücre halinde örgütlendi.   Deniz Üssü kamerada Sanıklardan İbrahim Sezer’in evinde ele geçen 138 ve 144, 145 ve 146 nolu dokümanlar, Erdek Deniz Üs Komutanlığı’na ait görüntü ve krokilerin nasıl örgütün eline geçtiğini anlatıyor. 138 nolu belgede yer alan, “Sezer’ciğim gönderdiğin kız çok işe yaradı teşekkür ederim. Ayrıca Erdek’le ilgili istediğin fotoğrafları da Ozan astsubayla gönderiyorum. Gerekli ödemeyi Ozan astsubaya yapabilirsin. Binbaşı A.İ. ile ilgili kaliteli bir kız gönderirsen iyi olur. Sonra işimiz düşecek çünkü” ifadeleri dikkat çekiyor. Metnin altında ise “Cemhan” imzası bulunuyor. 144 nolu belgede ise “Erdek Deniz Üs Komutanlığı Güvenlik Kameraları ve Devreleri” başlıklı döküman gözlerden kaçmıyor. Belgede Erdek Deniz Üs Komutanlığı’na ait 10 güvenlik kamerası ve bunlara ait kablo hatlarını gösteren krokiler yer alıyor. 145 ve 146 ile numaralandırılmış dökümlerde de bir askeri üsse ait 13 adet değişik fotoğraf ele geçti. Fotoğrafla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’ndan savcılığa gelen cevap yazısında, söz konusu fotoğraflardan altı tanesinin Erdek Deniz Üs Komutanlığı’nın nizamiyesinin içeriden ve dışarıdan çekilmiş görüntüleri olduğu, diğer yedi fotoğrafın ise Üs Komutanlığı’nın dış çevresini gösteren dışarıdan çekilmiş fotoğraflar olduğunu belirledi. İddianamede, “138, 144, 145 ve 146 numaralı dökümanlar birlikte değerlendirildiğinde Erdek Deniz Üs Komutanlığı’na ait kroki ve fotoğrafların Cemhan Katar (sanık) tarafından temin edilip İbrahim Sezer’e gönderildiği anlaşılmıştır” dendi.  Krokiler ve uydu görüntüsü Sezer’de ele geçen başka bir belge ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Merkez Komutanlığı Orhaniye-Ortaköy araç servislerinin güvenlik protoküyle ilgiliydi. Altınova Yerleşkesi ile ilişkin kroki ve uydu görüntüsü de İbrahim Sezer’in evinde bulundu. Sezer’de yakalanan belgeler bunlarla sınırlı değil. İstanbul Tersane Komutanlığı’na ait krokiler, komutanlığın fiber optik kablo, kabinet, sabit kamera, hareketli kamera, elektrik kablosu, koaksiyel kablo ve data kablosu gibi dijital verilerin güzergâhını gösteren krokiler sanık Sezer’in evinde ele geçti.  Gizlice çekip şifrelediler Sanık İbrahim Sezer’de yakalanan ve şifrelenen üç video dosyasının şifrelerin kırılmasının ardından elde edilen görüntülerin gizli şekilde çekilmiş askeri tesisler ve binalara ait olduğu anlaşıldı. Videodaki dosyalar Genelkurmay Başkanlığı’na sorulduğunda, gizli görüntülerin Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nın ve Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı’nın içeriden çekilmiş görüntüler olduğu tesbit edildi.  Radarları çekmişler Sanık Üsteğmen Emrah Küçükakça’da ise daha vahim fotoğraflar ele geçti. Küçükakça’ya ait “akademi” adlı klasörde İzmir Hava Radar Komutanlığı’na ait 36 adet fotoğraf bulunduğu belirlendi. Kozmik oda kayıt altında Küçükakça’da yakalanan başka bir belge ise Gölcük Üssü’yle ilgili. “Uz.Alpaytakip\alpay aksu gölcük kapı” isimli klasörde Gölcük Donanma Komutanlığı’nın giriş nizamiyesine ait görüntülerin olduğu anlaşıldı. Ayrıca aynı binada bir odada çekim yapıldığı, bu çekimde gizlilik dereceli dokümanların konulduğu dolapların ve yerlerin ayrıntılı olarak kamera ile kayıt altına aldığı tesbit edildi.  Savunma Sanayii’nin projeleri Sanıklar arasında bulunan Savunma Sanayii Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Lütfü Varoğlu’nun temin ettiği belgeler de iddianameye girdi. Varoğlu’na ait beş klasörün içerisinde Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na ait çok sayıda proje ihalelerine ait dosyaların bulunduğu kaydedildi. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, söz konusu belgelerin herhangi bir yerde yayımlanmadığını, müsteşarlıkta çalışanlar kişiler dışındakiler tarafından bilinmediği dolayısıyla usulsüz olarak elde edildiğini açıkladı.  Savaş gemisi gizlice çekildi Şüphelilerden Alper Eylem Ersoy’a ait “Belgeler” ve “Görüntüler” adlı iki klasörde ise Hücumpot Filosu’nun üç yıllık verilerinin powenpoint sunumunun yer aldığı görüldü. Görüntülerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir savaş gemisinin iç ve dış bölümlerine ait görüntülerin de gizlice çekildiği belirlendi.  Savaş uçakları çetede Sanıklardan Ebru Nilhan tarafından temin edildiği anlaşılan belgelerde de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları ve nakliye uçaklarının apronda park halindeyken çekilmiş görüntülerinin bulunduğu saptandı.  Denizaltıdaki toplantı Şüphelilerden Yiğit Ali Adlığ’dan ele geçen görüntüler ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli olduğu anlaşılan üst rütbeli subayların denizaltıda yaptıkları toplantıya ait. Görüntülerde üst düzey rütbeli subayların denizaltına girerken çekilmiş fotoğrafları yer alıyor.  TSK: Sabotaj için keşif bilgisi Sanıklardan ele geçen belge ve görüntülerle ilgili Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen cevap yazısında “yabancı bir devletin eline geçmesi durumunda yabancı devlete yarar sağlayacak bilgiler olduğu” açıklandı. Yazıda ayrıca fotoğraf ve video görüntülerinin radara düzenlenebilecek saldırı ve sabotajlar için “keşif bilgisi” sağlayacak nitelikte olduğu vurgulandı.  TÜBİTAK’taki hücrenin lideri kriptoloji uzmanı Casusluk soruşturmasında tutuklu olarak yargılanan TÜBİTAK Ulusal Elektronik Kriptoloji Araştırma Enstitüsü Daire Başkanı Yücel Çipli önderliğindeki hücrenin ise TÜBİTAK ve Havelsan tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte yürütülen projelere ait bilgileri elde ettiği belirlendi. Belgelerle ilgili savcılığa yazı gönderen TÜBİTAK, şunlara dikkat çekti: “Bu belgelerin şüphelide bulunmaması gerekmekte olup açıklanmaları güvenlik güçlerimizin terör örgütlerine karşı verdikleri mücadele zafiyet yaratacaktır.”