2000 yılına kadar inşallah Refahyol | ||||
Başbakanlık Merkez Binası oldukça hareketli, biraz sonra yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısı için son hazırlıklar yapılıyordu. Tarih 27 Şubat 1997... Yani 28 Şubat darbesinden sadece bir gün önce... Günlerden perşembe, saatler ise 11.00’i gösteriyordu. Erbakan liderliğindeki Refahyol Hükümeti, 22. Bakanlar Kurulu’nu topluyordu. Medyanın toplantıya ilgisi büyüktü. Çünkü günlerdir 28 Şubat’ta toplanacak Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) “irticai faaliyetlerde bulunan” hükümete karşı tarihî kararların alınacağına dair yayınlar yapılıyordu. Dolayısıyla hemen öncesinde yapılan Bakanlar Kurulu son derece dikkat çekiciydi. Erbakan kısa konuştuBaşbakan Erbakan, Bakanlar Kurulu üyelerini selamladıktan sonra kısa bir giriş konuşması yapıyor. Bir kısım basın ve bazı muhalefet partilerinin Refahyol Hükümeti’nin başarılı hizmetlerini engellemek için çaba sarf ettiğini söyleyen Erbakan, buna karşı kararlılıklarını dile getiriyor: “İstikrarı sağladık, koaslisyon da sağlam 2000 yılına kadar hizmete devam edeceğiz. Bu hizmeti engelleme gayretleri boşuna, koalisyon her geçen gün daha da güçlendi ve ülke meselelerini çözmekle meşgul...”Ek ödemeler, Yeşil Kart, don...Erbakan’nın açılışından sonra Bakanlar Kurulu rutin gündemine geri dönüyor. Brüksel’deki temaslarını yeni tamamlayan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, NATO ve AB’nin genişleme stratejisi ile Türkiye’nin olası üyeliği konusunda bir hayli uzun süren bilgilendirme konuşması yapıyor.ABD’den dönen Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan ise burada yaptığı görüşmeleri ayrıntılı olarak anlattı. Turhan, “ABD Savunma Bakanı, AB’ye girmemiz konusunda çaba göstereceklerini söyledi” diyor. Maliye Bakanı Abdullatif Şener ek ödemeler, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna Yeşil Kart Yasası, Turizm Bakanı Bahattin Yücel turizmin genel sorunları, Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci ise don olaylarından dolayı üreticilerin gördüğü zararlar hakkında Bakanlar Kurulu’na bilgi sunuyor. Zeybek tansiyonu yükseltiyor ama...Dışarıda heyecanlı bekleyiş sürerken, toplantı normal seyrinde devam ediyor. Bu sırada Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek, gündem dışı söz alıyor ve “Türkiye’de görmezlikten gelinmeyecek bazı konuların mevcut olduğunu” söylüyor. Bu konuların konuşulup açıklığa kovuşturulması gerektiğini belirten Zeybek, “çok gizli” ibareli Bakanlar Kurulu tutanaklarına göre şöyle devam ediyor: “Gereksiz yere başörtüsü gibi, ikindi namazı için mesai saatlerinin değiştirilmesi gibi tartışmalar iyi gidişatı örtüyor. Bu gibi tartışma yaratacak şeylerin zamanı değil. Şimdi icraat zamanı, bu türden sözlerin söylenilmesinden kaçınılması gerekiyor.”Ancak kimse Zeybek’in sözlerini üzerine almıyor. Bakanlar Kurulu, Bulgaristan’dan göç eden Türklerin yaşadığı sorunların masaya yatırılmasıyla devam ediyor. Konuyu gündeme getiren ise DYP’li Zeybek’in partisinden İçişleri Bakanı Meral Akşener. Çiller: Engeller var onları aşacağızSaatler ilerledikçe dışarıda heyecan artıyor. Toplantı bitmek üzereyken sözü DYP lideri Tansu Çiller alıyor. Çiller’in sözleri tutanaklara şöyle yansıyor: “Hükümet kurulduğundan beri önüne birçok engeller kondu. Bu engeller devam edecek, ancak birlik muhafaza edildiği sürece bu engellerin aşılması kolay olacaktır. Her engelin aşılmasından sonra hükümet daha da güçlenecek. Bu hükümetin başarılı olması muhalefet partilerinde siyasi bir korku yaratıyor. Çeşitli kurumların yapmış olduğu olanca muhalefete ve ülkenin resmini çıkaramayan bir medya anlayışı ile karşı karşıyayız. Buna rağmen hükümetin birliği devam edecek. En az 2000 yılına kadar da devam edecek.”Son mesaj: Tansiyonu yükseltmeyinÇiller konuşmasının devamında ise zaman zaman koalisyonda sıkıntılara neden olan ve medyaya da yansıyan Refah Partisi yöneticileri ile DYP’li kurmayların birbirine yönelik eleştirilerine değiniyor. İşte Bakanlar Kurulu tutanaklarından Çiller’in sözleri: “Partiler kendi tabanlarına yönelik mesajlar verebilir. Ancak hükümet bu konunun üstünde. Çünkü hükümetler sadece parti tabanının değil herkesin hükümetidir. Demokratik ortamda da çok seslilik bulunur. Kimse bundan dolayı alınmamalıdır... Bu hükümet bir aile ve bu bakımdan hiçbir ferdi bu konumun dışında konuşmamalıdır. Ayrıca bu aile toplantısında hiçbir ferdin toplumsal tansiyonu yükseltecek bir yaklaşım içinde olmaması gerekir. Hükümet olarak zamana ihtiyacımız var ve bu zamanın kazanılması gerekir. Zaman bu hükümetin haklılığını ortaya çıkaracaktır...”28 Şubat darbesinden bir gün önceki Bakanlar Kurulu, Çiller’in umut ve kararlılıklarını dile getiren sözleriyle sona eriyor. Ancak yarın Erbakan ve Çiller’i hayli uzun bir gün bekliyor... |
Harbiye, askerlik, askeriye, savunma ile ilgili tüm gelişmeler, eleştiriler, asker-siyaset ilişkisi, askeri operasyonlar, gibi ve benzeri haberler, köşe yazıları, dosyalar buradan aktarılmaya çalışılacak.