16 Temmuz 2010 Cuma

Profesyonel ordunun patronu / Güneri Cıvaoğlu

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün Başbakan Erdoğan’la konuşmasından “izlenimler” açıklarken çok önemli bir bekleyiş sürecini başlattı.
“Sayın Başbakan’a kurulacak profesyonel ordunun TSK’ya bağlı olup olmayacağını sordum. Henüz karar vermediklerini, yarın bu konuda açıklama yapacağını söyledi.”

Bu soru herkesin kafasında çoktan çözülmüştü.
“Elbette TSK’ya bağlı olacaktır. Adı ordu ise askerden başka bir emir komuta zinciri düşünülemez.
Aksi halde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün polis kadrolarından oluşan özel timlerin yeniden yapılanması söz konusu olur.”

Kılıçdaroğlu’nun izlenimi bu ezberin dışına çıkma ihtimalini gündeme taşıyor.
Nasıl bir statü olabilir bu?
Belki Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlanır.
Böylece hukuk sistemi gereği İçişleri Bakanı’na da bağlı olur.
Veya...
Tıpkı jandarma gibi görevi kolluk olan yeni bir kuvvet statüsü yaratılır.
Burada önemli bir farka işaret etmek isterim.
Jandarma Genel Komutanı İçişleri’ne bağlıdır ama sicil amiri Genelkurmay’dır.

Jandarma Genel Komutanı ve diğer rütbeli subaylar asker ocağından ve askeri disiplin ve hiyerarşi içinde kariyer yapmışlardır.
Oysa “özel profesyonel ordunun savaşçıları 5-10 yıl sınırlarda ve dağlarda görev yapacaklardır ama onlara kimler komuta edecek?”
Komutanlar da TSK dışından profesyoneller mi olacak?

Bunlar fantezi gibi görünmekte.
Eğer “profesyoneller ordusu” söz konusuysa bunların başındaki komutan ve diğer birlik komutanları TSK’dan olmalıdır.
Doğrusu budur.
O zaman TSK emir ve komuta zincirinin içinde kurulacaktır.

Bir şekilde jandarma gibi bu profesyoneller ordusu da İçişleri Bakanlığı’na da sorumlu olur.
Yok...
Doğrudan polis teşkilatı içinde özel bir yapılanma söz konusuysa o zaman TSK dışında bir statü belirlenir.


AĞIR SİLAHLAR ŞİFRESİ
BİR süre önce tartışılmakta olan konu, polise ağır silahlar ithal etme yolunun açılmasıydı.
TSK buna karşı çıkıyordu.

“Böyle bir kapı açılırsa Türkiye sınırları içinde güvenlik zorlanır. Ağır silahların başka ellere geçmesi daima mümkündür. Ağır silahların sicilini tutamayız. Kontrol dışı bir fiili bir durum oluşur.”

Havantopu, uçaksavar, füze donanımlı bir polis yapılanması olamayacağı için ağır silah ithal yetkisinin Milli Savunma Bakanlığı tekelinden çıkarılması “fantezi” gibi görünmüştü.
“Uygulama şansı olmayan bir girişim” diye yorumlanmıştı.
Ama...
TSK’nın hatta Milli Savunma Bakanlığı’nın da dışında bir “profesyoneller ordusu” oluşacaksa bu “ağır silah ithal tekelinin kırılması” bir anlam kazanmakta.
“İlla bu ilişki vardır. Ajandada yerini çoktan almıştı. Polise ağır silah ithal yetkisi için hedef saptanmıştı” gibi bir iddiam yok.

Fakat legoları birleştirmek istediğimde bu olasılıkla karşılaştım.
Çok beklememiz gerekmeyecek.
Başbakan Erdoğan “profesyoneller ordusunun” statüsünü bugün açıklayacak.