Ordunun bu cefakâr emekçilerine kulak verin. Astsubaylar rahatsız. Hem de çok rahatsız.
Türk
ordusunda yaklaşık 95.000 astsubay rütbesinde memur görev yapıyor.
Gelin görün ki bu memurların diğer memurlarla kıyaslandığında pek çok
hakkı subayların iki dudağı arasında. Mesela çiçeği burnunda yeni mezun
bir üsteğmen orduda görev yapan 20 yıllık bir astsubaya tek bir cümle
ile bir haftalık hapis cezası verebiliyor. Emir demiri keser bahanesi
ile pek çok hakları yasal olarak gasp edilmiş. Maaş deseniz ordunun en
alt seviyesindeler. Üstelik hiçkimse kendilerine sormadan Oyak başta
olmak üzere vakıflara, derneklere kesinti yapıyor. Yetmezmiş gibi
subayların maaşı artıyor, astsubaylarınki aynı oranda artmıyor.
Lojmanlarında da benzer bir haksızlık söz konusu. Ordu içindeki subay ve
astsubaylar arasında negatif ayrımcılık terör hattında canları pahasına
çatışan bu devlet memurlarının hemen her alanda karşılarına çıkıyor.
Hastanede, orduevlerinde hatta kışlada yemek yiyecekleri yerlerden,
tedavi görecekleri polikliniklere kadar hemen her şeyleri subaylardan
ayrılmış durumda. İşin kötüsü bu durumlarını dile getirmeleri de yasak.
Devlet memuru ve asker oldukları için bugüne kadar sesleri ancak emekli
olunca çıkabiliyordu. Onu da zaten kimse duymuyordu.
Oysa bakın sosyal medya devrimi onları da etkiledi. Bugün Twitter ve Facebook’ta açtıkları hesapları yüz binin üzerinde insanın takip etmesinin nedeni yıllar süren bu haksızlığa karşı birikmiş öfkelerinden kaynaklanıyor.
Aileleri ile birlikte bir milyon kişinin mutsuz olduğu, şikâyet ettiği bu durum ne yazık ki ana akım medyada kendine yer bulamıyor. Habertürk’ten Umur Talu ile bu köşeyi saymazsanız ordunun bu cefakâr emekçilerine bırakın sahip çıkmayı seslerini duyan bile yok. Dayak yiyen doktorun, atanamayan öğretmenin, huzursuz maliyecilerin sesini duyan ana akım medya nedense astsubayların bu dertlerine gönül indirmek istemiyor. Duymazdan geliyor. Yıllar önce ilk göreve geldiğinde İlker Başbuğ’un astsubayları 30 Ağustos resepsiyonuna çağırması bile olay olmuştu ama o da bir şey yapmadı. Zaten asıl bir ‘şey’ yapması gereken askerler değil siyasetçiler. Alın size partilerüstü müşterek ortaklıkta birleşmemiz gereken bir konu daha. İster iktidar isterse muhalefetteki partiler olsun ordunun bu cefakâr emekçilerine kulak verin. Astsubaylar rahatsız. Hem de çok rahatsız.
Oysa bakın sosyal medya devrimi onları da etkiledi. Bugün Twitter ve Facebook’ta açtıkları hesapları yüz binin üzerinde insanın takip etmesinin nedeni yıllar süren bu haksızlığa karşı birikmiş öfkelerinden kaynaklanıyor.
Aileleri ile birlikte bir milyon kişinin mutsuz olduğu, şikâyet ettiği bu durum ne yazık ki ana akım medyada kendine yer bulamıyor. Habertürk’ten Umur Talu ile bu köşeyi saymazsanız ordunun bu cefakâr emekçilerine bırakın sahip çıkmayı seslerini duyan bile yok. Dayak yiyen doktorun, atanamayan öğretmenin, huzursuz maliyecilerin sesini duyan ana akım medya nedense astsubayların bu dertlerine gönül indirmek istemiyor. Duymazdan geliyor. Yıllar önce ilk göreve geldiğinde İlker Başbuğ’un astsubayları 30 Ağustos resepsiyonuna çağırması bile olay olmuştu ama o da bir şey yapmadı. Zaten asıl bir ‘şey’ yapması gereken askerler değil siyasetçiler. Alın size partilerüstü müşterek ortaklıkta birleşmemiz gereken bir konu daha. İster iktidar isterse muhalefetteki partiler olsun ordunun bu cefakâr emekçilerine kulak verin. Astsubaylar rahatsız. Hem de çok rahatsız.