Beşir Atalay’ın sözünü ettiği “Demokratik Açılım” paketinin ipuçlarını Sabah yayımladı. Eğer sözü edilen Kürt Açılımı paketi buysa bu paketin Kürt sorunu ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Genel Kürt kitlelerinin taleplerine ilişkin bir tek KELİME bile yoktur. Bu açılımın adı net olarak Ergenekon Açılımı’dır. Ergenekon sanıklarını kurtarmak için düzenlemiştir. Velev ki bunlar demokrasi için gerekli diyelim. Bu maddelerle Kürtlere bir hak verilmiyor. Umarım Başbakan bu oyuna dur der ve en son Aydın Menderes’in vasiyetinde yer alan Ergenekon davalarına sahip çıkmaya devam eder. Tek umut o çünkü.
İsterseniz demokratik açılım paketi diye bize yutturulmaya çalışılan maddeleri sizler için tercüme edeyim:
• Düzenleme 1) Uzun tutukluluk süreleri de tartışmaya açılacak. Yargılamayı hızlandıracak bazı mekanizmalar devreye girecek. Şu aşamada tutukluluk süreleri kısaltılmazsa bile yargılamanın hızlanmasıyla bu sorun kısmen aşılmış olacak. Düzenlemede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da dikkate alınacak. “Yasa önünde eşitlik, adil yargılama hakkı” ilkelerine aykırılık teşkil eden maddeler süzgeçten geçirilecek.
Tercümesi: Ergenekon sanıklarını serbest bırakacak CHP’nin istediği uzun tutukluluk sürelerinin indirilmesi sağlanacak. Böylece Ergenekon sanıkları ile birlikte KCK sanıkları da serbest kalacak.
• Düzenleme 2) Her türlü suç terör amacıyla ilişkilendirilerek özel soruşturma ve yargılama usullerine tabi kılınabiliyor. Adil yargılama hakkının sağlanabilmesi için Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun özel yetkili mahkemeleri ve uygulayacakları muhakeme kurallarını düzenleyen 250, 251 ve 252. maddeleri de gözden geçirilecek.
• Düzenleme 3) Her iki yasada terör örgütünün faaliyeti nasıl ve nerede başlar, nerede biter konularına açıklık getirilecek.
Tercümesi: Ergenekon yapılanması, siyasal bir amaç için şiddet kullansalar bile, terör suçu sayılmayıp özel mahkemelerden alınacak. Eğer Ergenekon yapılanmasına mahkeme terör örgütü tanımı yapar ve bu örgütü terör kapsamına alırsa mahkemeler bittikten sonra bile güvenlik güçleri, terör örgütünü izleme yetkisi olduğundan bu örgütün faaliyetlerini izleyebiliyor. Örneğin Hizbullah silahlı faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı ama terör örgütü olarak yargılandığı için Hizbullah’ın örgütlü faaliyetleri yasal olarak güvenlik güçlerinin takibi altında. Eğer Ergenekon Beşir Atalay’ın yeni açılım planı ile terör örgütü kapsamından çıkarılıp çete suçu kapsamına alınırsa veya daha hafif bir suç olarak tanımlanacak yasal düzenleme yapılırsa Ergenekon’dan yargılananlar suçlu bulunsa bile örgütün takibi yapılamayacağı için Ergenekon faaliyetleri ve suçluları mahkemeler sonrasında, güvenlik birimlerinin gözetimi-denetiminden kurtarılmış olacak.
Ayrıca özel yetkili mahkemelerin görev alanını daraltarak Ergenekon gibi, çete gibi, şike gibi suçları bu mahkemelerin faaliyet alanından kurtarıp böylece Ergenekon’un tamamen önünün açılması sağlanacak. Zaten CHP’nin CMH 250, 251 ve 252’yi kaldırmak için vermiş olduğu yasa teklifleri Meclis’te bekliyor.
• Düzenleme 4) TCK’nın 216. maddesinde yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun düzenlenmesi öngörülüyor.
Tercümesi: OdaTV davası boşa çıkarılacak. Zira iddianamenin temel argümanlarından en önemlisi Ergenekon adına basın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçu.
• Düzenleme 5) Terör eylemlerine karışmamış, silahını teslim etmeye hazır örgüt mensupları için “etkin pişmanlık” dışında bazı sürpriz adımlar atılacak. (Örneğin, silahı bırakıp teslim olmaları için belli bir süre verilecek, bu süre zarfında teslim olanlar hakkındaki yakalama emri kaldırılabilecek.)
Tercümesi: PKK’ya fiili bir af çıkacak ama bu yasanın verimli sonuç vermesi ancak Öcalan veya PKK liderleri ile yapılacak bir anlaşmaya bağlıdır. Öcalan veya PKK liderleri işaret etmediği sürece dağdan kimse inmez. Zaten PKK ile gönül bağı kopmuş olanlar dağdan inip aktif pişmanlık yasasından yararlanıyor. PKK ile gönül bağı devam edenler dağdan inmez. Eğer bu düzenleme Öcalan ve PKK liderliği ile varılan bir anlaşma sonucu çıkıyorsa o zaman bambaşka bir süreçten söz ediyoruz demektir. Bu durumda Öcalan’ın ev hapsi de “sürpriz adımlar” arasındadır. Ancak açıklandığı kadarıyla Öcalan veya PKK liderleri ile böylesi bir anlaşma yapılmadı.
Düzenleme 6) TCK’nın 215. maddesindeki, “suçu ve suçluyu övme” maddesinin gözden geçirilmesi planlanıyor. TMK’nın 7. maddesindeki “terör örgütüne ait amblem ve işaretleri taşıyanlara” 10 yıl hapis öngören düzenleme elden geçirilecek.
Tercümesi: Sayın Öcalan demek serbest olacak. Örgüt sembolleri taşınabilecek. Bu iki konu zaten fiilen serbest. Fiili durum yasalara giriyor. Açılım maddesi olarak sunulması şark kurnazlığı.
Demokrat kamuoyunun gönlünü hoş tutmak, gelen eleştirileri önlemek için iki mavi boncuk da var Ergenekon Açılımı’nın içinde.
Bunlardan biri TMK 7. ve TCK 220. maddeleri üzerinde düzenleme yapılarak terör propagandası yapmak ve örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte bilerek veya isteyerek yardım edenleri cezalandıran antidemokratik maddeler düzenleniyor.
Ayrıca bir de Ergenekon davası sürecinde Ergenekon ile mücadele eden gazetecilerin yargılandığı maddeler düzenleniyor. Bu düzenleme de “Ergenekon’u af ediyorsunuz onunla mücadele edenleri cezalandırıyorsunuz” türünden eleştirilerin önünü kesmek için yapılmış öteki bonus düzenlemedir. Ergenekon’u serbest bırakacaksanız ben kendi adıma söyleyeyim beni cezalandırsanız da olur. Faili meçhullerin kapısı açılıp Ergenekon sokağa salınmışsa Ergenekon ile mücadele edenler için hapishane daha güvenli çünkü…
Özetle bu düzenleme Ergenekon için yapılıyor ve bu değişikliklerin hiç biri Kürtlerin hakları ve Kürt sorununu çözmek için yapılan düzenlemeler değil…