24 Mayıs 2012 Perşembe

Uludere'de 'vur' emrini Hava Kuvvetleri'ndeki komutanlar verdi

Muhalefetin "Uludere'de bombalama emrini kim verdi? Sorumluları hakkında ne işlem yapıldı?" sorusuna dün hem hükümet hem de AK Parti'den cevap geldi.
 
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Uludere'de 34 vatandaşın hayatını kaybetmesine sebep olan olayda 'vur' emrini Hava Kuvvetleri'nde görüntüleri izleyen komutanların verdiğini açıkladı. AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik ise verilen kararın inceleneceğini ama olayın örtbas edilmeyeceğini söyledi. 
 
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 28 Aralık'ta meydana gelen Uludere faciasıyla ilgili açıklamaları NTV canlı yayınında yaptı. 

Program sunucusu Nilgün Balkaç'ın sorusu üzerine, Uludere olayının güvenlik güçlerinin tecrübe hanesine işlendiğini, bundan sonra muhakkak ki daha dikkatli davranılacağını vurguladı. Bakan Şahin, "Vur emrini kim vermiştir?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Hava Kuvvetleri'nde görüntüleri izleyen, olayı analiz eden komutanlar vermiştir. Öyle gözüküyor."
Hayatlarını kaybeden 34 sivil vatandaşın kaçakçı olduklarına işaret eden Bakan Şahin, "Hayatını kaybetmemiş olsalar ve sağ ele geçirilmiş olsalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Kaçakçılık yapanlar orada hayatını kaybeden 34 insanımızla sınırlı değil. O bölge Kandil'e doğru bölücü örgütün kontrolünde bir bölge. Örgütün para kaynaklarından biri de kaçakçılıktır. Hayatını kaybeden insanlarımız olayın sadece figüranlarıdır. Olayın başrol oyuncularını sorgulamak gerekir." görüşünü dile getirdi: 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Uludere tartışmasına değindi. Operasyon talimatını Erdoğan'ın verdiği iddialarını 'terbiyesizlik' olarak niteleyen Çelik, "Talimatı, ilgili komutanlar vermiştir. Doğru mu vermiştir, yanlış mı vermiştir inceleme sonucunda ortaya çıkacak. Hata, kusur, ihmal veya kasıt varsa kiminle ilgili tespit edilirse edilsin biz kesinlikle bunu örtbas etmeyeceğiz." dedi. Başbakan Erdoğan'ın daha önce yaptığı, "Uludere konusu Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacaktır." açıklamasının da bu yönde bir irade beyanı olduğunu söyledi. 

AK Parti Sözcüsü, mülkiye müfettişlerinin olaya ilişkin raporunun tamamlandığını dile getirdi. Mahkemenin yaptığı araştırmanın neticelenmesini beklediklerini aktardı. Sürecin uzadığı eleştirilerine "Evet 5 ay geçti ama bazı şeyler çalakalem olmuyor." karşılığını veren Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Kan paraları ile analar susturulmak isteniyor." şeklindeki sözüne sert tepki gösterdi. 

Açıklamayı 'sorumsuzluk' olarak değerlendiren Çelik, Kılıçdaroğlu'nu 'BDP'nin kuyruğuna takılıp gitmekle' suçladı. Çelik, şöyle konuştu: "Bu tavrı halkımıza şikayet ediyorum. Halkımız herhalde hesabını soracaktır. Biz bu vatandaşlarımıza tazminatı en yüksek noktada tutmaya çalışıyorken siz buna kan parası diyebiliyorsanız Sayın Kılıçdaroğlu, CHP de BDP de bu 34 vatandaşımızın kanı üzerinden ideolojik hesap ve siyasi manevra yapmaya çalışıyorlar. Bu kan parası değildir, sosyal devletin, şefkat devletinin yapması gereken bir şeydir. Bu insanların acısını istismar etmek insani ahlakla da vicdani ahlakla da bağdaşmaz. Başkalarının çocuğunun hayatı ve kanı üzerinden kimse siyaset yapmasın." 

AK Parti Sözcüsü, istihbaratı kimin verdiğinin ise önemli bir ayrıntı olmadığını savundu. Zaten ABD ile Türkiye arasında 'anlık istihbarat paylaşımı' olduğuna dikkat çekerken, "Mesele o değil, gelen istihbaratı değerlendirme, bunu operasyona dönüştürüp kararı kim verdiyse hatayı o yapmıştır. Hesap oradadır." şeklinde konuştu.