Muhalefetin "Uludere'de bombalama emrini kim verdi? Sorumluları
hakkında ne işlem yapıldı?" sorusuna dün hem hükümet hem de AK Parti'den
cevap geldi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Uludere'de 34 vatandaşın hayatını
kaybetmesine sebep olan olayda 'vur' emrini Hava Kuvvetleri'nde
görüntüleri izleyen komutanların verdiğini açıkladı. AK Parti sözcüsü
Hüseyin Çelik ise verilen kararın inceleneceğini ama olayın örtbas
edilmeyeceğini söyledi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 28 Aralık'ta meydana gelen Uludere faciasıyla ilgili açıklamaları NTV canlı yayınında yaptı.
Program sunucusu Nilgün Balkaç'ın sorusu üzerine, Uludere olayının
güvenlik güçlerinin tecrübe hanesine işlendiğini, bundan sonra muhakkak
ki daha dikkatli davranılacağını vurguladı. Bakan Şahin, "Vur emrini kim
vermiştir?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Hava Kuvvetleri'nde
görüntüleri izleyen, olayı analiz eden komutanlar vermiştir. Öyle
gözüküyor."
Hayatlarını kaybeden 34 sivil vatandaşın kaçakçı
olduklarına işaret eden Bakan Şahin, "Hayatını kaybetmemiş olsalar ve
sağ ele geçirilmiş olsalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Kaçakçılık
yapanlar orada hayatını kaybeden 34 insanımızla sınırlı değil. O bölge
Kandil'e doğru bölücü örgütün kontrolünde bir bölge. Örgütün para
kaynaklarından biri de kaçakçılıktır. Hayatını kaybeden insanlarımız
olayın sadece figüranlarıdır. Olayın başrol oyuncularını sorgulamak
gerekir." görüşünü dile getirdi:
AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Hüseyin Çelik ise parti genel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında Uludere tartışmasına değindi. Operasyon talimatını
Erdoğan'ın verdiği iddialarını 'terbiyesizlik' olarak niteleyen Çelik,
"Talimatı, ilgili komutanlar vermiştir. Doğru mu vermiştir, yanlış mı
vermiştir inceleme sonucunda ortaya çıkacak. Hata, kusur, ihmal veya
kasıt varsa kiminle ilgili tespit edilirse edilsin biz kesinlikle bunu
örtbas etmeyeceğiz." dedi. Başbakan Erdoğan'ın daha önce yaptığı,
"Uludere konusu Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacaktır."
açıklamasının da bu yönde bir irade beyanı olduğunu söyledi.
AK
Parti Sözcüsü, mülkiye müfettişlerinin olaya ilişkin raporunun
tamamlandığını dile getirdi. Mahkemenin yaptığı araştırmanın
neticelenmesini beklediklerini aktardı. Sürecin uzadığı eleştirilerine
"Evet 5 ay geçti ama bazı şeyler çalakalem olmuyor." karşılığını veren
Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Kan paraları ile
analar susturulmak isteniyor." şeklindeki sözüne sert tepki gösterdi.
Açıklamayı 'sorumsuzluk' olarak değerlendiren Çelik, Kılıçdaroğlu'nu
'BDP'nin kuyruğuna takılıp gitmekle' suçladı. Çelik, şöyle konuştu: "Bu
tavrı halkımıza şikayet ediyorum. Halkımız herhalde hesabını soracaktır.
Biz bu vatandaşlarımıza tazminatı en yüksek noktada tutmaya
çalışıyorken siz buna kan parası diyebiliyorsanız Sayın Kılıçdaroğlu,
CHP de BDP de bu 34 vatandaşımızın kanı üzerinden ideolojik hesap ve
siyasi manevra yapmaya çalışıyorlar. Bu kan parası değildir, sosyal
devletin, şefkat devletinin yapması gereken bir şeydir. Bu insanların
acısını istismar etmek insani ahlakla da vicdani ahlakla da bağdaşmaz.
Başkalarının çocuğunun hayatı ve kanı üzerinden kimse siyaset yapmasın."
AK Parti Sözcüsü, istihbaratı kimin verdiğinin ise önemli bir
ayrıntı olmadığını savundu. Zaten ABD ile Türkiye arasında 'anlık
istihbarat paylaşımı' olduğuna dikkat çekerken, "Mesele o değil, gelen
istihbaratı değerlendirme, bunu operasyona dönüştürüp kararı kim
verdiyse hatayı o yapmıştır. Hesap oradadır." şeklinde konuştu.