Gül’ün Diyarbakır gezisi öncesi toplanan MGK’da, “Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet” vurgusu yapılarak, “Türkçenin resmi dil olduğu gerçeğine karşı hiçbir girişim” kabul edilemez” denildi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında 5 saat süren yılın son MGK toplantısının ardından yayımlanan bildiride, “tek bayrak, tek millet, tek vatan ve tek devlet” vurgusu yapılırken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın iki dilli yaşam önerisi sert bir şekilde eleştirilerek, “Önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceği” belirtildi. Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) özerkliğe ilişkin taslağı için “toplumsal barışı hedef alan tahrik ve girişim” değerlendirmesi yapılan bildirinin Cumhurbaşkanı Gül’ün Diyarbakır seyahatinden saatler önce yapılması dikkati çekti. Son yılların en sert MGK bildirisine askeri kanadın hassasiyeti de yansırken, son dönemde aralarında gerilim yaşanan hükümet ile asker kanadının DTK’nın demokratik özerklik taslağına yönelik aynı sertlikteki tepkisi bildiriye de yansıdı.
Toplantı başlamadan önce Başbakan Erdoğan, MGK üyesi bakanlarla Başbakanlık Resmi Konutu’nda yaklaşık 2 saat süren bir toplantı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün DTK’nın demokratik özerklik taslağı ve BDP’nin iki dilli yaşam önerisinin hemen sonrasına denk gelen ve bugün başlayacak Diyarbakır gezisinde Kürt sorununun çözümüne ilişkin verebileceği mesajları etkileme olasılığı nedeniyle kritik önem taşıyan MGK toplantısından son yılların en sert bildirisi çıktı.
Asker ve sivilin ortak tepkisi
Genelkurmay Başkanlığı’nın da tartışmaların başladığı dönemde iki dilli yaşam önerisine karşı yaptığı “Son günlerde dilimiz üzerinde kamuoyunun gündeminde yer alan birtakım tartışmaların, cumhuriyetimizin temel kuruluş felsefesini kökten değiştirecek bir noktaya doğru hızla götürülmeye çalışıldığı endişeyle izlenmektedir” açıklamasının ardından asker ve sivil kanadı buluşturan MGK’da bu konuya ilişkin nasıl bir tepki konulacağı merakla bekleniyordu. Askeri kanadın hassasiyetlerinin de dikkate alınarak hazırlandığı öğrenilen bildiride, son dönemde çeşitli konular nedeniyle aralarında gerginlik yaşandığı bilinen hükümet ve askerin bu konuya tepkisinin aynı olması dikkati çekti.
DTK ve BDP’ye sert eleştiri
“Halkımızın her zaman ortaya koyduğu kardeşlik ve huzur içinde birarada yaşama kararlılığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğinin en güçlü teminatı olduğunun altı çizilmiştir” denilen bildiride, isim verilmeden DTK’nın taslağı ve BDP‘li sözcülerin açıklamaları kastedilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu bağlamda, devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve toplumsal barışını hedef alan tahrik ve girişimlerin, milletimizin kardeşçe yaşama iradesi karşısında hiçbir sonuca ulaşamayacağına olan kat’i inanç bir kere daha vurgulanmıştır. Bu çerçevede, toplumda infial yaratabilecek ve demokrasiye, kişisel hak ve özgürlüklerin gelişimine, toplumsal barışa ve kardeşlik duygusuna zarar verecek yaklaşımlardan kaçınılmasının ve herkesin sorumluluk içinde hareket etmesinin büyük önem taşıdığına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, ‘tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.”
Terörün tasfiyesi aynı azimle sürecek
Bildiride yer alan, “Bu yaklaşımla önümüzdeki dönemde de devletimizin terörü ve onun beslediği ortamın tasfiyesine yönelik çok yönlü ve geniş kapsamlı her zaman olduğu gibi halkımızın sağ duyusu ve desteğinden alınan güçle ve taviz verilmeksizin aynı azim ve kararlılıkla sürdürüleceği teyit edilmiştir” ifadeleri PKK’nın genel seçimlere kadar uzattığı eylemsizlik kararına karşın devletin terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceği şeklinde yorumlandı.
Kıbrıs’ta devam etmekte olan BM müzakere sürecinin de ele alındığı toplantının ardından yayımlanan bildiride, ocak ayında BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un başkanlığında devam edecek müzakereler öncesi, Ada’da barış sürecine ilişkin Rum tarafını suçlayıcı ifadeler yer aldı. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik’in Irak’taki son gelişmelere ilişkin brifing verdiği toplantının ardından yayımlanan bildiride, “Irak’taki son gelişmeler tüm boyutlarıyla değerlendirilmiş, 21 Aralık’ta yeni hükümetin kurulmasından duyulan memnuniyet kaydedilmiştir. Türkiye’nin her türlü desteği vermeye devam edeceği vurgulanmıştır. Bu kapsamda aynı zamanda terörle mücadeleye ilişkin Türkiye, Irak, ABD üçlü mekanizması sürecindeki gelişmeler gözden geçirilmiştir” denildi.