29 Aralık 2010 Çarşamba

Başkent sokaklarında koşmakla rejim güçlenmez / A.Yavuz Arslan

Kriz çıkarma konusunda çok mahir olduğumuzun bir örneğini daha yaşadık.

Malum olduğu üzere 27 Aralık, Atatürk'ün Ankara'ya geldiği gün. Bugünün anısına da 78 yıldır çeşitli törenler yapılıyor. Seğmenler Yürüyüşü ve Harbiyeliler'in katıldığı Garnizon Koşusu ise en bilinenleri.
Garnizon Koşusu bu yıl yapıl(a)madı. Doğrusu biz de Genelkurmay'ın açıklaması sonrası 'sahi ya bugün Garnizon Koşusu yok muydu' dedik. Önceki yıllarda unutma ihtimalimiz yoktu çünkü saatlerce yolda kalınca mecburen hatırlıyorduk.

Garnizon Koşusu'nun bu yıl yapılmaması tartışma başlattı. Hatta muhalefet buradan bir rejim tartışması bile çıkardı. Medyada geniş yer tuttu. Yapılan düzenlemeyi Atatürk'ün mirasına saygısızlık görenler bile çıktı.
Bence Ankara Valisi çok doğru bir şey yaptı. Hatta mümkünse bu kararı genişletmek lazım.

Bunu söylerken kentlerin tarihine, benliğine damga vurmuş törenler iptal edilsin anlamı çıkarılmamalı. Artık 1920'lerde yaşamıyoruz. Soğuk savaş dönemi de çoktan kapandı. Artık şehir meydanlarında, ana caddelerde binlerce askerin koşturduğu, asfaltta tankların yürüdüğü görüntüler çoktan demode oldu.
Buna rağmen Türkiye yıllardır şehir meydanlarındaki eski moda törenlere devam ediyor.

Zaten İstanbul ve Ankara'nın trafiği felç. Bir de bu törenler gelince tamamen iptal oluyor. Üstelik sadece törenler için kapatılmıyor caddeler. Her önemli törenin iki de provası olunca neredeyse hafta boyu trafikte saç baş yoluyor yüz binlerce insan.

Defalarca yolda kalmış bir Ankaralı olarak 'tankları kışlalarda görmek isteriz' diye yazılar da yazmıştım.
Törenler sebebiyle saatlerce yollarda kalan insanların ne düşündüğünü merak ediyorsanız bir gün deneyin. Hiç şık şeyler duymayacağınıza garanti verebilirim. Ambulansların acı sirenleri, uzun saatler çalan kornalar, kızgın sürücüler, birbirine bağırıp çağıran insanlar, çaresiz polisler...

Türkiye olarak şehirleşmeyi beceremedik. Bir tane bile düzgün şehrimiz yok. Hepsi birbirinden kötü. Ne doğru dürüst meydanları var ne de geniş parkları. Böyle olunca miting, yürüyüş, gösteri yapacak yer de yok. Maşallah milli bayramlarımız, yıl dönümlerimiz de çok. Her töreni şehir merkezinde yapınca bayramlar zehir oluyor.

Madem bu tartışma çıktı. Fırsattan istifade meydan ve kutlama politikalarımızı gözden geçirsek.
Şehirlerde büyük meydanlar yapıp tüm törenleri de orada yapsak. Hem trafik felç olmaz hem de tarihi önemi olan törenleri gerçekten bayram gibi yapabiliriz.