31 Aralık 2010 Cuma

Kırmızı Kitap değişti ama millî güvenlik kitabındaki tehditler aynı

Kamuoyunda Kır-mızı Kitap ve giz-li anayasa olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, geçen ay önemli bir değişimden geçti.

Daha önce düşman tanımı içinde yer aldığı ileri sürülen Yunanistan, İran ve Suriye bu kapsamdan çıkarıldı. Vatandaşı iç tehdit olarak gören irtica kavramı da Kırmızı Kitap'ın dışında kaldı. Yerine 'silahlı şiddet yanlısı' gibi somut ifadeler konuldu. Ancak söz konusu tarihi değişim liselerde okutulan milli güvenlik bilgisi ders kitaplarına hâlâ yansıtılmadı. "Türkiye'nin Konumu ve Çevre Ülkelerle İlişkiler" başlığı altında adı geçen ülkeler hâlâ dış tehdit olarak sunuluyor. İsrail'le ilişkilerin ise 'son dönemde karşılıklı yarar temelinde siyasi, ekonomik, bilimsel ve askeri alanlarda çok yönlü bir gelişme gösterdiği' vurgulanıyor. "Türkiye'ye Yönelik Tehditler" bölümünde de uzun uzun irticai faaliyetlerden bahsediliyor ve bunun ülke için büyük bir teh-dit olduğu yazıyor. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ndeki (MGSB) dış tehditler bölümünün, 'komşularla sıfır problem' çerçevesinde yeniden düzenlendiği iddia edilmişti. Buna göre, Yunanistan, İran ve Suriye'nin Türkiye için öncelikli tehdit olmaktan çıktığı belirtilmişti. İsrail'in de dış tehdit olarak gösterildiği öne sürülmüştü. Liselerde okutulan milli güvenlik bilgisi ders kitabındaki bilgilerle Kırmızı Kitap'ın içeriğinin çelişmesi, kitabın güncel gelişmeler ışığında yeniden yazılması gerektiği iddialarını gündeme getirdi.

Milli güvenlik bilgisi ders kitabının dördüncü bölümünde, Türkiye'nin komşuları ile olan ilişkileri tek tek ele alınıyor. Yunanistan'la ilgili kıta sahanlığı ve hava sahası sorunlarına, Fener Rum Patrikhanesi ve Heybeliada Ruhban Okulu meselesi gibi sorunlara değiniliyor. Kırmızı Kitap'ta ise Yunanistan'la yaşanan karasuları sorununun öncelikli tehdit olmadığı ve iki ülke arasındaki işbirliğinin vurgulandığı iddia ediliyor.

İran'la ilgili olarak, "Türkiye'nin Batı Bloğu içinde yer alması, Türki-ye'nin İran-Irak savaşında izlediği tarafsızlık politikası, İran'ın ülkemizi, 'devrim ihraç politikası' içeri-sinde görmesi gibi sorunlar iki ülke arasındaki yaşanmış temel sorunların kaynağını oluşturmaktadır." değer-lendirmeleri yapılıyor. Kırmızı Kitap'ın son halinde, İran'ın geç-mişteki gibi büyük bir tehdit olarak görülmediği öne sürülüyor.

Kitapta İsrail ile ilişkilerin yer aldığı bilgiler de güncellenmedi. Türkiye-İsrail ilişkilerinin son dönemde karşılıklı yarar temelinde, her alanda çok yönlü bir gelişme gösterdiği işlenen kitapta, "Bölgedeki şartların normalleşmesi durumunda, İsrail ile mevcut işbirliğimizin, Ortadoğu'daki diğer ülkeler için de örnek teşkil edeceğine inanılmaktadır." ifadeleri yer alıyor. Oysa Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden sızan bilgilerde İsrail'in bölgede silahlanma yarışına girmesinin Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiği iddia edilmişti. İrtica da hâlâ ders kitabında

Milli güvenlik bilgisi kitabının "Türkiye'ye Yönelik Tehditler" alt başlığında uzun uzun irticaî faaliyetlerden bahsediliyor ve bunun Türkiye için büyük bir tehdit olduğu vurgulanıyor. Oysa Kırmızı Kitap'ta "irticai faaliyetler" gibi soyut kavramlar yeniden tanımlanıp somutlaştırıldığı ve "irtica" kavramının çıkarılarak yerine 'silahlı şiddet yanlısı terör örgütlerinin' konulduğu öne sürülüyor.