2 Aralık 2010 Perşembe

3 General İçin Tüm Gözler AYİM'de

Tüm gözler Bakanlar tarafından açığa alınan 3 komutanın durumu hakkında, yarın AYİM'de görüşülerek verilecek kararda. Komutanlar göreve yeniden dönerse ne olacak?

Gözler yarın Bakanlar tarafından açığa alınan Balyoz davası sanığı Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu, Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun başvurusunun görüşüleceği AYİM'de olacak. Hükümet, göreve iade kararı çıkması durumunda re'sen emeklilik formülü üzerinde dururken, son YAŞ kararlarının da Pazartesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e imzaya çıkarılacak olması general satrancının son hamlesi olarak nitelendiriliyor.

Üç general konusunda müthiş bir satranç oynanıyor. Yerli bir Wikileaks çıkar da günün birinde yaşananları ifşa ederse, ağzımızın bir karış açık kalacağı kesin.

Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Koşaner'in baş başa görüşmesi nedeniyle Yüksek Askeri Şûrâ toplantısı geç başladı.

Şûrâ tarihinde ikinci kez olan bir durum bu.
Bir de merhum Özal, 40 dakika geç girmişti Şûrâ toplantısına.

Şûrânın asker üyeleri Başbakan'ın, gecikme için özür dilemesini beklerken, merhum Özal, "Gündeme geçiyoruz" diyerek toplantıyı açmıştı.



Özal, bir tavır olarak yapmıştı bunu.
Başbakan Erdoğan'ın şûrâ toplantısına geç girdiğini öğrenince, benzer bir tavır mı diye düşündüm, ancak aldığım bilgiler o yönde değil.

Ağustos şurasında büyük krizler yaşanmış, Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un, "Toplu istifa" tehdidine rağmen Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül'ün kararlı tutumu sayesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmayan Hasan Iğsız Paşa'nın emekliye sevk edilmesi sağlanmıştı.

Üç general konusundaki kriz ise Genelkurmay'ın ısrarlı tutumu nedeniyle bugüne kadar sarktı.
Eğer 30 Kasım tarihindeki şûrâda 3 generalin emekliye sevk edilmesi sağlansaydı, sorun çözülecekti.

Gerçi terfileri onaylanmadığı ve atamaları için üçlü kararname düzenlenmediği için 926 sayısı Milli Savunma Bakanlığı Personel Yasası'na göre, "emekli" muamelesi yapılması gerekiyor.

TSK'nın tarihinde görülmedik bir durumla karşı karşıyayız. Yasal olarak emekli ancak fiilen açıkta gibi bir durum söz konusu.
TSK, sorunun çözümü yönünde bir çaba göstermedi. Hatta 30 Ağustos'ta emekli edilmeleri gereken generalleri, "izinli" saymak suretiyle sorunun krize dönüşmesine katkı sağladı.

Şimdi bir takvim önümüzde duruyor. 3 Aralık Cuma günü AYİM'den, açığa alma işleminin durdurulması yönünde bir kararın çıkması bekleniyor.

Hükümet bu ihtimale göre bir hazırlık yapmış durumda. Birkaç maddeden oluşan bir yasa değişikliği yapıp, 3 general emekliye sevkedilecek.

İşi o noktaya götürmemek için asker bastırır ve AYİM'den farklı bir karar çıkar mı?
Bu konuda TSK'dan krizin çözümü noktasında bir liderlik gelmedi. Ama bunca yaşanandan sonra neden olmasın.

Bu konuda başka bir irade de devrede.

O da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...

Ağustos Şûrâsı öncesinde görüştüğü Genelkurmay Başkanı'na Balyoz Darbe Planlarına adı karışan subayların terfilerinin önüne getirilmemesi talimatını vermişti.
Cumhurbaşkanı üç generalle ilgili durumu yakından takip ediyor.

Önce Ankara'da konuşulan bir konuyu aktarmak istiyorum.
Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyona katılmadığı için askerlere kırgın.

"Geride bıraktım" dedi ama kırgınlığını da gizlemiyor.
30 Kasım'da YAŞ üyelerine bir yemek vermesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanı'nın şûrâ yemeğini vermemek için Kazakistan ziyaretini 1 gün öne aldığı yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Cumhurbaşkanı Gül, devletle ilgili işlere duygularını karıştırmayan bir insan. Ancak Kazakistan gezisini 1 gün öne alması bu tür yorumların yapılmasına da kapı araladı.

Peki bunda yadırganacak bir şey var mı? Her zaman asker gelecek mi gelmeyecek mi diye kapı gözlenmeyecek. Artık Cumhurbaşkanı ya da Başbakan davet edecek mi etmeyecek mi, görüşecek mi görüşmeyecek mi dönemine geçiliyor.

Bir de takvim işliyor. Cumhurbaşkanı Perşembe günü akşam dönüyor Türkiye'ye. Ancak şûrâ kararları pazartesi günü imzaya çıkarılacak.

Bu arada Cuma günü AYİM'in kararı görülecek. Kararın şekline göre, üçlü kararname de re'sen emeklilik de birkaç maddelik yasal düzenleme de sürpriz olmaz.