Amerikan Wall Street Journal (WSJ)
gazetesinin yaptığını gördünüz mü? Uludere’de 34 kişinin hayatını
kaybetmesiyle sonuçlanan talihsiz olayla ilgili kafa karışıklığına
katkıda bulundu WSJ: Meğer sınırdaki hareketliliği Amerikalılar da kendi
insansız hava araçlarından (İHA) izlemekteymişler ve görüntüyü
Genelkurmay’la paylaşmışlar...
Gazetede çıkan habere göre, Amerikalılar hareket halindeki kitlenin PKK militanları olduğundan kuşkulanıp “İsterseniz görüntüleri biraz daha netleştirebiliriz” teklifinde bulunmuş; bizimkiler ise “Derhal” demek yerine, “İHA’nızı o bölgeden uzaklaştırın” cevabını vermiş...
Doğruysa büyük haber bu.
Kuşkum haberin Rupert Murdoch’un gazetesinde yayımlanmasından kaynaklanıyor. 2007 yılında Murdoch tarafından
satın alındığında ABD’nin ülke çapında satılan tek gazetesiydi WSJ;
tarafsız, yansız yayınlarıyla müthiş de itibarlıydı. Bugün
Washington’daki ‘Neo-Çılgınlar’ ile içli dışlı bir kadronun elinde, yıllar boyu edindiği itibarını parça parça kaybediyor.
WSJ’da çıkan Uludere haberi pekâlâ yönlendirme amaçlı olabilir.
Uludere’de sınırı geçmeye çalışırken ‘PKK militanı’ olduğu
zannıyla başlatılan hava operasyonuyla 34 kişi hayatını kaybetmişti.
Ölenlerin PKK militanı değil sınırın iki tarafında gidip gelen kaçakçı
köylüler olduğu anlaşıldı. Resmi çevreler ‘istihbarat hatası’ olduğunu
ilk elde kabullendiler, ama istihbaratın kaynağı konusunda sessiz
kaldılar. O arada, bazı yorumcular, hatalı istihbaratı MİT’in sağladığı
iddiasını gazetelere taşıdı.
Nice sonra gelen Genelkurmay açıklaması, istihbarat kaynağının ‘milli’ olduğu bilgisini verdi.
Haber bu haliyle askerlerin sadece bir
değerlendirme hatası yaptığına işaret etmekle kalmıyor, değerlendirmede
hatanın değil kastın söz konusu olduğunu gözlere soktuğu gibi,
Genelkurmay’ın kamuoyuna en az iki kez doğru olmayan bilgi sunduğunu da
düşündürüyor...
Kasıt, çünkü Amerikalılar “İsterseniz görüntüyü biraz daha netleştirelim” demiş, bizim askerler “İstemeyiz, uzaklaşın” cevabını
vermiş... Hem Genelkurmay’ın olayın hemen ardından yaptığı açıklama,
hem de bayağı sonra gelen yedi sayfalık değerlendirme raporu istihbarat
kaynağı konusunda WSJ’nin verdiği bilgiyle çelişiyor.
Yorumcular genellikle ‘istihbarat kaynağı’ ve ‘kasıt’ konularında yoğunlaşıyor, ama doğru olmayan bilgilerin verilmesi de en az onlar kadar sorunlu...
Şundan: ‘Ergenekon’ ile ilintili davalarda
yargılanan muvazzaf ve emekli subayların hemen hepsi, kendilerine
yöneltilen suçlamaları reddediyor, darbe iddialarının temelsiz olduğunu
ileri sürüyorlar. İstanbul’daki 1. Ordu karargâhında 2003 yılı mart
ayında yapılan bir ‘seminer’ programı vesilesiyle biraraya
gelenler, ortada bir müdahale sonrasında kimlerin gözaltına alınacağıyla
ilgili kayda alınmış konuşmalar da olduğu halde, bunun masum bir
çalışma olduğunda ısrarlı...
Bir teki bile, “Evet, müdahale ihtimalinin konuşulduğu bir ortamdı” demedi...
Askerin yalan söylemeyeceğine şartlandığımız için bu duruma ne diyeceğini bilemeyenlerdenim.
WSJ haberinin Genelkurmay’ın verdiği bilgilerin
doğru olmadığını ileri sürmesi bu bakımdan da önemli. Genelkurmay
Başkanlığı haberi bizim kadar önemsememiş görünüyor; ama önemsese iyi
olur... Rupert Murdoch’un WSJ gazetesinin yalan yazmış olmasını Genelkurmay’ın kamuoyuna yanlış bilgi sunmasına tercih ederim çünkü...
Hükümet de artık ses vermeli.