1. Bu
makalede ele alınan konu oldukça hassas. Bu nedenle de, yalnızca ben değil,
uzman bir kadronun da katkıları ile bu makale kalem alınmış oldu. Bunu yaparken
de, bazı durumlarda istemesek de ele aldığımız olgunun dışına, zorunlu olarak
çıktığımız anlar da oldu.
2. Subay
kadroları TSK Personel Kanunun 41. maddesine göre; her yıl 30 Ağustos’tan önce
belirlenmek ve personeli belirlenen kadro miktarına uygun bir şekilde terfi
ettirmeye dayanır.
3. Kanunun
41/c maddesinde; Rütbe bekleme süresini tamamlamış olan albaylardan Yüksek
Askeri Şura tarafından o yıl için hizmet kadrosu fazlası olduğu tespit edilen
miktar kadarı, 50. maddenin (a) bendine göre kadrosuzluktan emekliye sevk
edilirler. Hizmet ihtiyacı nedeniyle kadrosuzluktan emekli edilmesi uygun
görülmeyen albaylar, (b) bendine göre tespit edilen miktarın dışına çıkarılarak,
o yıl için hizmete devam ettirilirler.
4. Bunların
müteakip yıllarda hizmete devamı için, her yıl ayrıca 50. madde hükümleri saklı
kalmak şartıyla, Yüksek Askeri Şura kararı alınır denilerek, Albay kadrolarının
her yıl belirlendiği ve hizmet ihtiyacı nedeniyle bazılarının emekli
edilmesinin uygun görülmeyeceği belirtilmektedir.
5. Gerçek
şu ki tabip ve hakim sınıfı dışındaki bütün albaylar, istisnasız 31. hizmet
yılında kadrosuzluktan dolayı emekli edilir. Oysa bu istisna, general
terfilerinde bolca kullanılmakta ve kanunun 49. maddesindeki General kadro
miktarın iki katına varan oranda kadro fazlası da oluşmaktadır.
6. Kanuna
göre general kadrosu 301 kişidir. Ancak Genelkurmay’ın internet sitesindeki
mevcutlar ise 362 kişidir. Bu sayıya GATA’daki tıpçı doktorlar ve hakim
sınıfından olan generaller, dahil mi değil mi olduğu da belli değildir.
Generallerde uygulanan bu erteleme, bu güne kadar 1 tek albay için bile acaba
neden uygulanmamaktadır?
7. Şimdi
bu konuda Genelkurmay ihtiyacımız olan kişiyi zaten general yapıyoruz
diyebilir. Ancak o zaman kadrosu değiştiği için albay’ın yapacağı işle,
generalin ki aynı mı diye de sormak gerekir. Ayrıca 49/c maddesinde, genel
toplam aynı kalmak kaydıyla, rütbeler arasındaki miktarı değiştirebilirsiniz
diyerek, esneklik sağlanmasına rağmen, bu maddenin ruhuna aykırı olarak, (d)
bendinde, 36 generalin görev süresinin bir yıl daha uzatılabileceği
belirtilmiştir. 301 + 36 = 337 olması gereken general sayısı, halen 362. 49/d
maddesiyle, bu miktarı 47’ye kadar arttırılabilir diyerek ekleme yapılmış
olmasına rağmen, yine de 362’ye ulaşılmaz. 301 + 47 = 349.
8. Yine
aynı kanunun 30. Maddesinde, subaylar için her rütbede kalınabilecek normal
bekleme süreleri, 32. maddede de en çok beklenebilecek süreler belirtilmektedir.
32. maddede bir tek Albaylar için süre belirtilmemiştir. Nedeni ise bu sürenin
YAŞ tarafından belirleniyor olmasıdır. YAŞ bir istisna dışında, Albaylar için
31. hizmet yılının sonunu prensip olarak bu güne kadar kararlı bir biçimde
uygulamaktadır. 22 yaşında teğmen olan bir subay, 31 hizmet yılı sonrasında 53
yaşına gelmekte ve 65 yaşına kadar 12 yıl daha çalışması gerekirken erken
emekli edilmektedir. Bu nedenle de, görevdeki maaşı ile emekli maaşı arasındaki
farkı azaltmak amacıyla, kadrosuzluk tazminatı verilerek mağdur olmamaları için
iyi niyetle düzenleme yapılmıştır ki benzeri durum gene üniformalı görev yağan
polisler için uygulanmamaktadır.
9. Ancak
esas sorun 49/f maddesinde bulunmaktadır. f) (Değişik bent: 09/08/1993 - KHK -
499/9 md. -ki bunun KHK ile düzenlendiğine de dikkatinizi çekmek isterim- ye
göre; bekleme süreleri sonunda terfi ettirilemeyen general ve amiraller
emekliye sevk edilir. Bunlardan -ki bekleme süresi sonunda terfi ettirilmeyen
general ve amirallerden bahsediyor diye düşünmemiz gerek ama biraz sonra
binbaşıya kadar inecek. Bu metni kimin hazırladığı da buradan belli oluyor-
I. Bekleme
ve görev süresi sonunda emekliye sevk edilen veya bu süreler içerisinde kendi
isteği üzerine emekliye ayrılan orgeneral-oramiraller,
II. Bekleme
süresi sonunda, Kadrosuzluk sebebiyle terfi ettirilemeyerek emekliye sevk
edilen general ve amiraller,
III.
Bu maddenin (d) bendi gereğince aynı rütbede hizmete devam ettirilerek
kadrosuzluk nedeniyle, bir üst rütbeye terfi ettirilmeyip emekliye sevk edilen
general ve amiraller,
IV. 47.
maddenin (f) bendine göre korgeneral - koramiralliğe yükselemeyen ve bekleme
süresi sonunda emekliye sevk edilen tümgeneral-tümamiraller,
V.
Yaş haddinden emekliye ayrılan general- amiral ve albaylar ile -Madde general
ve amirallerden bahsederken albay’ın burada ne işi var? diye düşünebilirsiniz-
VI.
Kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen albay, yarbay,
binbaşı ve yüzbaşılara -ki Albay yetmedi daha alt rütbelere indik, Albay’dan
daha alt rütbelerde gerekli sicil notunu alamamak dışında kadrosuzluğa kadar
aynı rütbede beklemek mümkün değildir ve bu kadar düşük sicil notu alan da
zaten disiplinsizlikten atılır. Kanımızca, KHK, Anayasa mahkemesi tarafından
iptal edilen terfide baraj uygulaması zamanında çıktığı için bu madde eklenmiştir-
10. Emekliye
sevk edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, orgeneral aylığının (ek
gösterge dahil); yüzbaşılara % 30'u, binbaşılara % 50'si, yarbaylara % 55'i,
albaylara % 70'si, tuğgeneral - tuğamirallere % 75'i, tümgeneral - tümamirallere
% 80'si, korgeneral - koramirallere % 90'ı, orgeneral-oramirallere %100'ü
oranında kadrosuzluk tazminatı, rütbelerinin ve makamının yaş haddinden az
olmamak üzere 65 yaşına kadar olan sürede Emekli Sandığınca ödenir. Ancak bu
suretle verilecek emekli aylığı ve kadrosuzluk tazminatının toplamı, Silahlı
Kuvvetlerde görevli aynı rütbedeki bütün emsalinden en az istihkak, tazminat ve
aylık alanın eline geçenden fazla olamaz. (Bu güne kadar yarbay, binbaşı, yüzbaşı
rütbedekilerden kadrosuzluk tazminatı alan çıkmamıştır.)
11. Emekli
Sandığı 3 aylık devreler halinde bu meblağı faturası karşılığında Hazineden
tahsil eder. Acaba bu miktar nedir? Ve şu ana kadar kaç kişi bu tazminattan
yararlanmıştır. Eminim bu haksız durumun sorusunun yanıtını SGK verebilir.
12. Bu
tazminatlar vergiye tabi değildir ve yaş haddinden önce ölenlerin varislerine de
intikal etmez. Bu maddeden sonra 2008 yılında aşağıdaki madde de bu maddeye eklenmiştir.
13. Geçici
Madde 30 -( Ek madde: 24/04/2008 - 5758 S.K/md.8 ); Bu Kanunun ek 5 inci
maddesi kapsamında kadrosuzluk tazminatı almaya hak kazanmış olanlar hariç
olmak üzere, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine
göre emeklilik hakkını elde etmiş olan kıdemli albaylardan kendi isteği ile
emekli olanlara da yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, 49 uncu maddenin (f)
bendi esaslarına göre kadrosuzluk tazminatı ödenir.
14. Burada
göze ardı edilmemesi gereken şudur; Albaylıkta 2 yılını dolduranlar kıdemli
olur. Yani kendi isteği ile emekli olan binbaşı, yarbay ile ilk iki yılındaki
albay kadrosuzluk tazminatı alamaz iken, 2 yılını tamamlamış bir albay kendi
isteği ile emekliye ayrılmasına rağmen kadrosuzluk tazminatı almaktadır. Yani
kadro boşaltma ödülü verilmektedir. Kanun ben sana çalışma imkânı veremiyorum o
yüzden görevde iken aldığın maaştan fazla eksilme olmasın diyerek bu tazminatı
getirmiş iken, ben çalışmak istemiyorum diyerek emekliye ayrılanlara da bu
tazminatı vermektedir ki kanımızca bu durum emniyet dahil başka hiçbir devlet kurumda
uygulanmamaktadır.
15. Ek
Madde 5 - (Mülga madde: 27/06/1989 - KHK-375/23. md; Yeniden düzenlenen madde:
09/08/1993 - KHK-499/23 md.) ye göre; 49 uncu maddenin (d) bendi gereğince aynı
rütbede hizmete devam ettirilen general ve amirallerden ve rütbe bekleme
süresini dolduran albaylardan kendi isteği üzerine emekliye ayrılanlara da 49
uncu maddenin (f) bendi esaslarına uygun olarak kadrosuzluk tazminatı ödenir.
16. Bir
diğer anlatım ile bir önceki madde de kendi isteği ile emekli olan albaylara
verilen tazminatın bu kanunla generallere de verilmesi sağlanmış ve istekle
emekli olmuş tüm generallere kadrosuzluk tazminatı verilmesi sağlanmıştır.
Hakkında yakalama kararı çıktıktan sonra Rusya’ya kaçan meşum Ergenekoncu general
de, sağlık nedeni ile ayrılan da, hatta hakkında aşk dedikoduları çıktıktan
sonra ayrılmak zorunda kalan generaller de bu tazminatı almaktadır.
17. Aslında
yukarıda kanun maddelerini vererek açıklamaya çalıştığım konunun daha ilginç olan
bir yönü daha vardır. Devlet size kadro bulamadığı için emekli etti ve size
bunun için de tazminat veriyor. Emekli olan şahıs, devlette bir başka kurumda
çalışmaya başladı diyelim. O zaman devlet kadro bulduğu ve ayrıca maaş verdiği
için bu tazminatı kesmesi gerekirken kesmemekte ve aynen ödemeye de devam
etmektedir. Örneğin emekli general Havelsan, Roketsan, THK, MKEK, OYAK gibi
kurumlarda çalıştığında da maaş alırken, her nedense kadrosuzluk tazminatını da
paşa paşa almaya devam etmektedir. Emekli subaylardan milletvekili olanlar bile
hala aynı dönem içinde kadrosuzluk tazminatlarını da almaya devam etmektedirler.
18. Kadrosuzluk
tazminatının asıl amacı zorunluluk nedeniyle erken -65 yaşından önce- emekli
edilen kişilerin mağduriyetini önlemek olmasına rağmen, kanun sulandırılarak
kendi isteği ile emekli olanlara bile verilerek, bazı kişilerin emekli
maaşlarında 500 liranın üstünde bir artış sağlanmaktadır. Bu kanuna bakınca,
Silahlı Kuvvetlerin Albay kadrosunu düşük tutmak için personeli erken emekli
etmeye özendirdiği, erkenden yollarını ayıranlara da bir çeşit rüşvet verildiği
rahatlıkla söylenebilir.
19. Ancak
bu işin bir de personeli Kıdemli Albaylığa kadar beklemeye zorlayan farklı bir yönü
daha var; TSK’da emekli maaşlarına da yansıyan makam göstergeleri;
1)
Genelkurmay Başkanı 30.000
2)
Orgeneral veya Oramiral olmak Şartıyla; Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel
Komutanı 20.000
3)
Orgeneral ve Oramiral 15.000
4)
Korgeneral ve Koramiral 10.000
5)
Tümgeneral ve Tümamiral 8.000
6)
Tuğgeneral ve Tuğamiral 7.000
7)
Kıdemli Albay 4.500
8)
Albay 3.500
9)
Yarbay 2.000
20. Yarbay
ile Kıdemli albaylık arasında hizmet süresi açısından 3 yıl olmasına karşın,
makam tazminatı bağlamında arasındaki fark 2500 ek göstergedir. Bu fark
nedeniyle bütün personel kıdemli albaylığa kadar beklemeye zorlanmakta, ancak
kıdemli albay olduktan sonra da ayrıca kadrosuzluk tazminatı verilerek
ayrılmaya teşvik edilmektedir. İşte tam da burada, ‘bu ne perhiz bu ne lahana
turşusu’ deyimi sanırım cuk diye oturacaktır. Madem personelin erken emekli
olmaması, personelin üst rütbelerde kadro fazlasına yol açıyor, düşük rütbede
personelin ayrılmasını teşvik etmek yerine, sen hem kıdemli albaylığa kadar
bekle diyorsun, sonrada ayrılırsan sana ek tazminat veririm diyorsun. 22 yıl
çalışmış bir subayla 25 yıl çalışmış bir personelin maaşı bu uygulama nedeniyle
neredeyse 2 katına yakın oranda fark edebilmektedir. Kanımızca, bu mantıksız
uygulamanın bir an önce düzeltilmesi ve emekli olduktan sonra yeniden çalışmaya
başlayan personelin, belirtilen tazminatlarının kesilmesi çok daha doğru
olacaktır.
Ne
dersiniz? Çok haklıyım, değil mi?..
Ne
dersiniz? TSK’nın bu kurumlar üstü farklı statüsü ile çok ciddi bir haksızlık
yapıla gelmektedir, değil mi?..
Ne
dersiniz? Tam da kendi yutar salkı mı başkasına verir talkımı yaklaşımı söz
konusu, değil mi?..