1 Ağustos 2011 Pazartesi

İrtica.org.'daki Değişime DİKKAT?

22 subay hakkında tutuklama kararı istenen İnternet Andıcı iddianamesine konu olan 42 siteden sadece “irtica.org” yayınına devam ediyor. Ancak site “Türkiye’de irtica tehdidi yoktur” ibaresiyle başlıyor.
Dönemin Genelkurmay 2’nci Başkanı Hasan Iğsız hakkında müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmasına neden olan ve hükümeti yıpratmaya yönelik hazırlandığı iddia edilen 42 internet sitesinden 41’nin ‘kapanırken’, ‘irtica.org’ adlı sitenin hala faliyetlerine devam ettiği ortaya çıktı.
Ancak sitenin içeriğindeki değişim dikkat çekici. İki yıl önce, Türkiye’deki irtica tehditi olduğu ve buna ilişkin pek çoğu sahte haberlerin yer aldığı sitede, bugün Atatürk resmi altında ‘Türkiye’de günümüz koşullarında irtica tehditi yoktur’ yazıyor.
Hatta CHP milletvekillerinin, ‘İrtica tehditi olduğuna hiç bir zaman inanmadım’ sözleri dahi yer alıyor. Sitenin sahibi, ilk kurulduğu günküyle hala aynı, yani Genelkurmay kaynaklı.

Atatürk’ün irtica tanımıyla başlıyor
“irtica.org” adlı sitenin yeni halinde anasayfanın en üstünde Atatürk’ün irticaya ilişkin şu sözü yer alıyor: “Milletimiz çok büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Gerçekten yüzyıllardan beri uymaya alıştığımız bir yönetim şeklinin dışına çıkarak dünyada benzeri bulunmayan bir devlet kurduk. Fakat bu yeniliğin kesinlikle tersine bir hareketi gerektireceğini hatırımızdan çıkarmamak gerekir. Bu harekete irtica derler.”

Bu koşullarda irtica tehdidi yok
“İrtica Nedir?” başlığının altında irticanın sözlük anlamı gericilik olarak tanımlanıyor. Bu tanımın altında Atatürk’ün kara tahta eşliğinde ders verirkenki halini betimleyen bir fotoğraf yer alıyor. Fotoğrafın altında ise “Türkiye’de irtica tehdidi var mı?” sorusu yöneltiliyor. Yanıt bold karakterlerle “İrtica tehdidi yoktur” şeklinde başlıyor: “Türkiye’de günümüz koşullarında irtica tehdidi yoktur. Ama zaman zaman irtica tehdidi varmış gibi gösterilmektedir. 2006 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in irticanın son 20 yılda hızla arttığına dikkat çeken açıklamaları, ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “İrtica diye bir tehdit yok” açıklaması devletin zirvesinde ‘irtica’ polemiği yaratmıştı. Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri, bu soruyu yanıtladı.”
Yazının devamında CHP milletvekili Prof. Dr. Binnaz Toprak, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazi Öktem ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu’nun bu konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alıyor. Binnaz Toprak’ın sitede yer alan beyanında “Hiçbir zaman sahici bir ‘irtica’ tehdidi olduğuna inanmadım. Çünkü demokrasi-laiklik ve İslam konusundaki etkileşim Türkiye’yi iyi bir yere götürdü” ifadeleri dikkat çekiyor. Sitenin yeni halinde konu başlıkları laiklik, fundamentalizm, makaleler ve köşe yazıları olarak 4 ana alan belirlenmiş. Domain bilgilerine göre site adı Tunç Okay tarafından 31 Mart 2006 tarihinde satın alınmış. 10 Şubat 2011’de yenilenmiş. 31 Mart 2012’ye kadar da hakları alınmış gözüküyor.

Eski içerik hala arşivde duruyor
http://web.archive.org üzerinden ‘irtica.org’ isimli sitenin eski yayınlarına ulaşmak mümkün. Sitenin eski hali bugünkü görüntüsü ve bakış açısı ile hiçbir ortaklık taşımıyor neredeyse. Sitenin önceki halinde tarikatlar ve radikal islamcı akımlar, nakşibendilik, nurculuk, Fethullah Gülen gerçeği, irticai terör, misyonerlik, inanç özgürlüğü, haberler, gündem, okuyucu mektupları, fotoğraflar, kitaplar, irtica her yerde, semâ başlıkları altında yüzlerce yayın yer alıyor.

7’si general, 22 subay için tutuklama istemi 



İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen İnternet Andıcı iddianamesinde “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortandan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçlamasıyla emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler’in de aralarında bulunduğu 7’si general 22 subay hakkında tutuklama kararı istendi. Böylece Genelkurmay ikinci Başkanı Hasan Iğsız’ın yanı sıra Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı, resmen “sanık” oldu. Şu isimler hakkında da yakalama kararı istendi: Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Mustafa Bakıcı, Hüseyin Nusret Taşdeler, Fuat Selvi, Ziya Ülker Göktaş, Hulusi Gülbahar, Cemal Gökçeoğlu, Sedat Özüer, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu, Alaettin Sevim, Orhan Güçlü, Mehmet Bülent Sarıkahya, Murat Uslukılıç, Meryem Kurşun, Hasan Ataman Yıldırım, Cem Şimşek, Altunay Şahin, Fatih Koca ve Recai Alkan.