Silvan Gazisi Hain Pusuyu Anlattı
Diyarbakır Silvan'da 13 askerimizin şehit düştüğü 14 Temmuz'daki saldırıdan yaralı kurtuldu Regaip Özdemir, Silvan'da o gün yaşanan dehşeti gözler önüne serdi.
Silvan'daki hain saldırıdan yaralı kurtulan er Regaip Özdemir'in anlattıkları, o gün yaşanan dehşet dakikalarını gözler önüne seriyor:
Helikopterler 1,5 saat sonra geldi
"Akşam çıktık, sabaha kadar yürüdük. Olay olduğunda arazideki 4. günümüzdü. Bizi birkaç gün izlemişler. El bombaları ve roketatarlarla hâkim tepeden saldırdılar. Yangın çıktı, alevlerden kaçarken kurşun yedim. Bizim siperden tek sağ çıkan benim."
Diyarbakır Silvan'da 13 askerimizin şehit düştüğü 14 Temmuz'daki saldırıdan yaralı kurtuldu Regaip Özdemir... GATA'da 36 gün tedavi gördü. 8 kez bıçak altına yattı. 1 ayda 65 kilodan 45 kiloya düştü. Memleketi Trabzon'da ailesinin yanında dinlenen Özdemir'in anlattıkları o gün yaşanan dehşeti gözler önüne seriyor. Kuru ot ve çalıların arasında mola verdikleri sırada bölgeye hakim tepeden el bombaları ve roketatarlarla saldırıya uğradıklarını belirten Özdemir, mevzilerdeki durumu şöyle dile getiriyor: "Sabaha kadar yürümüştük. Arazide 4. günümüzdü. Çoğumuz uyuyorduk. Sesler üzerine uyandım. Her taraf toz dumandı. Diz boyu kuru otlar yanıyordu. Yangından kaçarken kurşunu yedim. Bizim siperden tek sağ çıkan benim."
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz'da yaşanan ve 13 askerin şehit olduğu saldırıda yaralananlardan biri de Regaip Özdemir idi. Trabzon'da ailesinin yanında dinlenen Özdemir'in anlattıkları, o gün yaşananları gözler önüne seriyor. Özdemir'in anlattıklarına göre, asker kuru ot ve çalıların arasında mola veriyor. Askerleri izleyen teröristler ise tam mola saatinde roketatarlar ve el bombalarıyla saldırıyor. Pusuya düşürülen Mehmetçiğe iki koldan ateş açılıyor. Ve çatışma 55 dakika sürüyor. İşte gazinin ağzından çatışma anları: "Çatışma sırasında 92 kişiydik. Bir dağın tepesindeydik. Mevzi mevzi 4'er, 5'erli gruplar halinde dağın etrafına dizilmiştik. Dağın her tarafını görecek şekilde ama hâkim tepede değildik. Bizden daha yüksek tepe vardı. Zaten baskın da oradan geldi. İstirahatteydik, çoğu kişi uyuyordu, yemek yiyen de vardı. Nöbetçiler de vardı ama artık yani görmediler mi geldiklerini, o şekilde sızdıklarını. Ben zaten o anda uyuyordum. Bizim tim nöbet sırasını devretmişti başka time. Sesler üzerine uyandım. Üzerimize, güneşten korunmak için yağmurlukları asmıştık, yağmurlukların altından çıktım, her taraf toz dumandı. Hem dere yatağından, hem hâkim bölgeden, iki tarafından saldırdılar. Bizim olduğumuz yerde ateş etme imkânımız yoktu çünkü bizim önümüzde başka askerler vardı. Geri çekilmek zorunda kaldık. Hâkim tepeden de ateş geldiği için direkt bizim üzerimize ateş geldi. Zaten benim olduğum mevzide de bir tane rütbeli 4 tane askerdik. Tek sağ çıkan benim oradan. Yangın artık atılan roketin, bombanın üzerine mi çıktı yoksa onlar mı verdi bilmiyorum da diz boyu, belki dizden biraz daha yüksekte kuru otlar vardı. Yaralandıktan sonra ateşi gördüm, ilk başta uzaktaydı sonra yana yana yanıma kadar geldi. Ateşten kaçtım, kaçarken kurşunu yedim zaten.''
Helikopterler 1,5 saat sonra geldi
"Olaydan sonra konuştuğum arkadaşlar çatışmanın 55 dakika sürdüğünü söyledi. Helikopterler 1,5 saat sonra olay yerine gelmiş. Helikopterler geldi, etrafımızdaki dağları taradılar. Bir haber çıkmış 'Türk uçakları bombaladı' diye, öyle bir şey yok. Onlar roketatar falan attılar, bir tane değil, çok roketatar attılar. El bombası falan da attılar. Büyük ihtimalle bizi görmüş, izlemişler. Hatta bir gün değil, birkaç gün. Toz dumandan ben onları göremedim. Biz Hazro ilçesine bağlı bir yerdeydik. Akşam saat 20.00-21.00 gibi çıktık, sabaha kadar yürüdük. Olay olduğunda 4. günümüzdü arazideki. İki astsubay ile bir sağlık personeli kaçırılmıştı, biz onları aramak için çıkmıştık. Mutlaka PKK'lılar, teröristler bizi görmüştürler, rahatsız olmuşturlar ki önce Hazro ilçesine baskın yaptılar, taciz ateşi açtılar. Onun üzerine karakola gittik takviye olarak. Oradan da onları aramak için dağa çıkınca pusuya düşürüldük. 13 arkadaşım şehit düştü. Ağır yaralandım. Göbeğimin alt kısmına geldi şarapnel parçası. Sağ kolumun dirsek kısmına da şarapnel parçası geldi. Sol koluma ise Keleş kurşunu geldi. Karnımda bir karışa yakın dikiş yeri var. Bağırsaklarım zedelenmişti, ameliyatla doktorlar temizledi.'' şeklinde konuştu. Anne Ayşe Özdemir ise çok zor günler geçirdiklerini anlattı. Özdemir, "Allah kimseye yaşatmasın. Anlatılacak gibi değil. Terör örgütüyle doğru dürüst mücadele edilmeyecekse, kimse çocuğunu askere göndermesin.'' diye konuştu.