25 Ağustos 2011 Perşembe

Ses kaydı “psikolojik virüs...” / Güneri Cıvaoğlu

BİR önceki Genelkurmay Başkanı em. Org Işık Koşaner’e ait olduğu iddiasıyla internete düşen ses kaydı için defterime düştüğüm notlar şöyle:
-  Koşaner Paşa’nın -ses ona aitse- yaptığı konuşmalar Genelkurmay Başkanı olduğu süreçte mi, yoksa daha önceki Kara Kuvvetleri Komutanlığı sırasında mı kayda alınmış, bilemiyoruz.
Ancak...
Bu TSK’nın doruklarında olan bir komutanın -çok gizli olması gereken- konuşması nasıl kayda alınabiliyor, soğuk yenen yemek gibi servise konuyor, anlaşılır şey değil.
Bu durumda “Türkiye güvenliği”, zihnimde vahim soru işaretlerinin çengellerine takılıyor.
Bir savaş halinde yüksek karargâh sırları da sızabilir mi?
PKK’yla mücadelenin “düşük yoğunluklu savaş olduğu” söylemi, 1990’lı yılların Genelkurmay Başkanı em. Org Doğan Güreş’e aittir. Çok tartışmalara neden olmuştu.
Kaygımın dayandığı nedenlerden biridir bu söylem.
21. yüzyılın bütün yüksek teknoloji donanımına sahip olan TSK’nın büyük karargâhından böyle sızmalar düşündürücü.
-  Işık Koşaner Paşa saygın bir kişiliktir.
Askerler için makamların en yükseğini bırakıp emekliliğini isteyebilmiş olması, ona duyulan saygıyı daha da arttırmıştır.
Harbi konuşarak kendi kurumunu eleştirmesi “Türklerin birbirine propaganda” hastalığına vurulmuş bir neşter.

Acı da olsa gördüğü gerçekleri lafını sakınmadan dile getirmiş.
PKK ile mücadeleyi yaşamış parlak bir komutandı.
Eleştirilerinden biri, PKK’yla mücadelede “askerin sahip olduğu teknik olanakların devreye etkinlikle ve yeterince sokulmaması, teknolojiyi kullanma zafiyeti...”
Ama...
İnternete düşen/düşürülen kayda alınmış konuşma -gerçek ise- bu zaafın sadece dağlarda, kırsalda değil en üst karargâhta da olduğunu ortaya koyuyor.
Daha önce dönemin Genelkurmay Başkanı em. Org İlker Başbuğ’un Brüksel’de yaptığı konuşma olduğu iddiasıyla bir ses kaydı internete düşürülmüştü.
O zaman NATO merkezinde olan bir konuşmanın başka ülkelerin ajanları tarafından kayda alınmış olabileceğini düşünerek teselli bulmuştuk.
Oysa bu son ses kaydı Türkiye sınırlarının içinde.
Nasıl izah edilir?
-  Konuşmanın içeriğine gelince...
İlk “çat patta (Koşaner Paşa çatışma için bu söylemi kullanıyor. G.C)” rütbeli tim komutanının, silahını bırakıp kaçması... Bu durumda mevzidekilerin dağılması... Karakollarda  1 roket atışına bile dayanamayacak kum torbalarıyla mevzi yanlışlığı... Heronların ve helikopterlerin kullanılmasında koordinasyon bozukluğu... Askerin yeterince yetiştirilmemiş olması... Böyle karışıklıklar nedeniyle bir askerin kendi arkadaşlarının kurşunuyla vurulmuş olması örneği... Çok yıllar önce plansız ve kayıtsız döşenmiş mayınlar sorunu...
Bütün bunlar Koşaner Paşa’ya ait olduğu iddia edilen konuşmada dile getirilmekte.
Acı verici gözlemler bunlar.
Konuşma ne zaman yapıldı, bu zaaflar giderildi mi?
-  Türkiye’nin başka ordusu yok.
Araştırmalarda TSK hâlâ Türkiye’de en güvenilen kurum.
Bize gurur veren tarih sayfalarında bu kurumun silinmez damgaları var.
Ulusal varlığımızın güvencesi...
Ancak...
Ne yazık ki...
Şu son zamanların havada uçuşan günceleri, andıçları, yazıları, dosyaları, -gerçekliği kanıtlanmış olmasa bile- ses kayıtları hiç hissetmek istemediğimiz, Cumhuriyetin kurulduğundan bu yana yabancısı olduğumuz kafa karışıklığı üretiyor.
-  Bu ses kaydını internete koymanın amacı ne?
Yukarıdaki satırlarda işaret ettiğim gibi Koşaner Paşa’nın 3 kuvvet komutanıyla birlikte emekliliklerini isteyerek görevden ayrılmalarına karşılık kimilerinin “soğuk yenen yemek” diye anılan “intikam” tavrı mı?
Sanmam.
Bence daha ağır basan nedenler olmalı...
TSK, PKK’ya karşı ciddi bir mücadele ivmesine girdi.
Hava harekâtları ve dağda, kırsalda takipler karşısında “TSK’nın etkili olamayacağı, başarı sağlayamayacağı” amaçlı bir “psikolojik vuruş” yapıldığını düşünüyorum.
“İşte Genelkurmay Başkanı bile böyle diyor” mesajını vermek bu etik dışı elektronik saldırının taktik nedeni olmalı.
Hedef, askerin ve kamuoyunun hassas sinir uçlarına dokunmak...
Bu ses kaydını virüs gibi attılar.