Albay Dursun Çiçek imzalı 'millete komplo planı' davasında geçen hafta ifade veren gizli tanık Efe'nin kaos oluşturmak için Miktad Yarbay ile 8 askerin Erzincan Kemah'ta bile bile ölüme gönderildiğini iddia etmesi gündemdeki yerini koruyor. Suskunluğunu üç yıl sonra Zaman'a bozan şehit yarbayın eşi Yrd. Doç. Dr. Emine Şamdancı, gizli tanığın ifadelerinin mercek altına alınmasını istedi. İddiaların gerçek olmamasını temenni ettiğini belirten Şamdancı, "Hayal kırıklığı yaşıyoruz. Son gelişmeler bizi tedirgin ediyor. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Eğer bir ihmal varsa ortaya çıkarılması lazım. Soru işaretleriyle yaşayamayız. Kimsenin buna hakkı da yok. Zaten yeterince o üzüntü, hüzünle yaşıyoruz." dedi. TSK ile adlî birimlerin gereken duyarlılığı göstereceğine inandığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Şamdancı, ilgili birimlerden kafalarındaki soru işaretlerini giderecek bir açıklama beklediklerini dile getirdi. Haberleri okudukça, aile fertlerinin birbirlerine göstermeden gözyaşlarını sildiğini anlatan Şamdancı, ihmali olanların hesap vermesinin tek dilekleri olduğunu kaydetti.
Albay Dursun Çiçek'in yargılandığı 'Kaos Planı' davasının gizli tanığı Efe, Erzincan üzerinden uygulanmak istenilen kirli planları deşifre ederken, kan donduran bir iddiayı da gündeme getirdi. 2008'de aralarında Sarıkamış Takviye Kuvvetleri Komutanı Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı'nın da bulunduğu 8 askerin, kaos oluşturmak için bile bile ölüme gönderildiğini savundu. Efe, "Albay Recep Gençoğlu, istihbarat olduğu halde Yarbay Şamdancı'ya, (Gideceksin, orada konuşma yapacaksın) diyor. Ve o elim vaka oluyor. İnsanlar, bu kadar basit şehit olabiliyor."
İşte bu iddialar Kemah'ta yaşanan olayı tekrar gündeme getirdi. Şehit yarbayın eşi Yrd. Doç. Dr. Emine Şamdancı, gelişmeler üzerine suskunluğunu bozdu. Olayın detayları ve akıbetiyle ilgili kendilerine bilgilendirme yapılmadığını anlatıyor. Eşinin ölümünün ihmal iddiaları üzerinde gündeme gelmesinin acılarının bir kez daha tazelediğini dile getiren Şamdancı, gizli tanığın ifadelerinin mercek altına alınması gerektiğini anlatıyor. Şamdancı, şu ifadeleri kullanıyor: "İddiaların gerçek olmamasını temenni ediyoruz. İhmal ya da kasıt gibi söylentilerinin farklı şekilde gündeme gelmesi bizleri oldukça üzüyor, hayal kırıklığı yaşıyoruz. Son gelişmeler bizi tedirgin ediyor. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Eğer bir ihmal varsa ortaya çıkarılması lazım. Soru işaretleriyle yaşayamayız. Kimsenin buna hakkı da yok. Zaten yeterince o üzüntü, hüzünle yaşıyoruz."
Emine Şamdancı, ihmal iddialarıyla ilgili TSK ile adli birimlerin de gereken duyarlılığı gösterdiklerini düşünüyor. Bu konuda yetkili mercilerin en kısa zamanda endişelerini gidecek açıklama yapmalarını bekliyor. Konuyla ilgili şunları kaydediyor: "Bu duygu karmaşası içinde gerçek neydi diye soruyorsunuz. İhmal miydi yoksa gerçekten çok iyi planlanmış PKK düzeneğiydi de onlara mı denk geldi? Yoksa onun için özellikle mi yapılmıştı? Bu sorulara doğru bir cevap verilmesini istiyoruz. Cevap verecek kişi de ben değilim. TSK'nın gerekli hassasiyeti gösterdiğine şehit bir subay eşi olarak inanıyorum. Soru işaretlerini giderecek cevap vereceklerini düşünüyorum. İhmali olanlar cezasını çekmeli."
Aklımdaki soru işaretleri giderilmeli
Emine Şamdancı, olayla ilgili soru işaretlerinin giderilmesini istiyor. Şunları söylüyor: "Haberleri okudukça, aile fertleri birbirlerine göstermeden gözyaşlarını siliyor. Bu ortamda çocuğunuz 'oyun oynayalım' dediğinde de tebessüm ederek, ona iştirak ediyorsunuz. Onun 'Niye ağlıyorsunuz?' sorusuna verecek cevap yok! Bu ihmal niye yapıldı, benim babam niye bu ihmalin kurbanı oldu?' diye sorgulayacak. Bu soru işaretleri giderildiği zaman, benim aklımda olan tablo çocuğumun aklında oluşmayacak. Çocuğum, 'şu şu nedenlerden dolayı babam şehit olmuş' diyecek. Bunların açığa çıkması gerekiyor. Yetkili bir ağızdan bunu duymaya bence hepimizin ihtiyacı var."