30 Mayıs 2011 Pazartesi

Kılıçdaroğlu: Genelkurmay Hesap Vermeli

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün gazetelerin köşe yazarlarına partisinin 'demokrasi raporunu' anlattı. Bu çerçevede, demokratik düzende Silahlı Kuvvetler'in konumu da ele alındı. 
 
Kılıçdaroğlu, "Genelkurmay başkanı, düzenli aralıklarla TBMM'de Milli Savunma Komisyonu'na gelerek milletvekillerinin sorularını yanıtlamalı, hesap verebilir olmalı." dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İstanbul'da gazetelerin köşe yazarlarıyla bir araya gelip partisinin 'demokrasi raporunu' anlattı. Mövenpick Otel'de yapılan kahvaltılı toplantı, yaklaşık 2 saat sürerken Kılıçdaroğlu, çıkışta, "Gazeteci arkadaşlarımıza demokrasi raporumuzu açıkladık. Türkiye'nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi için her şeyi konuştuk." şeklinde kısa bir açıklama yaptı. Alınan bilgilere göre CHP lideri, "Genelkurmay başkanı, düzenli aralıklarla TBMM'de Milli Savunma Komisyonu'na gelerek milletvekillerinin sorularını yanıtlamalı, hesap verebilir olmalı diye düşünüyoruz." şeklinde açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu 35. maddesinin değiştirilmesi ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'nin (AYİM) kaldırılması önerilerini tekrarladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, sadece askerin değil, polisin ve istihbarat birimlerinin de 'sivil yönetimin kontrolü altında' olması gerektiğini dile getirdi. Sivilleşmenin, güvenlik bürokrasisinin kavramları ile düşünmenin terk edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Siyasetin, 'tehdit', 'düşman' gibi kavramlarla yapılmaması gerektiğini kaydetti. "Mevcut iktidar, kendisine muhalif her hareketi 'terör', 'illegal' gibi kavramlarla ilişkilendiriyor. Siyasi alanı militerleştiriyor. Güvenlik dilini hakim kılıyor." eleştirilerini yöneltti. Üstü kapalı olarak Ergenekon davasındaki tutukluluk hallerine tepki gösterdi ve 'tutuklu demokrasi' kavramını kullandı. İnternetin sınırlanmaya çalışıldığı, sokağa çıkmanın, eylem yapmanın tehlikeli hale geldiği, özel hayatın gizliliğinin ortadan kalktığı, gizli ses ve görüntü kayıtlarının hayatın ayrılmaz parçası haline geldiği, hiç kimsenin telefonda rahat konuşamaz durumda olduğu ve ilan edilmemiş bir Olağanüstü Hal'in hüküm sürdüğü tezini işledi. CHP lideri, "Bütün bu ihlalleri ayrıntılı incelediğimizde hepsinin daha geniş bir resmin parçası olduğunu görüyoruz." ifadesinin arkasından, AK Parti döneminde çıkarılan baskıcı yasalar olduğunu iddia etti. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nun bu doğrultuda değiştirileceğini belirtti.