30 Mayıs 2011 Pazartesi

Cemal Gürsel'in 27 Mayıs 1960'da darbeden sonraki konuşması (1 Temmuz 1960 tarihli Resmi Gazete)

O GÜNLERİN FEVKALADELİKLERİ DOLAYISIYLE RESMİ GAZETE'YE GİRMİYEN YAYINLAR
 
27 Mayıs 1960 tarihinde Ankara Radyosundan Kur. Alb. Alparslan Türkeş tarafından okunmuştur

Dün gece yarısından itibaren bütün Türkiye'de Silâhlı Kuvvetlerimiz memleketin idaresini ele almıştır.
Bu hareket Silâhlı Kuvvetlerimizin müşterek işbirliği sayesinde kansız başarılmıştır.
Sevgili vatandaşlarımızın sükûn içinde bulunmaları ve sokağa çıkılmaması rica olunur.
-------------------------
Millî Birlik Komitesi Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'in Türk Milletine hitaben 27 Mayıs 1960 tarihinde saat 16.00 da Ankara Radyosundaki konuşması

Türkiye'de iktidarda bulunan Demokrat Partinin takip etmekte olduğu hırslı politika, memleketin bütünlüğünü tehdit eden korkunç bir âfet halini almak üzere bulunmasından dolayı, Türk Silâhlı Kuvvetleri müdahalede bulunmak lüzumunu hissetmiş ve Hükümet idaresini bugün 27 Mayıs 1960 tarihinden itibaren ele almıştır.
Memleket işlerini geçici olarak tedvir etmek üzere de bir Millî Birlik Komitesi kurulmuştur. Bu Komitenin Reisi Türk Silâhlı Kuvvetleri Başkumandanı Orgeneral Cemal Gürsel'dir.
 
Sayın Orgeneral Cemal Gürsel'in konuşmasını veriyoruz :

«Aziz Türk Milleti, bir aydan beri memlekette cereyan eden ve milleti süratle korkunç buhranlara sürükleyen hâdiseleri biliyorsunuz. Bu gidişin memleketi kanlı bir kardeş kavgasına da götürmekte olduğunu her aklı başında vatandaşın takdir edeceğine kaniim.
Dünya ahvali her gün biraz daha kötüye doğru giderken vatanımızın bu şuursuz politika ihtirası yüzünden maddeten ve manen perişanlığa sürüklenmesi vicdan sahibi bütün vatandaşları dilhûn ettiğine de kaniim. Bu hal nereye kadar gidecek ve bu feci akibete hissiz ve alâkasız, seyirci mi kalmak lâzım? işte vatandaşlarım, bu ahvali ıstırap içinde aylardan beri düşündüm ve bu zevata çıkar yolları gösterdim. Fakat onlar kapıldıkları politika ihtiraslarının şuurlarına verdiği bozukluklar dolayısiyle dinlemediler ve işi zorla yürütmek sevdasına düştüler. Çıkarılan kanunlar, takip edilen hareketler Türk Milletini zincire vurmak kasdında olduklarını gösteriyor. Bu asırda böyle bir idarenin, böyle bir hareketin olabileceğini tasavvur etmek Türk Milletini hissiz bir sürü olarak kabul etmek demektir. Hayır vatandaşlar, Türk Milleti hissiz bir sürü değil belki bir çoğu okuma yazma bilmez ananevi bir iştiyakla daha çok okumuş yazmış memleketlerden daha çok fikri selime, aklı selime, vicdana ve vekara sahiptir. İşte bu düşünce ve mülâhazalarla bu feci gidişe son vermeye karar verdim ve Devletin idaresine elkoydum. Derhal bütün vatandaşlara şunu ifade etmek isterim ki asla bir diktatörlük hevesinde değilim. Bütün emelim süratle bu memlekette temiz ve dürüst bir demokratik nizamı kurmak ve Devletin idaresini milletin iradesine terketmektir.

Bana inanınız ve güveniniz. Bütün milletin benimle beraber olduğuna inanıyorum. Birçok menfaatperestler, midesini ve vicdanını paraya bağlamış olanlar, bu harekete karşı şer veya bir teşebbüste bulunabilirler. Bunlara karşı asla müsamaha edilmiyeceğini bütün vatandaşlarıma temin ederim. Kötü ruhlu olanlardan bile memleketin bu nazik ânında biraz olsun vicdanlarını harekete getirerek çalışmalarımıza yardım etmeseler bile engel olmamalarım isterim.