14 Haziran 2010 Pazartesi

Asker Eşini Komutanlar Uğurladı

O asker eşiydi... Yeri, vatanı koruyan kocasının yanıydı. Ailesinin ’fındık’ diye çağırdığı bu çıtı pıtı gencecik gelin, kalleş PKK kurşunuyla can vereceğini önceden bilse bile yine eşinin peşi sıra giderdi... Teğmen eşi, ’şehit’Pınar Akdağ, dün gözyaşları içinde cennete uğurlandı!

Henüz 23’ündeydi Pınar Akdağ... Bu kısacık hayatına ne dramlar ne mutluluklar sığdırdı. Bir subaya aşık oldu, 47 gün önce 25 Nisan’da evlendiğinde dünyanın en mutlu insanı oydu. Eşi Teğmen Cumhur Akdağ, Osmaniye’deki Kanlıgeçit Jandarma Komutanlığı’nda görev yapıyordu. O da komutanlığın yanındaki lojmana yerleşmek için hazırlıklara başladı.

Ancak düğününden 10 gün sonra, 5 Mayıs’ta emekli işçi babası Ahmet Ekmekçiler hayatını kaybetti. İddialara göre borçları nedeniyle bunalıma giren Ekmekçiler, evinin balkonunda kendini asmış, ardında da “Hakkınızı helal edin, sizin suçunuz yok. Size mutluluklar dilerim” diye not bırakmıştı. Fakat babaanne Gülay Ekmekçiler, oğlunun intihar ettiği iddialarını reddetti, kalp krizinden hayatını kaybettiğini söyledi.

Mevlit e gelecekti...
Pınar’ın mutluluğu baba acısıyla gölgelendi. Gözü yaşlı yola çıktı, daha doğru dürüst kendi evini düzemeden Osmaniye’deki lojmana yerleşti. Yarın babasının 40’ı dolacaktı. Mevlit için uçakla İzmir’e gelecekti. Hatta bileti bile hazırdı. Fakat kalleş PKK kurşunu onu, perşembe gecesi saat 22.00 sıralarında hava almak için çıktığı lojmandaki dairesinin balkonunda vurdu.

Hep asker olmak istedi
Teğmen eşi Pınar Akdağ, ağır yaralanıp kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Acı haber İzmir’deki evini yasa boğdu. Dün, babasının mevliti için gelmesi beklendiği Şirinyer’deki eve tabutu girince, ağıtlar koptu. Çıtı pıtılığı nedeniyle kızını ’Fındık’diye çağıran anne Gülseren Ekmekçiler kapıya yığıldı kaldı. Annenin acıdan dili tutuldu kaldı. ’Fındık gelin’Pınar’ı çocukluğunu bilen yengesi Figen Ekmekçiler anlattı: “Daha 23 yaşında çok dinamik ve olgun bir insandı. Kendinden çok emin yaşadı. Çocukluğundan beri asker olmak istiyordu. Hep yeşil giyerdi. Asker olamadı ama asker eşi oldu.”

’Şehit eşi olur’ diye korkuyorduk
“Babası gurbete gittiği için çok endişeleniyordu. ’Kızımın genç yaşta şehit eşi olarak kucağında çocuklarıyla dul kalmasını istemiyorum’ diyordu sürekli. Üzüntüleri ve endişeleri vardı ikisinin hayatı için. Pınar’ın düğününü gördü ama bu korkularını kafasına çok taktı ve kalp krizinden vefat etti. Kızının sonu içine doğmuştu sanki iyi ki de ölümünü görmedi.”

Lojmanda da bir şey olacaksa...
“Üç gün önce internette görüşmüştük. Eşi Cumhur üç günlük operasyona gitmişti. Ben de ”Pınar’cım nasılsın, yalnızsın, korkuyor musun?“ dedim. O da ”Yenge kendi hayatımdan endişe etmiyorum. Ama Cumhur’u çok düşünüyorum. Lojman da da bir şey olursa sokakta hiç yürümeyelim artık. Rahat olun bunun için korkmuyorum burada güvendeyim. Evelallah ben asker gibi yetiştim. Niye korkayım?“ demişti. O bizim fındığımızdı. Herkes ailede ona fındık diye hitap ederdi. Çünkü minyon tipli, ufak tefekti.”

İki Genelkurmay Başkanı ve eşleri uğurladı
Pınar Akdağ, memleketi İzmir’de şehit cenazesi gibi düzenlenen askeri törenle son yolcuğuna gözyaşları içinde uğurlandı. Türkiye’de ilk kez Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ bir askerin terör kurbanı eşinin cenaze törenine kendi eşiyle katıldı, taziyesini iletti. Şimdiye kadar hep eşler askere ağlarken bu kez asker, eşine ağladı. Cenazeye Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık ve eşi Jale Işık’ın yanı sıra Ege Ordu Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu ve Güney Deniz Saha Komutanı Kadir Sağdıç, Hava Eğitim Kom. Korg. Ziya Güler eşleriyle katıldı.

‘Herkese nasip olmaz, Pınar Ölümün en güzelini yaşadı!’
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, cenazede Pınar Akdağ’ın teğmen eşi Cumhur Akdağ’ın yanından bir an bile ayrılmadı. Akdağ metanetli görünmeye ve gözyaşı dökmememe çalıştı. Kendisine sarılıp ağlayanları, “Herkese nasip olmaz. Ölümün en güzelini yaşadı, şehit oldu” diye sakinleştirmeye çalıştı.