29 Haziran 2010 Salı

Amerika bizi asker deposu olarak görüyor / Süleyman Yaşar

Amerikan yönetimi hafta sonunda Güney Kore serbest ticaret anlaşmasını onayladı. Bundan böyle ABD ve Güney Kore arasındaki ticaret hacmi daha da artacak. Ticaret hacminin artışı Güney Kore'nin kredibilitesini yükselttiği gibi Amerikan dostluk ilişkisini de sağlamlaştıracak.

Amerikan ekonomisiyle, Güney Kore arasında yapılan yıllık ticaretin hacmi yaklaşık 75 milyar dolar tutuyor. Serbest ticaret anlaşmasının ardından ticaret hacminin yüzde 15 oranında artması bekleniyor.

Peki ABD niye Türkiye ile serbest ticaret anlaşması yapmıyor? Türkiye, 1983 yılından beri ABD ile serbest ticaret anlaşması yapmak için pek çok girişim yaptı. Ama ABD bir türlü anlaşmaya yanaşmadı. Halbuki, Türkiye, ABD ile serbest ticaret anlaşması yapsa 2009'da 11.7 milyar dolar olan ticaret hacmini hemen iki katına çıkartabilir. Türkiye tekstil, demir çelik, işlenmiş gıda hatta otomotiv ürünlerini Amerikan pazarlarına satabilir. ABD'den de tahıl, makine, otomotiv, et ithalatı yapabilir. Ama, ABD, Türkiye'yi sürekli güvenlik açısından ortak olarak görüyor. Ticari ve ekonomik ortaklığa pek yanaşmıyor. ABD, İsrail ile 1985 yılında serbest ticaret anlaşması imzalamasına rağmen, Türkiye'den, ticari ilişkilerde uzak durması iyi bir dostluk ilişkisinin kurulmasını da engelliyor.

O halde ne yapmalı? Türkiye, Amerikan yönetimine sadece askeri dostluğun sürdürülebilir bir dostluk olmadığını, kırılgan olduğunu açıklamalı. Gerçek dostluğun "ekonomik" temelde kurulması gerektiğini, Amerikan yönetimine, anlatmalı. Eğer ABD, Türkiye'yi istediği zaman kullanacağı bir "asker deposu" olarak görmeye devam ederse ilişkiler bir iyi bir kötü olacak. Halkın kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan ABD'ye güvensizliği devam edecek.

Amerikan serbest ticaret anlaşmasının politik faydalarına gelince...Anlaşma, AB'nin Türkiye'ye karşı tutumunu olumlu yönde değiştirir. Brüksel'in bitmek tükenmek bilmeyen bürokrasisini hızlandırır. Ayrıca ABD ile serbest ticaret anlaşması yapan Türkiye kendisini yalnız hissetmekten kurtulur.

İşte bu nedenle, Amerikan yönetiminin Türkiye'den beklentileri varsa, ilişkisini, silah arkadaşlığından çıkartıp ticari ve ekonomik arkadaşlığa yöneltmeli. Ne olduğu belli olmayan "model ortaklık" gibi içi doldurulamayan ilişki biçimleri Türkiye için hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü sürdürülebilir dostluk ancak ekonomik ortaklıklar ve artan ticaret aracılığıyla olur. Türkiye, Amerikan yönetimine, serbest ticaret anlaşmasının birinci öncelik olduğunu anlatmalı. Güney Kore'ye sunulan imkanlar Türkiye'ye de verilmeli.